Hazan vakti| 60

29.4K 1.9K 1.5K
                                    

🖇️ Umarım severek okuduğunuz bir bölüm olur, keyifli okumalar..

🖇️Satır arası yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen..

60.Bölüm

Birileri hayatımızdan çıkarken bir daha hiç görmem diye düşünüyordu insan. Bende öyle düşünmüştüm. Yıllar önce şuan karşıma çıkan kişiyi bir daha görmeyeceğimi düşünerek rahatlamıştım ancak hayat yine şaşırtmamıştı beni.

Duyduğum ses, gördüğüm yüz zihnimde birçok anının canlanmasına neden olurken büyük bir ürperti hissettim. Nasıl gelebilmişti buraya? Hapisten mi kaçmıştı? Hapisten kaçsa Alparslan'ın haberi olmaz mıydı? Bir adım geriye doğru giderken karşımdaki kadın alayla güldü. "O her lafı söyleyen, üstten üstten bana bakan kadına ne oldu? Kaçıyor musun Hazan?"

Ben aynı Hazan'dım. Ondan korkmuyordum ama düşünmem gereken, korumam gereken biri daha vardı. Azra bana doğru bir adım daha attığında mırıldandım. "Sen buraya nasıl geldin?" dediğimde Azra gülerek bana bakmaya devam etti. "Emin ol hiç zor olmadı, günlerdir bu anı bekledim biliyor musun?"

"Ne istiyorsun?" dediğimde Azra ilk önce gözlerime ardından karnıma doğru baktı. "Beni hapse tıkıp hayatınızı yaşadınız, şimdide bir çocuğunuz oluyormuş." dedikten sonra alayla güldü. "Alparslan bana baksın diye yıllarca uğraştım ama sen gelip bir anda her şeyi bozdun."

Hala daha aynı meseleyi konuşuyorduk. Tutuklanmadan evvel Alparslan ona gereken cevabı vermişti ama Azra hala bu durumu kabullenmemişti anladığım kadarıyla. Birkaç adım daha geriye giderken mırıldandım. "Ben bir şey yapmadım, yalnızca kendi işimi yapıyordum."

Azra alayla güldü. "Kendi işini mi yapıyordun? Sürekli yan yanaydınız, sürekli karşılaşıyordunuz. Seni uyardım ama sen gidip beni ona şikayet ettin, aramızı daha da bozdun." dediğinde kaşlarım çatıldı. 

Resmen takıntı haline getirmişti bunun başka bir açıklaması yoktu. İçeride olduğu tüm zamanlarda bunu düşünmüştü belli ki. Nasıl çıkmıştı bilmiyordum ama çıktığı gibi peşime düştüğünü görebiliyordum. 

"Bunun bir bedeli olmayacağını düşündün, sana giderken de söylemiştim. Benden kurtuluşun yok." dediğinde korkuyla yutkundum. Azra belinden silah çıkartarak bana doğru doğrulttuğunda hızla konuştum. "Yapma, eline hiçbir şey geçmeyecek. Tekrar mı içeri girmek istiyorsun?"

Azra başını iki yana salladı. "İşim bittikten sonra kaçacağım hiç şüphen olmasın." dediğinde itiraz ettim. "Senin peşini bırakırlar mı sanıyorsun? Burada bana bir şey olduğu an herkes peşine düşer." dediğimde Azra omuz silkti. "Umurumda değil."

"Bana acımıyorsan Alparslan'a acı, bizi öldürdüğünde yaşayacağı acıyı düşün." dedim içim acıya acıya. Sevdiğim adamı takıntı haline getirmiş bir kadın karşısında aciz bir duruma düştüğüm için kendimden nefret ediyordum resmen. 

"Bende çok acı çektim. Sen benim hayatımı bitirdin, senin yüzünden hiç bulaşmayacağım işlere bulaştım, özgürlüğümü aldın sen benim." dediğinde korkuyla ona bakmaya devam ettim. 

"Hazan.." Arkamdan seslenen Murat abiyi duyduğumda korkumun hafiflediğini hissettim. "At silahını!" Murat abinin yanıma doğru geldiğini hissettiğimde duyduğum ateşleme sesiyle kollarımdan tutulup çekilmem bir oldu. Azra'nın ateşlediği silahtan çıkan kurşun beni teğet geçerken bir ateşleme sesi daha duydum.

Hazan Vakti| Asker&DoktorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin