Babamın sesini duyar duymaz hemen ona döndüm. Bırakın Malfoy ile yaptığımız konuşmaları, işte tam olarak şuan babama ne demem gerektiğini bilmiyordum.
"Baba, o Lara'nın kuzeni yani demek istediğim Hogwarts'ta bir öğrenci, sadece ondan okul hakkında birkaç bilgi edindim, başka bir şey yok. Yemin ederim!"
"Sana yardım eden her kim olursa olsun bir daha öptüğünü görmek istemiyorum Helena. Daha kaç gün oluyor da hemen birisi ile bu kadar yakın olabiliyorsun? Sana böyle mi öğretmiştik?"
"Hayır baba, endişelenme. Birbirimize soyadlarımızla hitap ediyoruz. Senli benli bir anlatım içerisinde değiliz, senin anlayacağın sadece kibarlık olsun diye-"
Annem hemen oradan diyaloğumuza katıldı.
"Rahat bırak onu Louis, duydun işte sadece kibarlık olsun diye yapmış. Zaten bugün alışverişte yeterince yoruldu daha fazla yorma onu."
Annem kurtardı beni, babam ondan sonra bu konu hakkında konuşmadı.Annem ona okuldan önce birisiyle arkadaş olmamın kötü bir şey olmadığını en azından oraya yabancılık çekmeyeceğimi söylüyordu. Babamsa kızını başka bir oğlanla paylaşabilecek birisi değildi.
Aksine inanilmaz kıskançtı.
Odama gittim, yatağıma uzanıp baş ucumdaki o beyaz gülü izlerken uyuyakaldım..
Draco'dan:
Onunla son görüşmemizden 1 hafta geçmişti, her saniyesi gözlerimin önündeydi. Onu aklımdan çıkaramıyordum, çıkarmak da istemiyordum.
Evde durumlar iyi değildi, bakanlık hakkında, babamı ilgilendirecek o kadar fazla konu oldu ki hepsi beni sadece korkutuyordu. Annemin durumu moralimi bozuyor, onu kendine getirmeye çalışıyordum. Babamın Azkabana gidebilecek olma ihtimalini her hayal ettiğinde dayanamıyor, o an her ne ile ilgileniyorsa bırakıyor, koltuğa oturuyor ve Tanrı'ya dileklerini iletip biraz olsun sakinleşmeye çalışıyordu..
Gece geç saatlerdeydik, babam eve geldi ve şuan bir sorunun olmadığını söyledi. O cehenneme gitmemek için elinden gelenin daha fazlasını yapmaya çalışıyordu. Annem derin bir nefes alarak ona sarıldı, daha sonra ise herkes kendi odasına çekildi.
Ne düşünmem gerektiğini bilmiyordum, yaklaşık üç hafta önce tanıştığım bu kızın bana neler hissettirdiğini anımsıyordum, mektubunda özenle seçtiği kelimeler, konuşurken utanması, ne diyeceğini bilememesi ve birçok kez merakına yenik düşüp sormak istemediği şeyi sorması...
O akşam bana verdiği sıcak öpücükten bahsetmiyorum bile.
Kibar ve narindi.
Onu incitebilirdim, onu kırabilir, olumsuz düşüncelere boğulmasına sebep olabilirdim.Yapamıyordum. Onu düşünmeden edemiyordum... Her bir saniyesini düşünüyor, yüzümdeki çocuksu tebessüme engel olamıyordum.
Onu bu çirkin Dünya'da ki tek kurtuluşum olarak görüyordum.
Belki bana her şeyi unutturabilir, bunca kötülük arasında yüreğime ışık tutabilirdi...
Odama çıkıp bir parşömen aldım ve yazmaya başladım.
Sevgili Helena:
Birkaç gün içinde buluşacağımız için çok heyecanlıyım, bu heyecanımı maruz gör lütfen... Sadece orada işlerin nasıl olduğunu merak ediyorum..
Nasılsın? Bu süreç içinde seni kötü hissettirecek bir şey oldu mu?
Eğer olduysa Helena, en tez zamanda bana yaz.
Bunu sana unutturmak için her ne gerekiyorsa yaparım. Yemin ederim her şeyi yaparım. Seni özlediğimi hissediyorum, son birkaç saattir, belki de birkaç gün olmuştur, bunu umursamıyorum.
Ah Tanrım. Sadece seni düşünmekten alıkoyamıyorum kendimi..
-Draco M.
Mektubumu son kez kontrol ettim, güzelce katladıktan sonra zarfın arasına sıkıştırdım.
Belki ona fazla yakın davranıyordum, bundan rahatsız olabilir, hatta bana mesafeli davranabilirdi, en azından davranmamış bile olsa duygularıma yanıt alamayacağım için aramızda bir sorunun olduğunu sanabilirdim.
Gördüğüm o bütün güzel rüyalardan sonra hayatımda sadece o kız olsun istiyordum.Ben ve o.
Sadece biz.
~
Helena'dan:
Bugün o gündü, artık hogwartsta olacaktık. Evimden ve ailemden uzaklaşıyorum. Bu 2 haftalık süreçte Malfoy bana mektup yollamayı unutmamış, neredeyse her gün mektup yollamıştı. Ailem mektupların kimden geldiğini görseydi kesinlikle sorgulayacaktı. Şanslıydım ki bütün mektupları sebebini bilmediğim bir şekilde gece saatlerinde yolluyordu.
Bütün mektuplarında halimi hatrımı soruyor, canımı sıkan bir şeyin olup olmadığını merak ediyor ve eğer olduysa söylemem konusunda sürekli ikna etmeye çalışıyordu. Bazen günde 2 mektup, günaydın ve iyi geceler mektupları yolluyordu.
Çok düşünceli birisiydi. Onunla tanışmış olduğum için şanslı olduğumu bana -o bilmese bile- her seferinde hatırlatıyordu.
Tekrar, tekrar ve tekrar.
•
•
•
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Missed Love, Draco Malfoy
Fanfiction❝Bir süreliğine elimi tutabilirsin ama kalbimi sonsuza dek tutacaksın.❞ Hogwarts'ta geçen bu hikaye, karanlık dünyaya ve değişen çevreye karşı birbirlerine aşık olan ve umutlar besleyen iki genci anlatmaktadır. Değişen tek şeyin dünya ve insanlar o...
