0.8

134 17 5
                                    

3. kişili anlatım

Axl, üyelere Bill ve Aden'i sordu. Onlarda gelmeyeceklerini çok mühim bir durum olmadığını söyledi. Axl anlayışla karşıladı. Üyeler defileyi izlerken Axl, üyelerin odasına çıktı. Yavaşca kapıyı açtı. Karşısındaki manzara beklediği gibi değildi fakat iyi anlamda. İkisini o halde görmek içini ısıttı. İçerden bi battaniye daha alıp Bill'in üstüne örttü adeta gururlu bir anne gibiydi. Aden'in yaptığı makyajlar çok beğeniliyordu. Bu makyaj konusunun ne kadar sıkıntılı ve göründüğü kafar kolay olmadığını biliyordu fakat Aden kısa sürede hızlı ve güzel makyajlar çıkarıyordu sayıca mankene.

Göktürk'ten devam

Ablamı aradım telefonu sessizdeydi sonra Tom abiyi gördüm.

Göktürk: Tom abi.

Tom: Adamım naber.

Göktürk: İyi abi nasıl olsun senden naber.

Tom: Biz işte uğraşıyoruz.

Göktürk: Abi şey diyeceğim ya ablamı gördünüz mü ne telefonu açıyor ne mesaj gidiyor.

Tom: Ablan bizim odada oyun oynuyorduk görev yüzünden içti sonra uyuya kaldı yanında Bill duruyordu.

Göktürk: Tamamdır abi sağol.

Yukarı çıktım ablamın uyuduğunu söyledi aslında inadına sert sert giderdim ama Bill abi ordaydı. Yavaşça kapıyı açtım. Ablamda uyuyor Bill abide!? İkisinin fotoğrafını çektim kaçtım.( Öz kardeşim)

Aden'den devam

Uyandığımda üstümde hem battaniye hemde bacaklarımda ceket vardı. Ceket Bill'in ceketi olmalıydı. Başım çok ağrıyordu sanki biri kafama tekme atmış gibi. Uyandığım gibi etafı inceledim. Tanrım en son dc oynuyorduk Georg bana şişe teklettirdi sonrası yok. Üyeler yoktu odada. Etrafa bakındım. Yam koltukta otururken uyuya kalmış Bill'i gördüm. Çok tatlı gözüküyordu. O sarı saçları dağılmış yüzüne düşmüştü. O kadar güzeldi ki onu saatlerce izleyebilirim. O her haliyle mükemmel. Eski emo halide mükemmel fakat bu hali bi başka. Onunla ilgili çok şey biliyorum. Binevi onu tanıyorum. Ondan gözlerimi alamıyorum.  İstemsizce gözlerim kapandı. Sonra tekrar uyudum.

Bill'den devam

Uyandığımda üstümde battaniye vardı. Etrafa baktım. Koltukta uyuyan Aden'i gördüm. O çok güzeldi. Gözlüğü yere düşmüştü. Gözlüksüz çok güzeldi. İncelemeye devam ettim. Sonra ayağı kalktım. Bizimkileri aradım nerdeler diye sormak için.

Bill: Alo Gus nerdesiniz , naptınız?

Gustav: Biz eve geçtik. Sen ne zaman gelmeyi planlıyorsun?

Bill: Uyuya kalmışım da yeni uyandım. Ben geliyorum.

Gustav: Kızı unutma.

Bill: Kızı nasıl unutayım Gus söylediğinde laf mı.

Gustav: Ha bide Tom Göktürk'ün yanına gitti oyun oynamaya bizde birazdan oyun oynamaya geçicez anahtarını hazır et.

Bill: Tamamdır.
dedim ve kapattım. Onu uyandırmam lazımdı fakat kıyamıyordum. Çok güzel ve narin, bi porselen gibi. Sonda tek çağremin kucağıma almak olduğunu fark ettim. Yardımcılardan birini çağırdım.

Bill: Todd bana yardıma gel.

Todd geldiğinde kapıları ve arabayı açacaktı. O gelene kadar bekledim. Aden'in telefonu gözüme çarptı. Telefonunun arkası dönüntü fskat resimler vardı. Göktürkle olan resimleri , bi kızla olan resmi ve ordaki ben miyim? Benim hem gençliğimi hemde yeni halimin yan yana gelmiş haliydi. Kılıfı incelerken Todd geldi.

Dinleyicim /  Bill Kaulitz /  Tokio Hotel Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin