Hazan Vakti| 14

85.3K 3.8K 2.4K
                                    

🖇️Merhabalar, nasılsınız?

🖇️Umarım beğenerek okuduğunuz bir bölüm olur:) Keyifli okumalar💖

🖇️Satır arası yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın🙏

14.Bölüm

Bir insanı ailesinin bir üyesinin bile sevmemesi dünyanın en zor şeyiydi galiba. Hayatımda ilk defa kendim için bir şey yapmıştım ve karşılığı benim için büyük bir hayal kırıklığı olmuştu. Annemin beni kızı olarak görmediğini biliyordum ama bunu şimdi tekrar ve unutamayacağım bir şekilde anlamıştım. En azından beni anneme karşı savunacak biri olsun isterdim. Arkamda duracak birini...

Telefonu kulağımdan indirdikten sonra hiç umursamadan yere bıraktım. Ardından da avuçlarımı yüzüme yaslayarak yere çömeldim. Beni izleyen Alparslan'ı umursamadan hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Ben böyle bir muameleyi hak edecek hiçbir şey yapmamıştım. Çok zoruma gidiyordu.

Kollarımdan aniden kavrandığımda ellerimi yüzümden çekemeden ayağa kaldırıldım. Alparslan iki elimi bileğimden kavrayarak yüzümden aşağı indirdi. Gözlerimiz buluşurken hemen kaçırdım bakışlarımı. Onun karşısında böyle dağıldığım için çok utanıyordum. Gözyaşlarım akmaya devam ederken ona yaklaşarak başımı omzuna yasladım. Bu sıralar ağlarken sığınabileceğim tek kişi Alparslan idi.

Ellerinden biri saçlarıma yaslanırken diğeri sırtımda durdu. Kollarıyla beni sıkıca sararken bende kolumu beline doladım ve sessizce gözyaşlarımı akıtmaya devam ettim. Çenesini başıma yasladığını hissettiğimde bunu umursamadım. "Sen böyle ağlayınca ne yapacağımı bilemiyorum. " ondan ilk defa bu ses tonunda, bu kelimeleri duymak sarsılmama neden olmuştu.

Başımı omzundan kaldırıp şaşkınca gözlerine doğru baktığımda Alparslan büyük avucunu yanağıma yasladı. Baş parmağı ile yanağımdan akan yaşı silerken gözbebekleri tüm yüzümde dolanmaya devam ediyordu. O yanaklarımı siliyordu ama daha geçmeden yerini yenileri alıyordu. Daha yeni tanıdığım bir yabancıdan böyle ilgi görmekse kalbimin hızla çarpmasına neden oluyordu.

"Ben, buna şahit olduğun için ö-" sözlerime devam edemeden Alparslan'ın sesini işittim. "Özür dileme. Yalnızca seni bu kadar hırpalamalarına izin verme." dedi gözlerimin içine bakarken. Diğer elini de yanağıma yaslayarak yüzümü avuçladı ve sözlerine devam etti. "Sen benim bu hayatta tanıdığım en güçlü kadınlardan birisin Hazan. Ne badireler atlattın hepsinde sapasağlam ayakta durdun. Şimdi seni yıkmalarına izin verme."

Söylediği sözlerle ağırca yutkundum. Böyle şeyleri duymaya ne kadar da ihtiyacım varmış meğerki. Haklıydı. Ben güçlüydüm. Bunca zaman nelerin üstünden gelmiştim, bunun mu gelemeyecektim. Alparslan'ın yanımda olması, bana destek olması şanstı benim için. O burada olmasaydı ben burada ağlayarak kendimi kaybedecektim belki de. Birinin aklıma başıma getirmesi çok iyi olmuştu.

"Teşekkür ederim." dedim burnumu çekerek. "İyi ki yanımdasın." dedim gözlerine samimi bir biçimde bakarken. Alparslan küçük bir tebessüm etti. "Sende, sende iyi ki benim yanımdasın."

O tebessüm ettiğinde bende dudaklarımdaki kıvrılmaya engel olamadım. Gözlerim hala dolu doluydu ama artık gözyaşı akmıyordu ve bu Alparslan sayesinde olmuştu. Ona bir kez daha minnettar kalmıştım. Yanaklarımdaki ellerini çekmezken ikimizde birbirimizin yüzüne bakmayı sürdürüyorduk. Ne ben çekiliyordum ne o ellerini çekiyordu.

Kapıya yakın bir yerden geniz temizleme sesi gelirken aniden ikimizin bakışları da sesin geldiği yere yöneldi. Kapıda gördüğümüz Fırat ile Alparslan ellerini kavradığı yanaklarımdan çekti. Bense ondan birkaç adım geriye giderek aramızdaki mesafeyi açtım.

Hazan Vakti| Asker&DoktorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin