Selam!
Sizinle yepyeni bir bölüm ile beraberiz.Sizinle olmak beni çok güzel hissettirdiğini söylemek istiyorum!🕸
Yepyeni bir gün ile gözlerimi açtığımda artık alıştığım güneşin ışınları gözlerimi acıttı. Bu beni sinirlendirmesi gerekirken aksine mutlu etmişti. Yeraltını ne kadar seversem seveyim güneş ile uyanmak insana huzur veriyordu.
Yani benim için öyleydi.
Yataktan kalktım ve özel ihtiyaçlarımı halletmek için lavaboya gittim.
Lavabodan çıktığımda üzerimi giyinip odadan çıktım. Bugün tanrılar arası toplantı günüydü. Yani Alex ve benim için araştırmanın en ince detayına kadar araştırmamız gerekiyordu.
Gelişmiş ve eğitim almış tanrıların tavırlarını gözetlemek....
Zordu.Düşüne düşüne mutfağa geldiğimde kahvaltının hazırlandığını gördüm. Hemen iştahla kahvaltımı yaptıktan sonra sırtıma çantayı takıp tapınaktan çıktım.
Atıma baktığımda, atımı tapınağın önünde bağlı buldum. Hemen bağı çözüp üstüne bindim ve okula gitmeye başladım.
Alex ile büyük ihtimal sır odasında konuşacaktım. Fakat aklımda hala kerberosun dedikleri dolaşıyordu.
Alex'in benden birşey sakladığından emindim fakat ne sakladığını çok merak ediyordum.Alex'e dün kerberos ile konuştuklarımızın hepsini söylemeyecektim.
En azından ne sakladığını bulana kadar.
Okulun önüne geldiğimde herkesin kendi halinde takılırken gördüm. İşte bu ilginçti. Normalde Anna herkes ile dalaşır durur ve huzuru kaçırırdı.
Alex'in dediklerini yapmış olmalıydı.
Fakat annadan hala şüphelerimi çekemiyordum.Birden Alexden uzaklaşması bana başka düşünceleri de getiriyordu.
Atımdan indim ve atımı bağladıktan sonra içeri girdim.
Herkes beni gördüğü gibi gülümsüyordu. Annadan kurtuldukları içindi büyük ihtimal.Onlara gülümsememiştim.
Yeryüzündeki Alex ve babam hariç herkesten nefret ediyordum. Banka oturduğumda bankların çoğaldığını farkettim.
Dersin başlama saatine daha 20 dakika vardı.
Ayağa kalktım ve kendime kahve almak için kantine ilerledim. Kantin orta büyüklükte ağaçların gölgeliği sayesinde güneşin olmadığı serinlik biryerdi. Genelde herkes orda otururdu.
Ders başlayana kadar burda oturabilirdim.
Kendime kahve aldım ve bahçeyi gören masaya oturdum ve sıcak, çikolatalı kahvemden yudumlamaya başladım.
Fakat bu kısa sürmedi.
Bahçeye giren 2 tane zeusun yardımcıları ve onları korumakla yükümlü olan 5 koruma Okulun içine girmişlerdi. Hemen olduğum yerden kalktım ve kahvemin boğazımı yakacağını bilerek kafama diktim.
Hızla okulun içine girdim ve katları çıkıp duvara yaslanıp eğildim. Kapısının önünde 3 koruma vardı.
Önemli konular konuşulacağı belliydi. Yoksa zeusun yardımcıları buraya kadar gelmezdi.
Fakat korumaları nasıl geçeceğimi bilmiyordum.
Arkamdan merdivenlerden yürüme sesi geldiğinde arkamı döndüm ve kimin geldiğine baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruh Varisi
Fantasy2 tür arasında olacak Savaşı beklerken ya Savaş 3 kişiye yapılırsa? Yalanlar kimseyi kurtaramayacaktı... Bu savaşı kazanmak için ne yapmalılar? Sırtlarını birbirlerine yaslayabilirler miydi? Bu 3lüyü çok büyük bir savaş bekliyordu. Acımasız olmalıl...