Hazan Vakti| 16

78.9K 3.7K 2.6K
                                    

🖇️Selamlar, nasılsınız?

🖇️Kitabımız 50k okunmayı geçmiş. Okuyan, oy veren ve yorum yapan herkese çok çok çok teşekkür ederim... Birlikte nice nice güzel bölümlerimiz olsun inşallah...🙏

🖇️Umarım bölümü severek okursunuz.. Keyifli okumalar dilerim❤️

🖇️Satır arası yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen:)

16.Bölüm

Kulaklarımda birden fazla tüfeğin ateşleme sesi yankılanırken aynı zamanda Alparslan'ın endişeli sesi de geliyordu. Birden fazla çığlık sesi, onlara eşlik eden birkaç yatıştırıcı ses tonu ve kalbimin korkudan hızlı hızlı atım sesi kulaklarıma doluyordu. Gözlerim kendiliğinden kapanmış yaşadığım kabus dolu anın geçmesini bekliyordu ama geçecek gibi değildi.

"Hazan bana bak." Kulaklarıma Alparslan'ın sesi ulaştığına gözlerim aralandı. Yere doğru eğdiğim başımı hafifçe ona doğru kaldırdım ve yüzüne baktım. Ancak gözlerine ulaşamadım. Çünkü o bana bakmak yerine karşıya bakıyor ve bir yandan da tüfeğiyle ateş ediyordu.

Göz ucuyla bana baktığında benim gözlerimi görmenin rahatlığıyla derin bir nefes aldı. "Sakın arabanın arkasından çıkma, başını eğ ve ben söylemedikçe sakın kaldırma." dediğinde hızla başımı salladım. Ellerimi başımın üzerine yerleştirerek çöktüğüm yere iyice sindim.

En son Eren ile birlikte Buselerin yanına ilerliyordum. Ondan sonrası benim için yoktu. Alparslan ne zaman beni arabanın arkasına çekmişti bilmiyordum. Ama iyi ki de çekmişti yoksa şimdiye kadar delik deşik olurdum bunca mermi arasında.

Aklıma gelen şeyle bağırarak konuştum. "Eren, diğer herkes nerede? İyiler mi!?" telaşla sorduğum soruyla Alparslan'a baktım. Tam yanımda ateş etmeye devam ediyordu. "Herkes iyi. Korkma. Sakin ol."

Alparslan sırtını arabaya yaslayarak cebinden şarjör çıkartarak eskini tüfekten çıkardı ve yenisini taktı. Yukarıdan ateş eden teröristlere karşılık vermeden önce gözlerimiz nihayet buluştu. "Korkma tamam mı? Hiç kimseye bir şey olmayacak."

Başımı olumlu anlamda salladığımda Alparslan tekrar ayaklandı ve ateş etmeye devam etti. Beni rahatlatmaya çalışıyordu ama kendisinin gergin olduğunu anlıyordum. Bu soğukta alnında damla damla ter birikmişti.

Olduğum yerde öylece beklerken kulaklarım artık çınlamaya başlamıştı. Hayatımda ilk defa çatışmaya girmiştim ve öylece durup beklerken bile ne kadar zor olduğunu anlatamazdım. Askerlerimizin ne kadar zor bir meslek içerinde olduğunu şimdi daha net anlamıştım. Yavaş yavaş azalmaya başlayan seslerle elimi kulaklarımdan çektim.

Alparslan tüfeğini indirdiğinde eliyle sağ tarafındaki askerlere işaret verdi. "Yukarı bakın." Askerler onun dediğini yaparak yukarı bakarken telsizden cevap gecikmedi. "Temiz."

Alparslan derin bir nefes verdiğinde hızla konuştum. "Bitti mi?" beni başını sallayarak onayladı. Ardından elini bana doğru uzattı. Hiç tereddüt etmeden elini tutarak oturduğum yerden ayağa kalktım. "İyisin değil mi?" dedim gözlerimle vücudunu tararken. "İyiyim, sakin ol."

Hala panik halim geçmiş sayılmazdı. Birkaç kere yutkunarak Alparslan'a bakmaya devam ettiğimde Alparslan tüfeğini sırtına doğru asarak yanıma yaklaştı. Elini yüzüme koyarak konuştu. "Herkes iyi, sende iyisin." Gözlerimin içine bakarak neni yatıştırmaya çalışırken derin bir nefes verdim ve başımı salladım.

Hazan Vakti| Asker&DoktorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin