0.2

170 16 10
                                    

Axl Tokio Hotel ile çalışıyordu?! Hayatımın parçası olan grupla çalışan o ünlü adam benim patronumdu tanrım bu nasıl bir lütuf. Hayatımdaki tüm şanslarımı kullandım. Uçak inişe geçti. Göktürk'ü uyandırdım.

Göktürk: Aaaaaaa çok heyecanlıyım ablaaa.

Aden: Ayayay bende bende.

Uçak indi. Axl bizi yanına çağırdı. Onu takip ettik. Bavullarımızı aldık ve Axl bizi bi arabaya bindirdi. Adamla Fransızca konuşuyordu Gökürk Fransızca yerine Japonca öğrendiği için anlamadı normal olarak.

Axl: Onları Leipzig'deki eve götür. İkizlerin evinin yanındaki eve.

Şoför: Tamam efendim.

Göktürk bana sessizce fısıldadı.

Göktürk: Abla ne dediler?

Aden: Leipzig'de bi eve gidecekmişiz. Evi anlatırken ikizlerin evinin yanındaki ev dedi.

Göktürk: Komşularımızı şimdiden merak ettim.

Aden: Bende bende.

Araba yavaşladı. Geldiğimiz yer cennet gibiydi. Bu ev bizim mi ? Burası çok güzel.

Göktürk: Abla b-biz burda mı yaşayacağız?

Aden: Galiba evet Göktürk galiba burda yaşayacağız.

Kapıyı açıp indik. Soför arabadan bavullarımızı taşıdı. Evin anahtarını bize verdi ve konuştu.( İngilizce konuşucak almanca bilmiyor soför)

Soför: Bu Bay Axl'ın telefon numarası bu da benim numaram ,bi ihtiyacınız olursa beni arayabilirsiniz. Sizi ilk günlerde ajansa ben götüreceğim yolu öğrenmeniz için. Hoşgeldiniz Sayın Manco.

Gülümsedim adama. Adam gitti. Biz de içeri girdik. İçeri girdiğimiz anda Göktürk konuştu.

Göktürk: Hassikti-

Ağızını kapadım. Kapının orda kamera vardı onu fark ettiğim için ağızını kapadım.

Aden: Evde kamera var küfür etme.

Göktürk: Türkçe ediyorum küfrü nasıl anlasınlar.

Aden: Haklısın.

(Aden ve Göktürk evde Türkçe konuşuyorlar)

Odaları gezmeye başladık. Odalarımızı seçtik ve getirdiğimiz eşyaları yerleştirdik. Odalarımız karşılıklıydı. Göktürk'ün odasına girdim çoktan posterlerini asmış bile. Kendisi oyunlara takıntılı.

Aden: Emanetleri asmışsın bile.

Göktürk: Tabiii en azından senin gibi varlığımdan haberi olmayan insanları asmadım.

Aden: Bak o öyle bi dönemdi hem en azından benimkiler gerçek.

Sonra şakalaşma amacıyla birbirimizi kovaladık. Debelleşirken telefonum çaldı. Arayan Axl'dı.

Axl: Selam canım ben Axl. Eve yerleştiniz mi?

Aden: Evet yerleştik ve ev gerçekten çok güzel çok teşekkür ederim hakkınızı nasıl öderim bilemiyorum.

Axl: hahah işini iyi yap o bana yeter canım.

Aden: Yapacağım efendim emin olun.

Axl: Kardeşin hakkında konuşmak istiyorum.

Aden: Tabiki buyrun.

Axl: Aden kardeşin çok yakışıklı. Sen de çok güzelsin fakat kardeşin tam aradığımız yüzlerden. Onu model yapabiliriz. Ona bu teklifimi sunar mısın?

Dinleyicim /  Bill Kaulitz /  Tokio Hotel Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin