Şaşırdım. Hiç beklemiyordum. Dudaklarıma uygulanan o baskıyı. Bill beni öptü. Şaşırmış bi şekilde ona baktım. O bana gülümsüyordu. Kalbimin sesini tüm Almanya duyabilirdi. Yerinde çıkacaktı sanki. Şu en fazla 6 saniyede 10 kere kalp krizi geçirdim sanki. Bende ona gülümsedim ama içim öyleyken nasıl gülümsediğimi ne siz sorun ne ben söyleyim. İçim kıpır kıpırdı. Tekrar gökyüzüne bakmaya başladık. Etraf çok sessizdi. Sonra omzumda birşey hissettim. Bill uyuyordu. Kafası omzuma düştü. Kameradan suratına baktım gerçekten çok tatlı gözüküyordu. Bende kafamı onun kafasına koydum zaten sonrası çok bulanık.
Tom'un bakış açısı
Bi süredir Aden ve Bill yok. Sigara içmeye gittiler fakat hsla gelmediler. Baş başa kalmaları güzel birşey ama başlarına birşey gelmesinden korkuyorum.
Tom: Bebeğim ben bi Bill'e bakmaya gidiyorum.
Ria: Bekle bende geleyim hava almış olurum.
Masadan kalktık ve terasa çıktık. Terasta yan yana duran bi çift gördük. Pek emin olmasakta yanlarına gittik. Onlara baktık evet onlar Aden ve Bill'di. İkiside yavru kedi gibi uyuyorlardı. Ria hemen ikisinin fotoğrafını çekti gerçekten tatlışlardı.
Ria: Sen Bill'i al ben Aden'i götürürüm.
Tom: Diğerlerine haber verecek miyiz?
Ria: Onlara söyleriz dağılırız zaten.
Onaylamak amacıyla başımı salladım. Bill'i kaldırdım. Uyandı ama sersemdi yürümesine yardım ettim ama Aden hiç bi türlü uyanmadı. Ria onun kolunu omzuna atarak yürümeye başladı. O halde masaya gittik ve onları eve bırakacağımızı söyledik. Onlarda onayladılar.
Bill'in arabasını Gustav'a teslim ettik. Benim arabaya doğru ilerledik. Kimseye yakalanmamak için dua ettim. Şükür ki yakalanmadık. Bill arka koltuğa geçti Aden'ide oraya oturttuk. Aden'in başı Bill'in omzundaydı. Bill'in kafası onun kafasına düşmüştü ve uyuyorlardı. Ria ile eve gittik. Eve geldik gelmesine ama Aden'in anahtarı yok. Onuda bize götürdük. Bill kendi yatağına gitti. Ria Aden'i benim yatağıma yatırdı.
Ria: Bugün bende kalırsın bebeğim kız git gel yapmasın.
Ona yaklaştım ellerimi beline koydum.
Tom: Gerçekten düşüncelisin bebeğim.
dedim ve onu öptüm. İkisini eve bıraktık sonrada Ria'nın evine gittim.Bill'den devam
Sabah baş ağrısı nedeniyle uyandım. Kalkıp etrafıma baktığımda odamdaydım ve kıyafetlerim dünden kalmaydı. Dün olanları hatırlamaya çalıştım. LAN BEN NAPTIM. Kafamı seveyim. Onu öptükten sonra zar zor birşeyler hatılıyorum. Tom geldi. Beni kaldırdı sonrası yok. Kalkıp üstümü değiştirdim. Sonra lavaboya gidip yüzümü yıkadım. Saçım başım dağınıktı ama yapacak birşeyim yoktu. Tom'u göremeyince konuşmaya başladım evin içinde dolanarak uyanması için.
Bill: Tom kalk saat kaç oldu. Zaten baya yorgun hissediyorum bide sen yorma. Hem dün neler oldu kafam allak bullak. Tek birşeyi net hatırlıyorum onu neden yaptığımı bilmiyorum ama güzeldi. Sonra seni hatırlıyorum beni kaldırdın ama nerden kaldırdığını hatırlamıyorum. Hadi uykucu kalk artık anlatacağım şeyler var.
Tom'un kapısına doğru gittim. Tam kapıyı açacakken kapı arkadan açıldı. Hiç beklemediğim biri vardı karşımda Aden. Ona baktığımda saçları dağınıktı üstünde hala elbisesi vardı ve uykuku gözlerle bana bakıyordu. İdrak etmesi zor oldu sonradan şaşırmış bir ifadeyle bana baktı.
Aden'den devam
Uyandığımda farklı bi odadaydım fakat neresi olduğunu pek idrak edemedim. Dün olanları hatırlamaya çalıştım. Bill beni öptü ve bi süre sonra kafasını omzuma koydu. Ondan sonrası bulanık ama Ria ve Tom'u hatırlıyorum sadece. İçerden sesler geliyordu. Seslere uyandım. Kendime baktığımda üstümde Bill'in ceketi ve elbisem vardı. Kalkıp kapıya yöneldim. Kapıyı açtığımda karşımda biri vardı. Onu zar zor tanıyabildim. Karşımda Bill vardı. Aaaaaah parçalar şimdi oturuyor burası Tom'un odası. Bill'de bana aynı şaşkınlıkla bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dinleyicim / Bill Kaulitz / Tokio Hotel
Chick-LitHiç sizi tanımayan bi adama içinizi dökerek rahatladınız mı?