BÖLÜM 52

174 30 20
                                    

Jimin heyecanlı hissediyordu. Gerek olmadığını biliyordu ancak istiyordu bunu yapmayı. Ve Yoongi farkında bile değildi hiçbir şeyin. Üzerindeki beyaz, dökümlü elbiseyle neşeli ve huzurlu bir halde alfasının koluna girmiş yürüyordu sadece. Rahattı işte.

Alfa yüzündeki tebessümle küçüğüne döndü. Yüzündeki ifade için her şeyi yapabilirdi belki de.

"Hava çok güzel değil mi Alfa'm?"

"Hm hm.. çok güzel."

Dalgınca konuşurken küçüğü ona döndü kıkırdayarak. Yoongi ne kadar vahşi olursa olsun eşini, özellikle kendine karşı, tatlı buluyordu. Ona göre Jimin çok sevimli bir alfaydı. Ve sadece onun içindi. Bu kalbini eriten bir etkendi.

Jimin'i seviyordu.

Birlikte yürümeye devam ederken çıplak ayaklarına belli belirsiz değen suyun serinliğinde hafif hafif yürürken ince beline dolanan parmakları daha net hissetti. Mühürlü olmadıkları için çok yoğun olmadığında duygularını hissedemiyorlardı ancak Yoongi alfanın dalgın ve heyecanlı olduğunu görebiliyordu.

Yavaşladıkları sıra eşine döndü. Etrafta kimse olmadığı için rahattı zaten bu yüzden kollarını boynuna sarıp dudak büzmekte bir sakınca görmemişti.

"Aşkım? Bir sorun mu var? Neden dalgınsın?"

Jimin derin bir nefes aldı. Yansıttığının farkındaydı zaten ancak elinde de değildi işte. Yutkundu hafifçe bu yüzden, madem durmuşlardı burda da açıklayabilirdi.

"Güzelim, benim eşim.."

Hafifçe sırıttı bu cümleden sonra. Onun eşiydi işte.

"Hm? Benim kocacım."

Yoongi dişlerini göstererek gülümsedi. Yerinde duramıyor ileri geri sallanıyordu. Jimin kesik bir nefes aldı ve boynundaki kolları çözdü. Omega bunun sebebini anlamasa da sessizce bekliyordu şimdi. Alfanın istediğini yapmasına izin veriyordu.

Jimin hafifçe geri çekilip dizleri üzerine çöktü. Küçüğün ellerini sıkıca tutarken Yoongi ne olduğuna anlam verememiş şaşkınca eşine bakmıştı sadece. Alfa narin parmakları okşadı tebessüm ederek.

"Güzel ellerin, gerçekten benim.."

Fısıltısını duyan Yoongi çekinerek gülümsedi. Tek dizi üzerinde ki eşi onu çok iyi hissettiriyordu.

"Hayatını da bana verdin, soy adın da benim. Sen benimsin Yoongi. Bana geldin, beni sevdin, bizi kabul ettin, aşkımı."

Gözleri doldu alfanın belli belirsiz. Hala rüyada hissediyordu. Omegasının onu kabul etmesi.. yaşamını bağışlamıştı ona, nefesini.

"Seni sevmeyi bırakmak için çok çabalamıştım ta ki ruh eşim olduğunu görene kadar. İstesem de vaz geçemedim senden. Gündüzüm gecem hep sen oldun, hep senin için çalıştım. İsteklerini öğrenip yerine getirdim ve kendimi sana adadım. Bana kendini bahşettiğin için o kadar mutluyum ki ne anlatabilirim ne de gösterebilirim."

Hafifçe burnunu çekti.

Yoongi yutkundu hafifçe, kendini o kadar şanslı hissediyordu ki..

"Rüyalarımı süsledin hep, şimdi senden tek isteğim.. hayatımı da süslemen Yoongi. Resmiyette de soy adımı alman, eşim olman."

Derin bir nefes alıp bakışlarını omeganın irislerine çıkardı. Yoongi şaşkınlıkla dolmuştu şimdi. Ne olduğunu kavramıştı ve gönlü titremişti.

"Benimle evlenir misin Leydim?"

Jimin cebinden yüzük kutusunu çıkardığında gerginlikle bakıyordu küçüğüne. Yoongi inanamadı bir an, anlam veremedi. Sindirmeye çalıştı birkaç saniye, gözlerinden ince damlalar süzülürken. Bunu nasıl kabul etmezdi ki?

HANDS -YOONMİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin