Cimlerde el ele öylece yatıyorduk. Çok güzeldi bana iyi hissettirdi bu. Sonra bizimkilerin yanımıza geldiklerini gördük ellerine masadakileri almışlar cimlerde oturacaktık. Yanımıza yaklaştılar.
Gustav: Ooo çifte kumrular anınızı bozmak istemezdik ama bizde burdayız yani.
Bu dediği Bill'i güldürdü.
Tom: Hadin şarkı söyleyelim bunu boşuna mı getirdim ben.
Bill: İstek parça.
Göktürk: Sizin bi şarkınız vardı şey diyordu with my heaaaaart.
Aden&Bill: Love and dead.
Göktürk: He o çok güzeldi.
Tom gitarı ayarladı. Söylemeye başladılar.
I can give you
You can give me something, everything
You are with me
I am with you always, join me inLove and death, love and death
Don't you mess, don't you mess with my heart
Love and death, love and death
Don't you mess, don't you mess with my heart
With my heart, with my heartFragile pieces
Don't regret the sorrows that we've seen
Take it with us
Step into to my world
Join me inLove and death, love and death
Don't you mess, don't you mess with my heart
Love and death, love and death
Don't you mess, don't you mess with my heart
With my heart, with my heartAll the pain that we've been through
I've been dying to save you
Feel the blood in my veins flow
I've been dying to save youI have been watching you swim
I'll just see if you drown
As a tragedy of comedy
With my heartLove and death, love and death
Don't you mess, don't you mess with my heart
Love and death, love and death
Don't you mess, don't you mess with my heart
With my heart, with my heartBir yandan elimdeki birayı yudumluyorum bir yandan onu izliyorum. Bill'den gözlerimi alamıyorum. Ona baktıkça içime huzur doluyor, kendimi güvende hissediyorum. Ona aşık olmamam gerektiğini biliyorum ama elimde değil. Onun herşeyine aşığım herşeyine ama bunu söylersem başım yanar. Bunu gizli tutmak en iyisi. O gerçekten eşsiz biri onu anlatmaya yetecek kelimeler bulamıyorum. Herşeyi eşsiz, sesi, kendisi, kişiliği, davranışı, gülümsemesi. Huzur kaynağı gibi.
Bill: Evet tekrar istek parça.
Aden: 1000 Oceans?.
Bill: Tamamdırr.
Tom gitarını hazıladı tekrardan Bill'e baktım odaklanmış gözüküyordu. Ona hayranlıkls bakıyorum çünkü hayran olunmayacak gibi biri değil. Bi anda kafasını bana çevirdi. Öylece kaldım,ona baktığımı anlamış olmalı. Utandım başka yöne bakmaya başladım. Göz ucuyla ona baktım gülümsemişti. İçimi ısıtıyor bu gülümseme. Şarkıyı söylemeye başladılar Empty streets
I follow every breath into the night
The wind so cold
The sun is frozen
The world has lost its light
I carry your picture deep in me
Back to you over thousand seas
Back to us
Don't you lose your trust and your belief
Just trust meWe have to go 1000 oceans wide
1000 dark years when time has died
1000 stars are passing by
We have to go 1000 oceans wide
1000 times against an endless tide
We'll be free to live our lifeI know somewhere
We'll find a little place for you and me
It all turned out a different way
Can't feel the pulse in our veins
So weak today
Let our heartbeats guide us through the dark
Just trust meWe have to go 1000 oceans wide
1000 dark years when time has died
1000 stars are passing by
We have to go 1000 oceans wide
1000 times against an endless tide
We'll be free to live our life
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dinleyicim / Bill Kaulitz / Tokio Hotel
ChickLitHiç sizi tanımayan bi adama içinizi dökerek rahatladınız mı?