Ayrılık Senfonisi | Texting (+18) (Ara Verildi)

5.1 (+18)

Selam!

Nasılsınız?

⚠️ Bu bölüm baya baya +18e çıktık sanırım.. ⚠️

Aşırı uzun bir bölüm oldu🫡
Siz de bol bol yorum yapın ki şevke geleyim, yazayım uzun uzun <3

İyi okumalar 💖

[31 Temmuz 2024]

-İpek Pınar

"Hadi be kızım!" Aşağıdan Kaan'ın bağırışı gelirken umursamadan dikkatli bir şekilde makyajımı yapmaya devam ettim. Rimelimi alıp kirpiklerimin ayrık durmasına dikkat ederek sürdüm. "Bir dakika içinde gelmezse yatarım buraya, akşama kadar kalkmam!" Yine bağıran sevgilimin bu sefer ciddi olduğunu bildiğimden hızlıca kırmızı glossumu da alıp sürdüm. Koşa koşa odadan çıktığımda merdivenleri de iniyordum ki sesini duydum. "Koşma şu merdivenlerde!"

Dediğine uyup hızımı azaltırken salondan içeri girdiğim an tekli koltuğa uzanmış Kaan'ı gördüm. "E geldim işte kalk."

Dudağını büzüp omuz silktiğinde göz devirdim. "Ya Kaan, bugün benim günüm!"

"Hayır, senin günün yarın." Yarın doğum günümdü.

Ama biz her sene olduğu gibi bu gece kutlayacaktık ve öncesinde Kaanla gezmek istemiştim. Tabii söylediğim saatten 2 saat erken gelen sevgilim beni telaşa sokmuş, sonrasında madem erken geldi beklesin moduna geçmiştim. Bundan sıkılan Kaan ise şakasız bir saattir huysuz bebekler gibi dolanıyordu.

"Gidelim artık! Daha çok şey yapacağız!" Ben heyecanlı heyecanlı el çırpıp ona doğru ilerlediğimde gülümsedi. Yanına geldiğimde elimden tutup beni dizine çekti.

Güzelce dizine yerleştiğimde başımı da omzuna yasladım. Elini saçlarıma çıkarıp okşadı. "Hım." Dudaklarını saç diplerimde hissettim. "Neler var aklında?"

Heyecanla başımı kaldırıp üstten yüzüne baktım. Durgunca beni izliyordu. Aslında bugün aşırı yoğun plan yapmamın sebebi de buydu. Babasıyla olan davasında sona yaklaşmıştı ve bu da davalara gitmesi demekti. Babasını gördüğü için de yine mental olarak düşmüştü. Belli etmemeye çalışsa bile durgunluğundan belliydi.

"Önce markete gidip ufak bir alışveriş yapacağız. Sonrasında bir çimenliğe geçip oturacağız ve aldıklarımızı yerken tabii ki minyonlar izleyeceğiz. Akşama doğru eve dönüp beraber yemek yapıp yiyeceğiz. Ayrıca pinterestte gördüğüm bir fotoğrafı çok beğendiğimden seni tuval olarak kullanacağım. Sonrasında çıkıp açık hava sinemasına gideceğiz. Filmden sonra da bizimkilerle buluşacağız!"

Başını yorulmuşçasına koltuğun arkasına çarptı. "İpek bu ne kızım, ölürüm ben."

Hızlıca elimle ağzına vurdum. "Deme şöyle ölürüm falan."

Dudaklarını büzüp başını salladı. Sonrasında derin bir nefesle doğruldu. "E, gidelim o zaman."

Kucağından kalktığımda elimi uzattım. Yardımımı ihtiyacı olmasa da elimi tuttu ve bana ağırlığını vermeden kalktı koltuktan. Tuttuğu elimi kaldırıp dudaklarını üstüne bastırdıktan sonra direkt kapıya ilerledik.