Ayrılık Senfonisi | Texting (+18) (Ara Verildi)

3.3

Selam!

Nasılsınız?

İyi okumalar💖

[3 Mayıs 2024]

-İpek Pınar

Dünden sonra İlkay'ın ev sahibiyle kavga etmesi üzerine evden kovulmuştuk. Sebebi ise annemiz sürekli problem çıkarması ve bize ödediğini söylese de ödemediği kiralar. Annemizin artık olmadığını söylediğimizde reşit olmadığımız için bizi evde istememişti ve kovulmuştuk.

Bizden sonra İlker gidip konuştuğunda annemin yaptığı borçları ödemiş ve yanımıza gelmişti. Bir süre babamlarda kalmamız gerektiğini, sonrasında halledeceğini söylemişti.

Sonuç olarak şu an babam, babamın karısı, İlge, İlker, İlkay ve ben olmak üzere altı kişi geniş salonda oturuyorduk. Düşündüğümün aksine Nil Hanım geldiğimizden beri samimiyetle bizimle ilgilenmiş ve rahat etmemiz için elinden geleni yapmıştı. Başta yalan bir samimiyet gibi gelse de sonrasında İlge ve İlker'e olan yaklaşımını gördüğüm için samimi gelmişti. Galiba kötü biri değildi. Ama bu ailemizi dağıttığı gerçeğini kafamdan silemiyordu.

Ortamdaki sessizlik rahatsız edici bir kıvama geldiğinde izin isteyip İlkay'la beraber odamıza çıkmıştık. Kendimizi direkt yatağıma attığımızda yan yana susarak tavanı izlemeye başladık.

"Nil Hanım iyi biri." Benim kurduğum cümleyle İlkay şaşkınca bana döndü. Yıllarca kadına olan kinim yüzümden asla babamızla vakit geçirememiştik. Babam da suçluydu tabii ama her davetini o kadın var diye reddetmiştim. Küçükken İlkay'a da o eve giderse onunla küseceğimi söylemiştim bu yüzden hep benim kalmıştı. İlkay'ı da benden alacaklarını düşünmüştüm.

"İyi biri. Bizi mutlu etmeye çalışıyor." Başımı sallayarak onayladım sadece. Konuyu ben açmış olsam da devam etsin istemiyordum. İlkay da buna saygı duydu, konuyu değiştirdi. "Lavi'yle buluşacağım bugün."

Gülümseyerek ona döndüm. Çok güzel bir ilişkisi vardı ve mutlu olduğunu gözlerine bakan herkes anlayabilirdi. O da aptal aptal tavana bakarak sırıtırken dayanamayıp güldüm. İlkay da güldüğünde bir süre sonra kahkaha atmaya başladık. İlkay'ın tutup beni gıdıklamaya çalışmasıyla daha da çok güldüm.

Açılan kapıyla biraz daha sakin bir şekilde oraya döndüğümüzde İlge'yi gördük. Koşarak yanımıza geldi. "Ben de gıdı gıdı istiyorum!"

Gülüp yatağa iki kere vurduğumuzda tırmanıp ortamıza geçti. Bu sefer İlkay'la beraber İlge'yi gıdıklamaya başladık ama birden karnımda hissettiğim parmaklarla ben de gıdıklandım.

İlker, İlge'nin yanına beni yatırıp gıdıklamaya başladı. "Büyük prenses küçük prensesi sıkıştırmış?"

Gülüp omuz silkmeye çalıştığımda gülmekten yapamamıştım. Birkaç dakika bile olsa ailemle gülmek güzel hissettirmişti.

-Kaan Han

Elimdeki şişeyi kafama dikip tekte bitirmiştim. Boşu direkt kenara attığımda derin bir nefes alıp çimenlere uzandım.

Sonrasında Rıfat'ın sesini duydum. "Ulan şundaki triplere bak sanki içki içiyor. Su o amına koyayım!"

Kapattığım gözlerimi açıp baygın bir şekilde ona baktığımda bu sefer Demir laf attı. "Gözünü kapatınca sen ne istersen o olur Rıfatcım."