Muhtaç•4

203 12 62
                                    

Ömerin saçlarımda naifçe dolaşan büyük ve esmer ellerini hissettiğimde yavaşça gözlerimi aralarken ne olduğunu sorar gibi bakmıştım ona.

Ö:Yorgun olduğunu biliyorum ama bir şeyler yemen gerekiyor kızıl.Dikleş biraz.
Dediğinde naif ses tonuyla dirseklerimi koltuğa bastırıp sırtımı dikleştirdim.Arkama yan tarafta bulunan minderi sıkıştırırken önümdeki sehpaya bıraktığı sandviç ve bir bardak lavanta çayını görmüştüm.Buram buram kokan lavanta buruk bir şekilde gülümsememe sebep olurken bakışlarımı bakışlarıyla buluşturdum.Lavanta çayı her daim sığındığım limanım gibiydi.Her sinirlendiğimde,her başım sıkıştığında bir bardak içerdim.

Gözlerimin dolacağını hissettiğim an başımı iki yana sallayarak sandviçe uzandım.Bu sırada Ömerde çalan kapı ile birlikte ayrılmıştı salondan.Kimin geldiğini merak ederken koridorda Sinanın sesini duydum.
Ömere net bir şekilde duyamasamda bir şey hakkında emin olup olmadığını soruyordu.
Kısa bir süre sonra birlikte salona geldiklerinde ise buruk bir gülümseme ile karşıma oturdu.

S:Defne,geçmiş olsun...Nasılsın?
Diye sorduğunda gülümsemeye çalışarak bakışlarımı elimdeki sandviçe çevirdim.

D:Nasıl olduğumu bende bilmiyorum Sinan...
Diyerek buruk bir gülümseme eşliğinde bakışlarımı yeniden ona çevirdiğimde aklıma takılan şeyle birlikte kaşlarım çatıldı.
Peki ya Sinan?!O biliyor muydu intikam oyununu?!O da bu işin içinde miydi?!Korkuyla gözlerim büyürken bunu ona nasıl sormam gerektiğini bilmiyordum.

Ö:Defne iyi misin?
Diye sorduğunda yanıma oturmuş olan Ömeri daha yeni fark etmiştim.Yutkunarak yeniden Sinana doğru döndüm ve tüm cesaretimle birlikte sormayı denedim.

D:S-Sinan?
Dediğimde merakla bana bakıyordu.
Sende biliyor muydun?Ömerin bana bugün anlattıklarını,i-intikam oyununu yani?
Diye sorduğumda Ömer ve Sinan birbirlerine bakmışlardı.Sinan yutkunurken başını eğdi.
Ah!Tamamdı işte!Ben almıştım cevabımı!
Dolan gözlerimden birkaç damla yaş düştüğünde elimdeki sandviçi dikkatle sehpaya bıraktım ve akan gözyaşlarımı beceriksizce silmeyi denedim.

S:Defne...bak ben hiçbir zaman bu oyundan yana olmadım.Aksine Ömere hep bunun yanlış olduğunu anlatmayı denedim ama-

D:Ama?!Dedim alayla...
Bunun denedimi mi var Sinan?!Neden gelip beni uyarmadın?!Ne zamandır biliyorsun?
Diye sorduğumda bakışlarını kaçırdı ve derin bir nefes verdi.

S:Yani en başından beri diyemem ama çok uzun süredir biliyorum.Ama gelip sana söylemezdim Defne!Neticede Ömer benim dostum!Benim görevim ona karışmak değil sadece doğruyu yanlışı söylemek!O ne yapmak isterse onu yapar ben onun hayatına müdahalede edemem!
Dediğinde kocaman açtığım gözlerimi üzerine diktim.

D:Ciddi misin sen Sinan?!Arkadaşın benim hayatımı kararttı ama sen müdahale edemedin öyle mi?!Cidden kendini böyle mi savunacaksın?!Diye sinirle çıkıştığımda,
Ömer sakin ol dercesine bakışlarını bana çevirdi ama onu umursamıyordum bile!

S:Defne-

D:Ne?!

S:Senin ailende Ömerin çocukluğunu,
hayatını kararttı ona kimse müdahale edebildi mi?!
Diye sorduğunda dudaklarım aralandı ama yoktu işte!Buna verebilecek bir cevabım yoktu!Aralanan dudaklarım arasından bir hıçkırık kaçarken üzerimdeki şalı ittirdim ve koşarak kapıya ilerledim.Ömer adımı seslenerek arkamdan gelirken kapıyı aralamak üzere olduğum bileğimi yakaladı.

Defömden KesitlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin