Defneden
Gözlerimi araladığımda perdenin hafif kenara kaymış kısmından içeri süzülen güneş ışıkları ile karşılaştım.Gülümseyerek gözlerimi aralayabildiğim kadar araladım ve dikleştim.Ellerimi dağılmış saçlarımın arasından geçirerek birkaç saniye ayılmayı bekledim ardından sol elimi uzatarak komidinin üzerindeki telefonumu aldım.Saat daha 6.30'du.Alarm çalmadan uyandığımı fark ettiğimde yüzümdeki gülüş büyüdü.Bugün büyük gündü!Aylardır çabaladığım,sabırsızlıkla beklediğim gün gelip çatmıştı!Kendime gelmek için başımı iki yana salladıktan sonra telefonumu komidinin üzerine geri baktım ve üzerimdeki ince çarşafı sıyırarak yataktan ayrıldım.
Adımlarımı banyoya çevirirken soğuk bir duş almış ve yüzümün şişinin birazda olsa inmesini sağlamıştım.Bornozumun iplerini bağlayarak odaya geri döndüğüm sırada çalan telefonum kaşlarımın çatılmasına sebep olmuştu.Sabahın 7'sinde beni kim arıyor olabilirdi ki?Telefona uzanıp ekrana baktığımda Ömer isminin yazıyor olması kalbimin 10 kat daha hızlı atmaya başlamasına sebep oldu.
Son zamanlarda provaların yoğunluğu,büyük gün stresi ve daha bir çok karmaşa yüzünden birbirimize vakit ayıramıyorduk.Sadece prova yaptığımız zamanlarda ve provaya gidip gelirken görüşüyorduk.D:E-efendim?!
Diyerek aramayı cevapladığım sırada titreyen sesime karşı alt dudağımı dişlemiştim.Bir kerede şu çocuğun karşısında rezil olma be Defne!Ah Defne!Ama ne yapayım canım?!İnsan telefonun diğer ucunda Yunan heykeli bir sevgiliye sahipken nasıl kalpten gitmeyebilir ki?!
Ö:Günaydın sevgilim...Uyanmışsın.
Dediğinde Ömer, gülümseyerek başıma sardığım havluyu açtım.D:Sana da günaydın sevgilim.Heyecandan uyuyamadım sanırım alarm bile çalmadan uyandım!
Heyecanlı ses tonuma karşı Ömerin gülümsediğini hissederken beni yerden yere vuran o etkileyici sesi yeniden kulaklarıma çalındı.Ö:Madem uyandın bugün erken gitmemiz gerekmediği için diyorum ki ben acaba sana mı gelsem?Sen sevgiline şöyle güzel bir kahvaltı hazırlasan,sevgilin senin o güzel yüzünü bir görse...
Özlemimden kuruyup gideceğim çünkü!Sonra okula birlikte gitsek ben gösteri için tüm şansımı senden alsam...Ne dersin?!
Diye munzur bir ses tonuyla sorduğunda dudaklarım arasından derin bir nefes verdim ve gülümsedim.D:Olur...Bekliyorum o zaman.
Dediğimde onunda benim gibi gülümsediğine emindim.Ö:Bekletmeden geliyorum sevgilim!
Diyerek sesli bir öpücük atmış ardından telefonu kapatmıştı.Öpücük sesi beynimde yankılanırken kızaran yanaklarıma rağmen gülümsedim ve telefonumu yatağın üzerine bırakıp havluyla saçlarımı kurulamaya başladım.Kurutma işini hallettikten sonra dolaba ilerleyip temiz iç çamaşırlarımı giyindim ve üzerime siyah mini bir elbise geçirdim.Salaş görüntüsü ile rahat rahat kahvaltı edeceğimi düşünürken ayağıma siyah ev terliklerimide geçirerek aşağı indim.Vakit kaybetmeden kahvaltı hazırlamaya başladım.
Yankılanan zil sesiyle birlikte dikleşirken gülümseyerek elimdeki kahve fincanlarını yerine bıraktım.Adımlarımı kapıya yöneltirken içim kıpır kıpırdı.Onu nerdeyse her gün görmeme rağmen her gün bir önceki günden daha çok özlüyordum!
Kapıyı araladığımda elinde tuttuğu beyaz lalelerle birlikte bana bakarak gülümsüyordu.Onu süzme ihtiyacı hissettiğimde haziran ayından daha kavurucu gözüken üzerine yapışmış beyaz dar tişörtüne ve altına giydiği mavi ve dizleri yırtık kot pantolonuna baktım.Ayağındaki beyaz converseleri eşliğinde oldukça düz ama etkileyici gözüküyordu!
Onu daha fazla kapıda dikmemek için gülümseyerek kenara çekildiğimde elindeki çiçekleri almayıda ihmal etmedim.Burnuma çalınan enfes kokuları kendimi kaybetmeme sebep olsada parmak uçlarımda yükselip Ömerin dudaklarına kısa bir öpücük bıraktım ama geri çekildiğim gibi ikimizde yetmediğini anlamıştık.Bu sefer Ömer bir hamle yaparak sol elini boynuma sarmış ve beni yeniden dudaklarına çekmişti.Dudaklarımı kavramasına izin verirken açlıkla öpüşü karşısında yere yığılmamak için zor duruyordum.Uzun bir öpücüğün ardından nefes nefese geri çekildiğimde gülümseyerek laleleri işaret ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Defömden Kesitler
Romance8 yıl önce hayatımıza bir daha unutulmamak üzere giriş yapmış olan Defne ve Ömer İplikçiyi anmak,daha farklı şekillerde,daha farklı yaşamlarda da tanıyabilmek için yazdığım kesitlerle dolu bir kitap...Keyifle okuyun!!!