17.B:KAVGA

39 7 1
                                    

Selam!
1 haftanın ardından yine sizlerle birlikteyiz. Sizi çok seviyorum fakat bu yıl önemli bir sınavım olduğu için fazla aktifde olamayacağım.

🕸

Adını söylemesi ile gözünü etrafta gezdirerek herkesi analiz etti. Gözü Alex'e takıldığında ona kışkırtıcı bir sırıtma yolladı. Alex ise ona sinirle bakmakla yetindi.

Aralarında ne var çok merak ediyordum fakat bunu alex'den öğrenemezdim. Yeni gelenden öğrenebilirdim.

Aias gözlerini alexden aldı ve sıralara yöneldi. Sıramın önünde durduğunda, bana bakmadan ve hiçbir şey demeden çantamı eline aldı. Önüme koydu ve Boş kalan sıraya ise kendisi geçti.

Yaptığı hareket ile kaşlarımı çattım.

"İznim olmadan yanıma oturamazsın." dedim. Fakat o beni duymamış gibi çantasını sıraya koydu ve kafasını çantasının üzerine koydu. Gözlerini kapatmıştı.

Beni takmadan yaptığı hareketleri hoşuma gitmemişti.

"Sen kendini ne sanıyorsun?" Sinirle söylediğim sözlere yine cevap vermemişti. Onun görmeyeceğini bilsemde göz devirdim ve önüme döndüm.

Alexin bakışlarından bihaberdim.

Tarih hocası derse başladığında gözüm Aias'ın sırtına kaydı. Sırt kasları doğal duruyordu. Açıkta kalan Omzunda ise bir kaç bıçak izini görmüştüm. Bir tanesi ensesinden aşağı doğru giden, derin bir kesikti.

Yaraları bana bir sürü düşmanı olduğunu çağrıştırıyordu.
Gözümü ondan aldım ve tarihçiyi dinlemeye başladım.

Yarım saat sonra..

İlk dersin bitmesi ile ayaklandım. Fakat geçmeme Aias engel oluyordu. Onun omzuna işaret parmağım ile sertçe dokundum ve konuşmaya başladım.

"Uyan, geçmem lazım." Sözlerimle kısa süre ses vermedi ve sonra kafasını kaldırdı ve bana baktı. Derin nefes aldı ve ayağa kalktı.

Gözlerini gözlerimden ayırmamıştı.

Bana geçeceğim alan bıraktıktan sonra tam yanından geçeceğim anda bunu sinirli bir Alex engelledi.
"Senin burda ne işin var?Hemde benim sevgilimin yanında!" dedi ve kapıya bir işaret verip kapıyı kapattırdı.

Onun bu hareketine göz devirdim.

Aias, alexin sözlerine alayla güldükten sonra cevapladı,
"Bilmem onu tanrılara sor. Fakat diğer sorunu pek anlamadım, sevgilinse neden yanında değilsin?" Aias'ın Sözleri ardından Alex sertçe yutkundu. Aias'ın sözleri sanki Alex'in benden birşey saklıyormuş gibi hissettirmişti.

Fakat Alex benden hiçbir şey saklamazdı.

"Aias!Noah'dan uzak dur." dedi sanki beni çok önemsiyormuş gibi. Alexin bu tavrı beni güldürmüştü.
"Alex sabahki tavırlarından sonra beni pek umursuyor gibi durmuyorsun ama. Bu sanki... Çekememezlik gibi." Sözlerime Alex çok şaşırmıştı. Benden böyle atak beklemiyordu.

Bende kendimden beklemiyordum.

Aias sözlerimden sonra alayla sırıtması genişledi.
"Sevgilinle gerçekten sevgili olduğuna emin misin Alex?" Benim sözlerimin ardından Aiastan da bu sözleri duyması alexi sinirlendirmişti.

Alex, Aias'ın üzerine yürüdü ve tam karşısında durdu.

"Sevgilimi ayartmaya çalışma!Onu bana sakın düşman etme."mAias alexe kahkaha atarak gülüyordu. Öyle ki gülmesi çevremizdeki varisleri geri adım atmasını sağlıyordu.

Ürkütücü bir kahkahaydı.

"Sen ilk önce sevgiline yalan söylemeyi bırak. Onun arkasından ne iş çevirdiğini bilmediğimi sanma. Tam senin gibi 'erkeğe' yakışacak hareket bu." dedi Aias. Alex ise aiasa yüzüne yedirdiği yumruk ile cevap vermişti.

Aias ise sanki bu anı bekliyormuş gibi büyük bir açlıkla cevabını verdi.

Aias Yumruğunu sanki çenesine atacakmış gibi davranıp sol boşluğuna yumruk atınca Alex geriye sendelendi. Aias ise durmayıp onu yere attı ve üzerine çıkıp yüzüne yumruk atmaya başladı.

İstesem şuan da bu dövüşü durdura bilirdim ama içimden bir ses karışmamam gerektiğini söylüyordu. İçimdeki sese güvenerek kollarımı birbirine doladım ve onları izlemeye başladım.

Aiasın söz sözlerinden ne demek istediğini anlamamıştım.
Fakat eğerki Alex bana bir konuda yalan söyleyip, söylemeye devam ediyorsa ona bunun bedelini ağır ödetecektim. Bu günden beri Alex ile konuşmayı kesecektim.

Düşüncelerimden kısa süreliğine ayrılıp Aias'a döndüğümde Yumruğunu çok sert bir şekilde Alexin gözüne yedirdi.

Bu yumruğun alexin gözünde çok kötü hasar bırakacağına emindim.

Yanlarına yaklaşıp eğildiğimde alexin durumunun içler acısı olduğunu gördüm. Bu kadar yeterliydi. Aias'ın kolundan tuttum ve onu çekmeye başladım.

"Aias kendine gel zaten Alex bayıldı. Hadi kalk." Sözlerimle Aias kısa süreliğine durdu ve alexe baktı. Bayıldığını gördüğünde kolunu benden kurtarıp yerde destek alarak ayağa kalktı.

Hareketini takmayıp kafamı kavganın sonuna kadar gülerek izleyen arton'a çevirdim.
"Alexi revire götürün." Arton Kafasını salladı ve bir arkadaşı ile alexi kollarından tutup annanın arkadaşlarının birisinin açtığı kapıdan dışarı çıktılar.

Bugün Anna okula iyiki gelmemişti. Birde onunla uğraşamazdım!Fakat annanın arkadaşları herşeyi annaya anlatacaklarına emindim.

Arkamı döndüm ve Aiasın yanına ilerledim. Tek yara alan yerini, dudağını siliyordu. Önünde durduğumda elindeki peçeteyi elinden aldım ve kendim silmeye başladım.

Bu hareketime şaşırmıştı.

Neden böyle birşey yaptığımı bilmiyordum ama dudağını silemiyordu. Peçete dolgun dudaklarını silerken konuşmaya başladım.

"Benden ne saklıyor?" Gözlerim dudağındayken soruma cevap verdi.
"İki sevgilinin arasını bozacak kadar şerefsiz değilim." Sözlerine alayla güldükten sonra cevap verdim.

"He yani şerefsizsin. Ayrıca o artık benim sevgilim değil." Kaşlarımı çatarak söylediğim sözlerden sonra elimi sildiğim dudağından ayırdım ve çantamı açıp içinden yarabandı aldım.

Yarabandıyı dudağına yerleştirdikten sonra zil çaldı.
Ders fizikçinin dersiydi. Hoca gelmeden lavaboya gidip elimi yüzümü yıkasam iyi olurdu.

Aiasa arkamı döndüm ve sınıftan dışarı çıktım. Çıkmadan önce elimdeki peçeteyi çöpe atmayı unutmamıştım.
Arkamda adım seslerini işittiğimde omzumdan arkamı döndüm ve gelenin hara olduğunu gördüm.

Korkmuş gibi gözüküyordu.

Yanıma geldiğinde konuşmaya başladı.

"Noah demin içerde ne oldu öyle! Alex çok değişik davranıyordu bian içine birisi girdi sandım. Ayrıca senden ne sakladığını çok merak ediyorum. Sence ne saklıyor?" korkuyla söyledikleri sözlerine kafamı olumlu anlamda salladım ve konuşmaya başladım.

"Bilmiyorum ama öğreneceğim. Bu süreçte benimle misin?" dedim ve birden durarak ona döndüm.
"Savaşa kadar benimle misin Hara?" Haranın gözlerinde oluşan o güveni gördükten sonra artık arkamı yaslayacağım birisi olduğuna sevinmiştim.

"Ölene kadar seninleyim Noah."

❤️

16.BÖLÜMÜN SONU!
Gelecek bölümde görüşmek üzere 👐
Oy vermeyi unutmayın🦋

Ruh VarisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin