Ayrılık Senfonisi | Texting (+18) (Ara Verildi)

5.3 (+18)

Selam!

Çoook uzun bir ara oldu ama anca yazabildim 🥺🫶🏻

Görüşmeyeli nasılsınız?

İyi okumalar 💖

[26 Ağustos 2024]

-İpek Pınar

Yanağımda gezinen parmaklar yavaş yavaş uyanmamı sağlarken saçlarıma konan minik öpücükler gülümsememe sebep oldu.

Gözlerim usulca aralanırken birkaç saniye tanıdım kendime. Ardından yaslandığım omuzdan kaldırdım başımı. Gülümseyerek bana bakan sevgilime uykulu bir tebessüm edip cama döndüm.

Bulutların üzerinden gözüken şehir fotoğraflardakinden daha da güzel dururken güldüm. Heyecanla Kaan'a dönüp gördüğünü bilsem de camı gösterdim. "Bak! Çok güzel."

Gülerek beni onayladı. Ardından uzanıp dudaklarını yanağıma bastırdı. "İnişe geçeceğiz birazdan, kemerini takalım."

Başımı sallayıp arkama yaslandım. Kemerimi de taktığımda inişe geçeceğimizin anonsu yapıldı. İnişler hoşuma gitmediği ve birazcık korktuğum için yanımdaki Kaan'ın elini tuttum. Anında parmaklarımı sıkıca kenetlendi ve kaldırıp elimin üstünü öptü.

Birkaç dakika içinde İtalya'da olacaktık!

Anın gerginliği ve içimdeki heyecan karışınca midem bulanıyor gibi hissettim. Derin nefesler alıp gözlerimi kapadım. Kaan ellerimizi ayırıp kolunu omzuma attı. Boşta kalan elimi diğer eliyle sararken saçımı öptü kocaman. "Yanındayım ben, sakin ol."

Ona tebessüm edip bekledim. Yanımdaki varlığı daha güçlü hissetmemi sağlarken birkaç dakika içinde uçak iniş yapmıştı. Böylelikle korkunç anlar da bitmişti.

Kaanla toparlanıp uçaktan indiğimizde valizlerimizi alacağımız alana geçip beklemeye başladık. İkimizin valizi art arda bantta gelirken Kaan iki eliyle ikisini de kavrayıp yere indirmişti. Önce benimkinin tutma yerini ayarlayıp sonra kendininkine geçti. Bir elimizde valizlerimiz, öbür ellerimiz birbirine kenetli bir şekilde ilerlerken havaalanından çıkmıştık.

Yoğun kalabalıkta bir taksi bulmayı umuyorduk. Kaan elini kaldırıp bir tanesini çağırırken gelen taksiye yerleşip gideceğimiz otelin adresini söylemiştik.

Kaan bir kolunu omzuma atıp beni kendine çekerken başımı göğsüne yaslayıp gelmek için sabırsızlandığım şehrin akıp giden sokaklarını izledim.

Kısa bir sürede otele ulaşırken Kaan ücreti ödemişti. Tatili o ayarlayıp masraf ettiği için buradaki harcamalarımızın çoğu benden olacaktı. Buranın para birimi euro olduğu için ayırdığımız miktarı Kaan gidip çevirmişti ve tüm paralar onda duruyordu.

Yine el ele tutuşup otele girdik. Otelden çok bir hostel gibiydi. Yine de havaalanına yakın olmasından dolayı biraz tuzlu bir miktara sahipti ama eski görüntüsünün yanında temiz ve sağlam bir hissiyat da veriyordu.

Kaan daha önceden rezerve ettirdiği odanın anahtarını alıp yanıma gelirken asansöre ilerledik. 3.kata basıp bana döndü. "Nasıl sence?"

Her şeyi kendi ayarlamıştı bu yüzden ben tatilde nereye gideceğiz, ne yapacağız hiçbir şey bilmiyordum. Yine de burayı ilk izlenim olarak sevmiştim. "Güzel. Biraz eski duruyor ama yine de temiz. Ayrıca yıkık dökük bir yer gibi de değil."