15.BAMBAŞKA BİRİ

76 0 0
                                    

Sinirlenmemeniz ve beğenmeniz dileğiyle.

İyi okumalar.

Sonraki bölümde görüşmek üzere!

-


MAYIN TARLASI

15.BÖLÜM: BAMBAŞKA BİRİ

-

Kaan'ı o ringde ilk gördüğümde yaşadığım şaşkınlığı hatırlıyordum fakat korkum o kadar büyüktü ki bu şaşkınlığımı bastırmıştı; hiçbir şeyden haberim yoktu, orayı yalnızca Burak'tan duyduklarımla biliyordum ve bir anda oraya gitmeye karar verdiğimde göreceklerimden habersizdim. Kaan o ringde bambaşkaydı, daha sonraki hiçbir maçında öylesine büyük bir öfkeyle hareket ettiğini görmemiştim, o gün orada başka biri duruyor gibiydi. Korku dolu bakışlarım o gün de onda gezinmişti, beni fark edip gözlerime bakmıştı, o gün tepkisiz kalmıştı fakat bugün o gözlerde bir şeyler vardı.

Sertçe yutkundum. Günlerce Kaan'ın gerçekte o ringdeki gibi olmadığını, uzaktayken sakin ve başka biri olduğunu, kim ne derse desin onu yanımdaki haliyle tanıyacağımı söylemiştim; hiç kimse fikrimi değiştirememişti ama bu gördüklerim aslında yanıldığımı gösteriyordu. Kaan istese, tek bir an öfkelense başka birine dönüşebilirdi.

"Defne," Ceyda'nın sesini duyduğumda nefesimi tuttuğumu yeni fark etmiştim. Bakışlarımı Kaan'dan ayıramıyordum, o kadar büyük bir şaşkınlık içerisindeydim ki hareket etmeyi bile düşünemiyordum.

Korkmuştum, şaşkındım, hayal kırıklığına uğramıştım.

Kaan, bakışlarımı fark ettiğinde hareketlendi. Yanıma yaklaşana kadar bakışlarımı ondan çekemedim, geldi ve elimi tutup çıkışa ilerlemeye başladı. Şaşkınlıktan peşinden ilerlemekten başka bir şey yapamasam da kapıdan çıktığımızda elimi elinin arasından çektim. Bana döndü, gözlerime bakındı ve hafifçe yutkundu. "Gidelim hadi,"

Kafamı yavaşça iki yana salladım. Kafam allak bullaktı, bir şey söylemeye kalksam cümlelerimi toparlayamamaktan korkuyordum. Sessiz kaldığımı fark ettiğinde tekrar elime uzandı ancak bu sefer izin vermedim, elleri o haldeyken dokunmasını istemiyordum. Yanından geçip arabasına ilerledim ve çabucak ön koltuğa oturdum. Bakışlarımı dışarıya çevirince Kaan'ın bir nefes üflediğini gördüm, beklemeden arabaya binmişti.

"Bir şey söylemeyecek misin?"

Kemerimi takarken ellerini gördüğümde yüzüm buruştu. Onu bu halde, bu kadar öfkeliyken ve kendini tutması ilk defa bu kadar zorken gördüğümde savunduğum tüm düşünceler bana arkasını dönmüş gibiydi. Onun gerçekte bu olmadığını, yanımdaki kişinin gerçek Kaan olduğunu savunuyordum ama az önce o Kaan'dan eser yoktu. Belki de yanılan bendim.

Belki de Burak, bu yüzden bana karşı çıkmıştı.

Derin bir nefes almaya çalıştım ve ona cevap vermeden yan tarafımdaki cama döndüm. Birkaç saniye sonra Kaan hiçbir şey demeden arabayı çalıştırdı ve yola çıktık.

Sessiz kaldığımızdan dolayı düşünerek geçen yolculuk, anlayamadığım bir hızda son bulmuştu. Kaç dakika geçtiğini anlayamasam da evimin olduğu boş sokakta araba durdu, sessizliğimiz bir an bile bozulmamıştı. Bakışlarımı evime çevirip ufak aydınlatmayı inceledim ve kemerimi yavaşça çözdüm.

"Böyle mi bitecek bu gece? Bu halde mi bitireceğiz? Defne," Kafamı kucağıma eğdim. Nefeslerim boğazıma batıyordu. Yanan gözlerimi kırpıştırdım. "Bana bak."

MAYIN TARLASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin