28.Bölüm

262 19 15
                                    

İlahi bakış açısı.

Restoranda garsonlar dahil herkes onları izlerken Ares ve Aleyna özgürce dans ediyor ve ruhlarını konuşturuyorlardı. Birbirlerine olan bakışları, sözcükleri, şarkıyı beraber söylerken ki bütün mimikleri her şeyi açıklıyordu ama ikisi de birbirine kördü. Birkaç çift onların ardından dansa kalkmıştı, Aleyna ve Ares kadar eğlenmeseler de bir süre sonra yerlerine geri oturdular.

Aleyna ve Ares dans ederken Aleyna'nın öğrencilerinden biri olan Alper ikisini videoya çekmişti. Çok uyumlu ve enerjileri yüksek gözüküyorlardı. Şarkı bittiğinde ve ikisi de kan ter içinde masaya oturduklarında Alper videoyu kız arkadaşı olan Semra'ya gösterdi. Çok güzeller, diye düşündü ikisi de.

Alper'in telefonunda hâlâ Aleyna'nın numarası olduğundan bu videoyu Aleyna'nın numarasına gönderdikten sonra garsondan hesabı istedi. Semra ve Alper restorandan ayrılırlarken koyu bir sohbet içinde olan Ares ve Aleyna'yı rahatsız etmek istememişlerdi.

Saat gece yarısını bulurken Ares hesabı istemişti. Normalde Aleyna karşısındaki birine yediklerini ödetmezdi ama bundan öncekilerde kendisi ödediği için müdahale etmedi. Etseydi bile Ares de aynı mantıkla düşündüğünden ödemesine engel olurdu.

Hesabı ödedikten sonra tam çıkıyorlardı ki Aleyna, "Ares, şurada fotoğrafımı çeker misin?" diye seslendi. Işıl ışıl bir merdiven vardı karşılarında ve fotoğraf çekmek için oldukça müsait gözüküyordu.

Aleyna merdivenin basamaklarına oturup poz vermekten ziyade doğal halinde ifşa çekmesini istemişti Ares'ten. Doğal olduğunda fotoğraflar daha güzel çıkıyordu Aleyna'ya göre. Neredeyse otuza yakın fotoğrafın ardından sıra Ares'e, sonra yine ikisi beraber çekilmişti. İkisi de gecenin oldukça güzel olduğunu düşünerek restorandan ayrıldılar.

Yoldayken Ares'in telefonu çalmaya başladı birden. Aleyna müziğin sesini kıstığında gözleri ekrana kaydı. Babası arıyordu. Ares derin bir nefes alarak açtı telefonu. "Efendim?" derken cevap vermek yerine hitap olarak söylediğini fark etmişti Aleyna. Belki de bu yüzden sevmiyordur o kelimeyi diye düşündü.

Babasının telefondaki bağırışları Aleyna'nın kulağına geliyordu ama duymuyormuş gibi yaptı. Ares ise başını arkaya yaslayıp derin bir nefes vererek babasını dinlemeye başladı.

"Senin ne haddine haber vermeden, kafan esti diye başka bir ülkeye gitmek?!" diyordu babası. "Hâlâ kendinin kim olduğunun farkına varamadın mı?! Orada öldürüp atacaklar seni bir konteynıra, sonra bir de senin cenazenle uğraşacağız! Çok faydan varmış gibi bir de cefanı çekeceğiz. Ares, derhal buraya dön!"

Ares belki de hayatında ilk kez birinin suratına telefonu kapatmıştı. Ve bu kapattığı kişi de babası, ülkesinin başkanıydı. İstese hemen şu an buraya gelebilir veya kendisini almaları için görevliler gönderebilirdi. Bunları bile bile risk aldı ve kapattı telefonu.

Mahçup bir şekilde Aleyna'ya baktığında Aleyna çoktan sitenin içerisine girmişti bile. Başını çevirip kendisine mahçumiyetle bakan çocuğun elinin üzerine elini koydu. "Boş versene, bu geceyi mutlu bir şekilde bitirelim. Ha? Ne dersin?" Ares bunca şeyi duymuş olmasına rağmen Aleyna'nın böyle davranmasını beklemiyordu. Genellikle insanlar oturup psikolog gibi konuşur ve nasihat verirlerdi. Aleyna'nın ise çabasının, bu olaylardan kafasını uzaklaştırmak olduğunu anlayabiliyordu.

Dışarıda yağmur çiselemeye başladığında ilk Aleyna sonra Ares indi arabadan. Aleyna dikkatli bir şekilde eğilip ayakkabılarını çıkartmak için uğraştı. Hem gözlerinin önüne gelen saçları, hem de bir tarafı gözükmesin diye uğraştığı elbisesi onu epey zorluyordu. Ares Aleyna'yı ayağa kaldırdı ve kendisi eğilip ayakkabıyı çözdü. Aleyna ayakkabıları çıkartacağı zaman Ares'in omzuna elini bastırdı ve destek alarak çıkarttı. Şimdi daha rahat hissediyordu. Ayakkabıları alacağı esnada Ares onları aldı ve hadi dercesine Aleyna'ya baktı.

Yanlış Sarışın Texting  (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin