Tekerleğin sert manevraları masum kar tanelerini ezerken, gözlerim kitabın son cümlesini tekrardan süzdü.
"İnsanların ölüm algısı, sadece bedenin ölmesinden oluşur, fakat yaşayan bedenlerin içerisindeki ölü bir kalp de ölümün bir temsilcisidir."
Kitabı sertçe kapatırken dışarıdaki seslere kulak verdim. Otobüsün çıkardığı seslerden anladığım kadarıyla otelin önüne gelmiştik. Almanya'nın soğuk havasında üşümemek mümkün değildi. O gece yağmur yağıyordu ve gök gürültülü bu havada ürpermeyecek birinin olduğunu sanmıyordum.
Tatil için heyecanlı olsam da oteli görünce korktuğumu hissettim. Tam neden bu kadar ıssız bir oteli tercih ettiğimizi düşünürken, otobüsün sürücüsü bize:
"Burası oldukça ıssız bir otel. Burada kalacağınıza emin misiniz?" diye sordu. Şoförun Türk olması işimizi kolaylaştırıyordu.
O an Gülizar ile göz göze geldik ve "Evet"anlamında kafasını salladı.
"Eminiz, burada kalacağız. Hizmetiniz için teşekkür ederiz." dediğimde gerçekten de emin olup olmadığımı sorgulasam da emindim, burada kalacaktık.
Hepimiz otobüs ücretimizi ödeyip araçtan indiğimizde havanın soğukluğunu iliklerime kadar hissettim. Karşımızdaki devasa olmasına karşı oldukça kasvetli görünen otele bakınca daha da ürperdiğimi hissettim.
Binanın betondan olmasına zıt olarak pencereler tahtadandı. Otelde bir dam vardı, ve de anlamadığım bir şekilde otelin en üstünde yuvarlak bir pencere. Sanırım orası depo ya da çatı katı tarzı bir yerdi. O küçük pencereleri de sayarsak otel dört katlıydı ve oldukça kasvetli görünüyordu. Otelin arka tarafında kendisine büyük ve uzun ağaçlar bahşedilmiş karanlık bir orman vardı. Köhne, tenha, nemli ve oldukça karanlık binanın en tepesine baktığımda başımı döndürecek kadar yüksek olduğunu tekrardan fark ettim ve bu şaşkınlıkla yutkunmama sebep oldu.
İlk olarak Neva ile göz göze geldim. Hepimiz bu görüntü karşısında ürpermiştik, Neva bile... Neva gruptaki en neşelilerdendi. Bir kavga çıktığında Neva çoğu zaman kavgayı ayıran taraf olurdu ve sevdiklerine çok değer verirdi. Sevdiklerine zarar geldiğinde ise onu her zamanki gibi sakin olduğunu göremezsdkk. Onun zayıf noktası sevdikleri. Aslında çoğumuzun öyle... On dört yıllık arkadaşlığımızda onun birkaç kere kavga ettiğini görmüşümdür. Onunda bir çoğu ya sevdikleri, ya da haklı olduğunu savunmak için. Kumral, dalgalı saçları ve ona ayrı bir çekicilik katan mavi gözleri ile oldukça şirin görünüyordu.
İkinci olarak Mehmet ile göz göze geldim. Mavi gözlerindeki endişeyi gördüğümde bunun kendi için değil, bizim için hissedilen bir endişe olduğunu anladım. O 22 yaşında ve aramızdaki en korumacı kişi. Genelde sinirini çok zor kontrol eder. Tabii bunun küçüklüğünden gelen bir şey olduğunu bildiğim için artık bunu normal karşılıyorduk. O özünde komik ve eğlenceli biridir. Grupta ilk tanıştığım kişi o. Küçükken evlerimiz çok yakındı. Ama onlar sonradan bizim semtimizdeki başka bir binaya taşındı. Fakat her zaman arkadaş kaldık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Artık Çıkış Yok
Mystery / ThrillerYedi yakın arkadaş, Almanya'da kış tatili için ıssız bir orman oteline giderler. Uçak masraflarını minimize etmek için bu seçimi yaparlar, ancak bilmedikleri şey, otelin derinliklerinde gizlenen sırların ve tehlikelerin olduğudur. Otel, dışarıdan b...