Neva•5

228 15 55
                                    

Ömer olabildiğince yavaş adımlar eşliğinde yatak odasının önünde durdu ve kapıyı birkaç kez tıklattı.

Ö:Defne...Hazır mısın?

Defnenin içeriden evet diye seslenişiyle beraber sanki Defne onu görüyormuş gibi sessizce başını salladı ve yavaş adımlarını bu sefer salona yöneltti.
Defnenin titreyen sesi gözünden kaçmamıştı.
Sabahtan beri doğru düzgün iletişim dahi kurmamışlardı.İkiside mahkeme saatinin yaklaşıyor olmasının gerginliğini yaşarken bundan sonra ne olacağını yada ne yapacaklarını düşünmüyorlardı.Bu ayrılık onlara iyi gelecek mi,herkese bunu nasıl açıklayacaklar diye düşünmek istemiyorlardı.Defne sadece bitsin istiyordu.Arkasından ne yaşayacak olursa olsun başına en kötü ne gelebilecekse gelsin ama Ömerden ayrı olsun,onu unutsun istiyordu.

D:Çıkabiliriz.

Defnenin sesiyle birlikte irkilerek kendine geldi Ömer.Başını hafifçe sağa çevirip Defneye baktı.
Baştan aşağı siyah giyinmişti.Tıpkı kendisi gibi...
Defnenin aldığı karardan dolayı kendini huzursuz hissettiğini biliyordu Ömer.İstemesede,canı acısada geri adım atmayacağını...Kendiside böyle bir şey isteyemezdi zaten.Defne bu konuda ne olursa olsun haklıydı.Kimse ömür boyu başka birini seven birine aşk beslemeye devam edemezdi.Kimse ömür boyu asla ona gelmeyecek olan birini beklemek istemezdi.

Defne Nevayı dikkatle bebek koltuğuna oturttuktan sonra şapkasının üzerinden başına birkaç öpücük bıraktı ve öndeki yerini aldı.Şimdiden gözleri dolmaya başlamış ve elleri titriyordu!İçinden kendine bu kadar hassas olduğu için lanet okurken başını cama çevirdi.Nevaya yada Ömere baktığı an kendini tutamayıp saatlerce ağlayacağına yemin edebilirdi!

Ömer arabayı İplikçilerin köşkünün önünde durduğunda Defneye arabada kalmasını söyleyip araçtan ayrıldı.Nevayı kucaklayarak eve doğru yöneldi.Duruşma süresince Nevaya Emine hanım bakacaktı.Ağır adımlarla kapıya ilerledi ve birkaç kez tıklattı Ömer.Çok geçmeden kapıyı Emine hanım aralamıştı.Ömer annesinin gözlerindeki hüznü hemen fark etmişti.Annesinin Defneyi ne kadar sevdiğini ve ayrılmalarını istemediğini biliyordu.
Ama buradan geri dönüş yoktu!Artık yolun sonuna gelmişlerdi!Emine hanım Nevayı kucaklayıp oğluna buruk bir tebessüm gönderdi.

E:Hakkınızda hayırlısı olsun oğlum.
Demekten başka elinden bir şey gelmezken Ömer sadece yutkunarak başını salladı ve kızının ellerine birkaç öpücük bıraktı.Ardından arkasını dönüp heybetli vücuduyla arabaya ilerlerken o arabaya binmek istemediğini,içinin daraldığını fark etti.
Defneye aşık olmayabilirdi ama Defne onun için önemliydi.Neredeyse 1 yıldır mücadelesinde ona destek çıkan,hayatını düzene sokan kişiydi Defne.
Köklü aileler oldukları için tanışıklıklarıda çok eskiye dayanıyordu.Defne onun için geçmişten gelen özel bir dosttu,arkadaştı.

Araçtaki yerini yeniden aldığında bir şey söylemeden aracı çalıştırdı ve adliyeye doğru yol aldılar.Uzun zamandır ölüm sessizliğini andıran bir yolculuğa imza atmamışlardı.İkiside hem konuşmak istiyor hemde o cesareti bulamıyordu.Sadece susuyorlardı.

Adliyenin basamaklarını ağır ağır çıkarken Ömerin gözleri sadece birkaç adım önündeki Defneye sabitlenmişti.İkisininde omuzları düşmüş,sırtları çaresizce öne doğru eğilmişti.Derin bir nefes aldı ve Defneye yetişebilmek için adımlarını hızlandırdı Ömer.Duruşmalarının görüleceği salonun önünde durduklarında bir kenara çekilip sessizce adlarının okunmasını beklediler.

"Davacı Defne İplikçi,davalı Ömer İplikçi!"

İşte o kara son!Kalbine bir hançerin saplandığını midesinin al aşağı olduğunu hissetti Defne.Kaçmak istedi.Uzaklaşmak,ardına bile bakmamak...Bakışları Ömeri bulduğunda gözlerindeki karanlık ve hüzün ürpermesine sebep oldu.Ellerini kabanının içine sokup çaresizce yumruklarını sıkarken ayaklarını daha sağlam bir şekilde yere değdirmeyi denedi.
Dengesizce attığı adımlar eşliğinde içeriye ilerleyip avukatının onu yönlendirdiği yere oturdu.Her şey bitmişti sanki.Ses yok,görüntü yok hatta hisler yoktu!

Defömden KesitlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin