Ayrılık Senfonisi | Texting (+18) (Ara Verildi)

2.4

Selam!

Nasılsınız?

⚠️Şimdi asklarım benim öbür kitaplarım hep +18'di. Ama bu değil yani daha reşit deği benim çocuklarım hemen seks olmaz diye düşündüm. Ama öpüşmeler, yakınlaşmalar illaki olacak ve ben bunları biraz detaylı yazıyorum. +18'e inmiyorum. +16 da nereye kadar bilmiyorum ama işte biraz detay var bölümde. Yine kalın puntoda yazacağım o kısmı ona göre okumak istemeyen geçebilir⚠️

Bölüm Şarkısı
Gitmeden Önce - Yedinci Ev

İyi okumalar💖

[18 Ocak 2024]

-İpek Pınar

Önünde durduğum kapıya derin nefesler eşliğinde gözümü dikmişken hâlâ çalmak için cesaretim yoktu. Yine de buradan gidemiyordum çünkü bugün barışacaktık. Barışmak zorundaydık.

Dün sohbet ettiğimiz sırada bazı şeyleri daha iyi anlamıştım. İkimiz de özlemiştik hem de çok fena. Yeniden güzel güzel bana baktığını görmek... İçimde alıştım dediğim her şeyi yıkmıştı. Alışmamıştım. Hayatımın hiçbir aşamasında da Kaansızlığa alışacağımı düşünmüyordum.

Derin bir nefesle elimi kaldırıp kenardaki zile bastım. Birkaç pata küte sesin ardından adım sesleri geldi. Kesin bir şeye odaklanmışken zil sesinden irkilip ya kendini ya da elindekini düşürmüştü.

Kapıyı açtığı sırada üstündeki tişörtü ıslanmış bir Kaan karşımda belirdi. Ona ufak bir tebessümle bakarken şaşkınca kaldı kapıda. Boğazımı temizleyip kaşlarımla içeriyi işaret ettim. "Gelebilir miyim?"

Hızlıca başını sallayıp çekildiğinde uzun boyu sayesinde yine yanında minicik kalmıştım. Bu hissi seviyordum ve özlemiştim. Ona ait her şeyi deli gibi özlemiştim ve yeniden benim olsun istiyordum.

Salona geçtiğimizde yerde kırılmış bardağı gördüm. Kolumu tutup salondan çıkardı. "Odama geçelim, ben sonra temizlerim."

Onu onayladığımda kolumu bıraktı. Teninin eksikliği üşütmüştü.

Odasına çıktığımızda oturmak yerine çalışma masasına kalçasını yasladı. Aramızdaki bir metrelik mesafeyi kısaltıp önünde durduğumda derin bir nefes aldı. "İpek."

Başımı onu daha rahat görmek için daha da kaldırdım. Bakışları ona doğru kalkmış çenemi buldu. Sonrasında yeniden gözlerime baktı. Çenemi öpmeyi seviyordu. Ayrı bir zaafı vardı. Kafamı ona doğru her kaldırdığımda ya öper ya ısırırdı.

Boğazını temizleyip bakışlarını gözlerime çevirdiğinde yetmemiş gibi derin bir nefes aldı. Onu etkilemek hoşuma gidiyordu. Direkt Kaan benim hoşuma gidiyordu.

Ellerini koluma koyup hızlıca yanımdan sıyrıldı. Sonrasında ellerini de benden çekip yatağına oturdu. "Neden geldin?"

Umursamıyormuş gibi bakışlarını halısında gezdirdi. Ben senin her şeyini ezbere biliyorum çocuk.

Onun ayrıldığı yere bu sefer ben kalçamı yasladığımda onun oturur gibi duran halinin aksine benim boyumun kısalığında hâlâ ayakta gibi duruyordum. Halime bakıp ufak bir tebessüm ettiğinde ben de gülümsedim. "Konuşmak için geldim."