Muhtaç•2

188 13 41
                                    

"Defneden
1 saatlik ölüm sessizliği eşliğinde süren araba yolculuğumuz oldukça ihtişamlı beyaz bir ahşap evin önünde son bulduğunda çatık kaşlarımla birlikte Ömere dönmüştüm.
Neden buradayız der gibi ona bakarken gözlerinde hala nedenini çözemediğim büyük bir öfke vardı.Gözlerinin her saniye dahada kararmasına şahit oldum.İçimden bir ses ondan korkmam gerektiğini söylerken bir anda neden bu kadar değiştiğini ve neden buraya geldiğimizi cidden anlayamıyordum!

D:N-neden buradayız?
Diye sorduğumda,alayla gülümsedi ve araçtan indi.Benim kapımın bulunduğu tarafa ilerleyip kapıyı araladığında mecburen indim arabadan.Daha fazla onunla tartışmak istemiyordum.Sadece bahsettiği gerçekleri,
bilinmezleri öğrenmek istiyordum.

Yavaş adımlarla büyük ve oldukça ihtişamlı duran beyaz demir kapıya ilerledi.Arkadaki kiliti yakalayıp çevirdiğinde neden buraya geldiğimizi hala anlamamıştım.Ev yıllar önce terk edilmiş gibi duruyordu.Yapayalnız ama oldukça ihtişamlıydı.Kimindi burası?Neden
buraya gelmiştik?Bizimle ilgisi neydi?

Demir kapıdan içeri girdiğinde sessizce onu takip ettim.Geniş bahçenin içinde bulunan oturma grubuna ilerlediği sırada yavaşça çimlere oturdu.Bende yanına yerleştiğimde hala ne olduğunu deli gibi merak ediyordum.
Ben merakla ona bakarken başını hafifçe bana çevirdi ve derin bir nefes verdi.Bir süre yüzümü inceledikten sonra yutkundu ve yeniden yüzünü eve doğru döndü.

Ö:Birazdan anlatacağım her şeyi sessizce,
tepki vermeden dinlemeni istiyorum.Madem bir işe kalkıştın devamınıda getirelim o zaman.Tüm hayatınla yüzleşme vakti Defne.
Dediğinde,yutkundum.Neyden bahsettiğini anlayamıyordum.Ne yüzleşmesiydi bu?Hayatımda benim bile bilmediğim şeyler varsa Ömer bunları nereden ve nasıl biliyordu?Neden hem bu kadar öfkeli hemde ifadesizdi?Ben bilmeden ona ne yapmış olabilirdim ki?!

Dediklerine karşın sessiz kaldığımı gördüğünce memnuniyetle başını salladı.
Bakışları evin her bir zerresini incelerken meraktan ölmek üzereydim!Eve neden bu kadar içli baktığını anlamaya çalışırken duyduğum kalın sesiyle birlikte tüm dikkatimi ona vermeye çalıştım.

Ö:Burası neresi diye eminim ki merak ediyorsun.Buraya neden geldik diyorsun.
Dedi ve gözlerimin içine baktı.Sessizce başımı salladığımda anlatacaklarını deli gibi merak ediyordum.
Burası kızıl,işte tam burası...
Dedi ve altındaki çimleri elleriyle çekiştirdi.
Şu an üzerinde oturduğumuz yer benim ailemin mezarı.
Dediğinde dudaklarım şaşkınlılıkla aralandı.
Bu ne demekti?!Burası Ömerin ailesinin evi miydi?!Ne mezarından bahsediyordu?Bu evin benimle ne gibi bir alakası olabilirdi?

D:N-nasıl?
Diye sorduğumda işaret parmağını sertçe dudaklarımın üzerine bastırdı.

Ö:Ben bitirene kadar sözümü kesme
Diye beni uyardığında,sessizce başımı salladım.Ama anlatacaklarını deli gibi merak ederken nasıl sessiz kalabilirdim ki?!Bana ilk kez ailesinden bahsedecekti.Birkaç kez öldüklerini söyleyip beni geçiştirdiği olmuştu ama bu sefer öyle olmayacaktı.Bunu oldukça ifadesiz ve ciddi duran yüz hatlarından anlayabiliyordum.

Ö:Hiç unutmuyorum.12 mart gecesiydi.Tam 20 yıl önce 12 mart gecesi...Akşam yemeğinin ardından babamla burada maç yapıyorduk.
Annemde şu an yan tarafımızda bulunan oturma grubunda gülümseyerek bizi seyrediyordu.Her akşam aynı heyecanla sıkılmadan,usanmadan hangimizin kazanacağını izlerdi.Biz babamla topu kovalarken bir anda anlayamadığım bir çığlık koptu.Babam ve ben hızla anneme doğru dönerken annem koşarak yanımıza geldi ve beni arkasına çekti.Babamda önümüze siper olduğunda ne olduğunu göremiyordum ve deli gibi korkmaya başlamıştım.Başımı hafifçe yana eğdim neler olduğunu görmek için...Karşımızda anne ve babama silah doğrultan iki kişi vardı.Esmer bir adam ve kızıl saçlı saçlı bir kadın...Bir ellerini birleştirip sıkıca tutmuşlardı.Diğer elleriylede silahlarını anne ve babama doğrultuyorlardı.Daha 8 yaşındaydım kızıl!Silahın ne olduğunu doğru düzgün bilmiyordum bile...O an anne ve babamın yalvarışları doldu kulaklarıma...Onları vurmamaları için yalvarıyorlardı.Her şeyi çözebileceklerini,ne istiyorlarsa vereceklerini söylediler.Yalvardılar!
Ama o kadın ve adam acımadı!Anne ve babama acımadı o şerefsizler!Saniyeler içinde kulaklarımı delip geçen bir sürü mermi sesi duydum!Anne ve babam her tarafları delik deşik bir biçimde önüme düştüler!
Dediğinde dolan gözlerimden birkaç damla yaş düştü.Bu anlattıkları nereye varacaktı?!Bana ilk kez ailesini anlatırken,bir cinayetten bahsederken ne yapacağımı şaşırmıştım!Kalbim sızlıyordu!8 yaşındaki bir çocuğun gözleri önünde ailesini öldürmekte neydi?!
Hangi insanlığını yitirmiş kişiler bunu yapmaya cüret edebilirdi?!Bu insanlık dışı bir şeydi!8 yaşındaki bir çocuğun günahı neydi?!O ailenin günahı neydi?!

Defömden KesitlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin