8.B:SÜRPRİZ

63 17 2
                                    

Merhaba!
Nasılsınız?umarım iyisinizdir.
Çok konuşmadan hikayeye başlayalım!

🦋

Gözlerimi bana nefretle bakan Anna'nın Gözlerinden ayırdığımda, anında gözlerim şaşkınlıkla açılmıştı.

Bana Saphiranın sihir gücü gelmişti!

Anna yine beni sinirlendirmişti ve ben onun kafasına çöp atılmasını istemiştim ve atılmıştı!

Şuan hem mutlu hemde heyecanlıydım.

Bir tane daha gücüm olmuştu ve bu savaşta çok iyi bir avantaj sağlayacaktı.

Annayı arkamda bıraktım ve arkamı dönüp okulun çıkış saati geldiği için okulun dış kapısına ilerledim. Hemen gidip babama söylemem gerekiyordu.

Atıma bindiğimde yanıma bir at daha geldi ve üstünde de Alex vardı.
"Seninle birşey konuşabilir miyiz Noah?" dedi gözlerimin içine bakarak.

"Neyle ilgili?" Ne ile ilgili olabilirdi ki.
"Yolda anlatırım. Ormana gidelim." Dedi ve atı ile beraber arkasını dönüp gitmeye başladı.

Bende peşinden ilerledim. Normalde bu sözlerinden sonra kılımı bile kıpırdatmazdım ama konu benimle ilgili olunca işler değişiyordu.

Yanından geçtiğimiz halk Beni artık tanıdıkları için korku ile kafasını başka yöne çevirip yada saygı duruşuna geçiyordular. 10 Olimpost tanrısından nefret ettiğim için zeusun halkındanda nefret ediyordum.

Böcekler.

Ormanın girişine geldiğimizde atlardan inip, onları bir kenara bağladık.

Ormanın içine girerken konuşmaya başladım.
"Neden buraya geldik Alex?" Hâlâ yürümeye devam ediyorduk.
"Seninle önemli bir konu konuşucaz." Dedi ve durdu. Etrafıma baktığımda buranın ağaç evin olduğu yer olduğunu fark ettim.

Ağaca tırmanıp, merdivenlere geçtiğimizde önden Alex arkadan ben yürüyordum. Merdivenler bittiğinde tahtanın üzerinde atıştırmalık şeyler gördüm.

"Anlat artık." dedim ve önümdeki manzaraya döndüm. Oda aynı şeyleri yaptığında konuşmaya başladı.
"Okulda yaptığın o şeyi nasıl yaptın?" Anlamış olma ihtimali yüksekti. Çünkü o savaş tanrısının oğlu olduğu için tarihten daha fazla ders alması gerekiyordu.

Yutkundum ve konuşmaya başladım.
"Ruhlarla yaptım." Yalandan nefret ederdim fakat söylemekte mecburdum. Alex bu dediğime sinirlenmiş gibiydi.

"Yalan söyleme Noah. Okulda yaptığın o gösteri sihir gücüydü.Bana doğruyu söyle." Ona neydi de bana hesap soruyordu.
"Pardon ama sanane Alex, Bundan sanane. Sana hesap vermek zorunda mıyım?" Sesim yüksek çıkmıştı.

"Noah!Bunu söylemek belki istemezsin ama beni arkadaş olarak görüyorsan bari kendin hakkında bunu Söyle. Arkadaş olarak da görmüyorsan savaşta sırt sırta vereceğin birisi olarak Söyle." Alex'e güveniyordum fakat söylemek ve söylememek arasında kararsızdım.

"Peki söyleyeceğim." Sözlerimle bedenini bana çevirdi.
"Ejderhalar yaşıyor." Pat diye söylediğim sözlere şaşırmamış gibiydi.
"Biliyorum." kaşlarımı çatarak ona döndüm.
"Nereden biliyorsun?" Dedim gözlerine bakarak.
"Tarihteki bütün varlıkların yaşadığını biliyorum. Rüyamda gördüm." şok olmuş bir şekilde ona döndüm. Bu... Önemli bir güçtü.

"Bu önemli bir güç. Başka neyi gördün?" Kararsız kalmış gibi bana döndüğünde en sonunda konuşmaya başladı.
"Seni." Beni neden görsündü ki?
"Beni nasıl göreceksin ki? Daha yeni yeryüzüne geldim."
"Yeryüzünde görmedim zaten. Yer altında gördüm." Gücü Yeraltına kadar erişebiliyorsa fazla güçlü olmalıydı.

Ruh VarisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin