yirmi-yedi

840 58 102
                                    

-

Seni özlüyorum. Dudaklarındaki soğukluğu, teninin sıcaklığını; parmaklarını parmaklarıma kenetlediğinde kemiklerimizin uyumunu. Seni her şeyden çok özledim Helena.

-

Koridor boyunca ilerlerken sadece adımlarımı hızlandırıyordum. Onun sesini duyabiliyordum. Yasak saati olmasına rağmen çok rahat davranıyordu, ses tonu soğuk duvarlara çarpıyor ve yankı yapıyordu.

"Hey Helena!"

Sesini duydukça daha fazla yıkılıyordum. Daha kötü hissediyordum. Bugün öğrendiğim hiçbir şeye inanmazken artık gördüklerime inanmak zorundaydım.

"Tanrı aşkına Helena bekle!"

Sesi daha yakın geliyordu, her ne kadar hızlanmaya çalışsam bile pijamamdan taşan bacaklarım buna izin vermiyordu. Üşüyordum ve bacaklarım hem bundan dolayı hem de korkudan titriyordu. Bana yaklaşıp beni tutması çok zamanını almadı.

Kolumdan tuttuğunda olduğu gibi bütün cüssesi ile beni arkamızdaki taş, kalın duvara itti. Beni bırakmasını söylediğim zaman kollarını belime sarmış, dizini iki bacağımın arasındaki boşluktan duvara yaslamıştı. Bütün bedenimin hareketini kontrol edebilecek yetkiye sahipti tam şuanda.

"Açıklamanı dinlemek istemiyorum-"

"Hayır dinle beni-"

"Sabah neden güven hakkında konuştuğunu anlamış oldum-"

"Helena, beni dinlemeden konuşma sadece dinle-"

Birbirimizin laflarını bölüyor, konuşmamıza izin vermiyorduk. Onun konuşmasını istemiyordum. Hâlâ az önce gördüklerimin ve bütün günün şokunu atlatamamışken ona karşı çok sinirliydim.

"Tanrı aşkına! Defol git sadece-" dediğim an susmam bir olmuştu. Konuşmama izin vermemiş beni öpüyordu.

Sadece dudaklarını dudaklarımın üzerinde oyaladı, karşılık vermem veya vermemem umrunda değildi. Sadece sakinleşmem belki de susmam için bunu yapmıştı. Dizi hâlâ bacaklarımın arasındayken dokunuşuyla titriyordum. Ellerini nereye koyması gerektiğini ve nasıl yönlendireceğini biliyordu. Tüylerimin diken diken olduğunu hissediyordum. Şorttan taşan bacaklarımın üşüdüğünü o da hissettiğinde ellerini bacaklarıma götürdü. Hala beni öpüyorken elleri şimdi oradaydı. Onu itmedim, karşılık da vermedim. Çekilmesini beklerken sadece 3 belki 4 saniye sonra geri çekildi. Dudakları hâlâ dudaklarıma çok yakınken sesi çok sakindi. Kendini sakinleştirmek için beni öptüğünü anlamıştım. Sadece anlık sinir ile bana bağırmak, beni kırmak istemiyordu.

"Eğer seni rahatlatacaksa önce sen konuş Helena. Hadi ne öğrendiğini anlat bana."

"Neyi öğrenebilirim ki! Görmüyor musun kızı omuzlarından-"

Parmaklarını dudaklarıma bastırdığında o konuştu.

"O kızdan bahsetmeden, bana sadece başka ne öğrendiğini anlat."

"Başka ne olmuş olabilir? Başka ne saklıyorsun benden? O kızdan bahsetmek istiyorum."

"Hayır Helena. Seni öperken düşündüğün o şeylerden bahsediyorum. Anlat bana bütün endişelerini."

"Öpüşürken zihnimi mi okuyorsun? Bu kadar mı uzmanlaştın bu konuda gerçekten o kızla mı çalışıyorsun bütün bunları?"

"Açıklamama izin verseydin-"

"Seni dinlemek istemiyorum."

"Beni incitiyorsun Helena."

"Nasıl suçluyken hâlâ böyle üste çıkmaya çalışıyorsun?"

Missed Love, Draco MalfoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin