Dinleyicim / Bill Kaulitz / Tokio Hotel

0.17

Aptal saptal haberlerin çıkmasından korkuyorum. Nihayet sıra bizs geldi ikimizde bi bardak kahve alıp kulise gittik. Bill ile konuşmaya başladık. Ona yapacağın makyajları gösterdim tek tek.

Bill: Tanrım Aden bunlar bi harika. Kısa sürede bu kadar iyi şeyler çıkarman çok güzel.

Aden: Bunları senden duymak gerçekten iyi hissettirdi.

Biz konuşurken kulise şak diye Göktürk girdi.

Göktürk: ABLAAAAAAAAA ablam canım ablam sana birşey yapmadı değil mi, iyi misin, canını yaktı mı, sana kötü şeyler mi söyledi?!

Aden: Sakin aslanım sakin. Birşey yapmadı zaten Bill, Heidi ve Leni geldiler tam zamanında.

Göktürk Bill'e sarıldı. Bu manyak benden de çok korkmuş.

Göktürk: Bill abi çok sağol abi. Dövmüşsün çok teşekkürler hakkını nasıl öderim bilmiyorum.

Bill: Olur mu öyle şey Göktürk. Ablan benim önemli bir dostum ona yardımcı olmanın lafı bile olmaz.
dedi sakin ve o mükemmel ses tonuyla.

Saate baktım. Saat gelmişti. Mankenlerin gelme saati.

Aden: Gençler mankenlerin gelme saati geldi.(mükemmel cümle) Sizi dışarı alalım.
dedim,kapıdan içeri Leni ve Heidi geldi.

Aden: Hoşgeldiniiiz.

Leni: Hoşbulduuuk. Başlıyor muyuz makyaja.

Anlık nedense Göktürk'e baktım. Leni'ye bakıyordu hiç gözlerini kırpmadan. Yandık desene.

Bill: O zaman biz çıkalım. Hadi Göktürk çıkalım.

Göktürk hala Leni'ye bakıyordu.

Bill: Öhöm Göktürk hadi ablanın işi var çıkalım.

Göktürk: Aaaa dalmışım hadi hadi çıkalım.

Benim canım kardeşim ne kadar da mal. Bill ile ikisi odadan çıktılar. Onlardan sonra mankenler geldi. Ben tek tek hepsine makyaj yapmaya başladım. Yaptıklarım hayal ettiğimden daha güzel gözüküyordu. Totalde 9 manken vardı ve nerdeyse yarısını tamamladım. Defile saati yaklaşıyordu. Son 2 kişi kaldı makyajını bitirmediğim. Evet o kalan iki kişiden birini bitirdim sıra Leni'de.

Leni'nin cildi bebek gibi. Aşırı yumuşak ve narin. Göz yapısı gerçekten çok güzel. Dudakları kızın suratındaki herşey mükemmel. Tasarladığım makyajı uygulamaya başladım. Hayal ettiğimden kat kat daha güzel olacak gibiydi ve öylede oldu. Leni'nin makyajı diğer mankenlere nazaran daha uzun sürdü fakat değidi.

Defilenin başlamasında dakikalar kalmıştı. Mankenler yerlerini aldı. Bende defileyi izlemeye üyelerin yanına gittim. Fark ettim ki Göktürk heyecanla defileyi izliyor. Hayret gebelde çok umursamadı. Kesin Leni için izliyor. Göktürk ablacım Leni olmaz ya hayır üzülecek ya. Defile başlamıştı mankenler tek tek geliyordu ve gerçekten çok güzel görüyorlardı. Son olaraka Leni geldi ve harika gözüküyordu. Göz ucuyla Heidi'ye baktım gerçekten gururlu gözüküyordu. Kızını bu denli başarılı görmek onu gururlandırmış olmalı. Defile bitti ve mankenleri tebrik etmek için kulise gittim. Hepsi mutlu gözüküyordu.

Aden: Tebriklerrrr. Hepiniz harikaydınız. Bayıldım gerçekten çok eşsiz oldu.

Hepsi tek tek teşekkür etti en son Leni'yle fotoğraf çekindik. Sonra Heidi ve Leni'yle beraber çekindim. Heidi ve Leni'yle olanı ben paylaştım. Leni ve ikimizin fotoğrafını Leni hikayesinde " Makyaj makyöz kadar güzel"

Ayyyyy çok hoşuma gitti böyle söylemesi. Leni'yle ve Heidi'yle vedalaşıp ajanstan çıktım.

Üyeler kapının önündeydi. Göktürk herzamanki gibi Tom ile oyun hakkında konuşuyordu Gustav ve Bill albüm hakkında bende Georg'la konuşacaktım heralde ama konuşmaya çekiniyorum. Üzgün ve yanlız kalmalı ama onla konuşmak istiyorum fakat bunu yapmamalıyım. Yine kendimle çeliştim ve evet konuşmamayı seçtim. Telefonumu çıkarıp instagrama girdim. Fotoğrafımıza gelen kalpler övgüler takipçiler, gerçekten fazlaydı. Georg ile aramızda büyük bi sessizlik vardı.