Hazan Vakti| 25

52.3K 2.8K 2.2K
                                    

🖇️Umarım severek okuduğunuz bir bölüm olur.. Keyifli okumalar💖

🖇️Satır arası yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen..

25.Bölüm

Alparslan Türkoğlu'nun anlatımından,

Hayat her insana eşit şartlar sunmuyordu. Bazı insanlar şanslı, bazı insanlar şanssız doğuyordu, büyüyordu. Bugüne kadar birçok insanla karşılaşmıştım, birçok hayat görmüştüm. Herkesin kendine göre dertleri, sıkıntıları vardı. Kimisi ailesinden şikayetçiydi, kimisi sevdiğinden şikayetçiydi. Kimisi de çok mutluydu. Ben şanslı olan taraftaydım.  Beni seven, gözlerimin içine bakan bir annenin ve her zaman arkamda dağ gibi duran bir babanın evladı, merhametli bir ablanın kardeşi olarak dünyaya gelmiştim.

En güzel şartlar altında yetiştirilmiştim, isteklerime her zaman değer verilmişti. Tabii bunların yanında babamı çok fazla göremeden büyümüştüm. En güzel yıllarımda ondan uzakta kalmıştım. Ama her zaman desteğini hissetmiştim ve bir gün bende onun gibi bir asker olmak istemiştim. Olmuştum da. Hayallerime ne kadar zahmetli de olsa ulaşmıştım.

Ne kadar zahmetli, zor olsa da olmak istediğim kişiye ulaşmıştım. Vatan yoluna baş koymuş, ülkenin adi düşmanlarına gerekli cezayı vermek için yetiştirilmiş, Türk bayrağını tek sevdası yapmış; Kıdemli Üsteğmen Alparslan Türkoğlu olmuştum.

Yıllarca vatanım için dağ-taş, gece-gündüz, soğuk-sıcak demeden al bayrağın göklerde dalgalanması için kardeşlerimle birlikte çabalamıştım. Kimimiz şehadet şerbetini içmişti bu yolda, kimimiz gazi olmuştu. Benim gibi aslanlar ise o itlerin köklerini kazımaya devam etmişti. 

Bu hengame içerisinde ne birine aşık olmak, ne biriyle evlenmek aklımın ucundan dahi geçmemişti. Annemin başımın etini yemeleri, ablamın sürekli birilerinin resmini göstermesini umursamamıştım. Kendimi yalnızca ülkeme adamış bu yaşıma kadar gelmiştim. Belki de onu beklemiştim. Belki de yıllarca karşıma çıkacak olan o kadını beklemiştim. Benim kalbimi delicesine attıran kadını. Bir çift kahverengi göze vurulmuş, yıllarca beklememin karşılığını ona kavuşarak almıştım.

Neydi onu bu kadar sevmemin nedeni? Yüzü, güzelliği, mesleği miydi? Hayır değildi. İnkar edilemez güzellikte de olsa beni asıl etkileyen onun yüreğiydi, cesaretiydi, hiçbir zaman yılmayışı, sahte maskesinin olmayışıydı. Güler yüzüyle, tatlı diliyle, saygısıyla herkesi kendine hayran bırakıyordu. Her şeyiyle mükemmeldi. Bana kendimi dünyanın en şanslı adamı gibi hissettiren kadındı o. Gülüşüyle, bakışıyla, sesiyle ve kokusuyla beni ben olmaktan çıkaran kadındı.

Onu bulana kadar birinin gözlerinde kaybolmak istediğimi ya da kokusunda dinlenmek istediğimi hiç fark etmemiştim. Ne zaman ki gözlerine uzun uzun bakmış, kolları arasına girmiş ve kokusunu solumuştum işte zaman anlamıştım bir şeylere ihtiyaç duyduğumu. Sanki o yanımdayken hiçbir şey, hiçbir kimse beni yıkamazdı. Bundan aylar önce biri gelip bir kadın için böyle hissedeceğimi söylese gülerdim ama şimdi o kadın için herkesi, her şeyi karşıma almaya hazırdım.

Hazan, kalbimin atarken söylediği tek isim. Güzelliği ile başımı döndüren tek kadın, beni olduğumdan farklı bir adama dönüştüren ve daima yanımda olmasını isteyeceğim tek insandı.

Semih komutanımın dudaklarından dökülen cümleler zihnimde anlamlanmaya başladığında duraksadım. 'Kendisi Hazan Hanım'ın eski sevgilisiymiş, bizde yeni tanıştık. Ne dersin belki barışırlar ha? Sen daha iyi bilirsin, Hazan Hanım'ı daha yakından tanıyorsun ne de olsa.'  Hazan'ın eski sevgilisi? Barışma?

Hazan Vakti| Asker&DoktorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin