9.GÖĞSE ALINAN DARBE

50 0 0
                                    

Selamlar. Şu sıralar pek fazla buralarda değildim ama yoğunluğumun azaldığı ilk an bölüm atmaya uğraşıyorum, yavaş yavaş bir düzen oluşturmaya başladım bile. Bundan sonra daha sık bölüm gelecek.

Umarım bölümü beğenirsiniz.

İyi okumalar.

Sevgilerle.

:)

*

MAYIN TARLASI

9. GÖĞSE ALINAN DARBE

-

Aile konusunda pek şanslı bir insan değildim. Ebeveynlerim bana ebeveynlik yapmayı bıraktığında yaklaşık on yaşındaydım ve o zamandan beri bir şekilde kendime yetmeye çalışıyordum, kendi şansımı yaratabileceğime inanıyordum ancak hayat bana bu fırsatı pek tanımamıştı. Attığım her adımda çatırdayan dalların sesiyle geçmişti tüm yolculuklarım, arkama döndüğümde geride yalnızca toz bulutu kalan bir geçmişim vardı, bir yerden sonra arkaya dönmeyi de bırakmıştım ama bir yerde hayat; durup dinlenmeye karar vermişti.

Bazen benim için iyi şeyler yaptığını hissediyordum.

Kaan çocuklara birkaç dakika içinde geleceğini söyledikten sonra yanıma gelmişti, beraber kapının dışarısına çıktık ve tekrar yağmurun altında ıslanmaya başladık. Kapüşonumu biraz daha yüzüme doğru çektim ancak bunun yağmurla bir ilgisi yoktu, sadece biraz utanıyordum.

"Buraya nasıl geldiğimi soracaksın," diye söze başladım. "Biliyorum, oradan bakınca..."

"Sen beni mi takip ettin?" diye mırıldandı gülerek. Güldüğünü fark edince kaşlarımı çatarak dudaklarına bakındım.

"Pek sayılmaz," dedim. "Yolda denk geldik demek daha doğru olur."

Kaşları havalandı.

"Arka taraftaki spor salonuna gidiyorum," diye mırıldandım. "Yolda seni görünce..."

"Seslenmek yerine takip ettin yani."

"Arabamı fark etmedin, yağmurda ıslanmayalım diye düşünmüştüm." Kafamı kaldırıp yağmura bakındım, ıslanıyorduk. "Tamam, neyse. Gidiyorum zaten."

"Dur, dur," Elimden tutup beni durdurunca yutkunup ona döndüm. "Öyle kaçıp gitmek olur mu hiç?"

"Ne?"

Elimi bırakmadan tekrar kapıdan içeri girdi, bütün çocuklar anında bize dönerken ben hem elimi tutuyor oluşunun şokuyla hem de beni tekrar içeri sokmasının verdiği şaşkınlıkla ses edemiyordum.

"Çalıştınız mı?" Elimi bıraktı ve birkaç adım atıp çocuklara doğru yaklaştı. Kimseden ses çıkmıyordu.

Yaklaşık bir dakika sonra, elinin acıdığını söyleyen çocuk vücudunu bize döndürerek "Bu abla kim?" dedi Kaan'a. Çocuğun sorusuna vereceği cevabı ben de çok merak ettiğim için Kaan'a döndüm.

"Bu abla..." Birkaç saniyeliğine bana baktı. "Defne ablanız, benim arkadaşım. O da sizin gibi, öğrenmek için geldi."

"Ama o büyük."

"Senin de mi ailen yok?" diye bir ses geldiğinde bakışlarımı arkalara doğru çevirdim. Sarışın bir kız, mavi gözleriyle beni inceliyordu. Buradaki çocukların nereden geldiğini bilmiyordum fakat sorduğu soru bir şeyler anlatıyor gibiydi.

MAYIN TARLASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin