57.Bölüm: Final

184 10 13
                                    

Aradan geçen uzun yıllar sonra...

Aradan dört yıl geçmişti. Dört yıl boyunca her gün güneş doğmuş, baharlar gelip geçmişti. Fakat bu baharı, ne yazık ki Aleyna görememişti.

Ares ailesiyle ilgili tüm bağını koparmış, sadece annesiyle görüşüyordu. Aleyna'nın ailesi ona kendi oğulları gibi davranıyor, bir yemek yendiği zaman onu da çağırıyorlardı. Ares ise Aleyna'nın evinde, onun yatağında kalıyordu. Her gece. İstisnasız her gece sevgilisinin kokusunu içine çekmek istercesine eski tişörtlerini kokluyordu. Gerçek anlamda kafayı yemişti. Kaç kez tedavi görse de bir şekilde sıyrılmıştı akıl hastanesine girmekten.

Eğer o hastaneye yatarsa soğuk geceler kim Aleyna'nın üstünü örtecekti? İzmir'den, güzelliğinden ayrılamazdı. Ayrılmamalıydı.

O gün evlenme teklifi almadan önce dinledikleri şarkıda "Yarım kalan masamdaki şarapları, seni soran sabahları azarladım. Yazar hayat, böyle kaybedenleri, aşkı saklayanları, derbeder olanları." diyordu. Bu şarkı gerçek olmuştu çünkü Ares Aleyna'yı unutamamış, sabahlara kadar şarap içmiş ve onsuz uyandığı her sabah yarım kalan masadaki şarapları kırarak parçalara ayırmıştı. Bir şarkının onları bu kadar anlatacağından bihaberdi o gün ikisi de.

"Merhaba," dedi her zaman gittiği yere gittiğinde. "Beyaz çikolatalı İzmir bombası alabilir miyim?"

Satıcı çocuk artık tanıyordu Ares'i. Neden gözlerinin sürekli kızarık olduğunu, neden sürekli ağlıyor olduğunu ve neden sürekli İzmir bombası aldığını anlıyordu. Geleceğini bildiği için önceden iki tane ayırıp koymuştu kutuya. "Buyurun." dedi kutuyu uzatıp. Ares kutuyu aldı ve parasını masaya bırakıp çıktı.

Mezarlığa vardığında artık görevli onu görmeye alışmıştı. İçi sıkışıyor, yüreği parçalanıyordu gencecik çocuğun bu duruma düşmesine. Gerçi artık genç de değildi. Otuz dört yaşına basmıştı. Aleyna onu bıraktığında otuz yaşındaydı. Eğer yaşasaydı Aleyna şimdi otuz iki yaşında olacaktı. Ares ile yaşlısın diye dalga geçip duracaktı.

İlerledi. Mezarın kenarına oturup elindeki şemsiyeyi açtı. Mezar taşına sabitledi şemsiyeyi. Yağmur damlaları daha fazla üşütmezdi Aleyna'yı. Bünyesi hassastı. Hemen hasta olurdu o.

Aldığı kutuyu yanına koydu ve yıllar önce onun kendisine aldığı kamerayı çıkardı. Ne demişti Aleyna? Bensiz geçirdiğin her günü çek ve bu USB belleğe yükle.

Öyle yapmıştı Ares. Onsuz geçirdiği her saniyeyi, sanki Aleyna bir yere kadar gitmiş de döndüğünde bu videoları izleyecekmiş gibi çekmişti hepsini.

Kaydı başlattı. "Çok çirkin görünüyorum ama sen beni böyle de seversin." dedi gülerek. "Bugün seninle bin dört yüz altmışıncı İzmir bombamızı yiyoruz." Durdu. "Harbiden o kadar oldu mu? Daha dün gibi değil mi sanki her şey?"

Nefesini bıraktı. İzmir bombasını ısırırken dört yıldır dinmeyen gözyaşları tekrar tetiklendi. "Yoruldum ben Aleyna. Sensiz çok yoruldum." Kameraya bakamadı bile gözleri. "Ne zaman geleceksin sevgilim? Ne zaman dinecek bu kalbimdeki boşluk? Ne zaman bitecek bu ayrılık? Ben yanına gelince mi?" Başını salladı. "Tamam," dedi kabullenerek. "Eğer geleceksem yemin ederim bir an bile durmam."

"Neden daha erken kavuşmadık diye lanet okuyorum kendime. Belki dediğin gibi..." Güldü gözyaşları içindeyken. "Melez melez çocuklarımız olurdu. En azından çocuğumuz olsaydı Aleyna, bana senden bir parça bıraksaydın güzelliğim."

"Geçen markete gittiğimde markette küçük bir kız çocuğu gördüm." diye mırıldandı. "Ama o kadar berbat görünüyorum ki çocuk işte, korktu benden. Annesinin yamacına gidince özür diledim onlardan. İkisi de bana garip bakışlar atsa da sorun olmadığını ve iyi olup olmadığımı sordular. İyiyim dedim, sonra kızlarının ismini sordum. Aleyna dediler."

İçine Aleyna'nın dört yıl boyunca alamadığı tüm nefesleri sığdırdı. "Kalbim sıkıştı Aleyna. Öyle bir sıkıştı ki orada ismini duyar duymaz gözlerim ağlamaya başlamış. Sorunun ne olduğunu sorduklarında söyledim. Benim dünyalar güzeli bir eşim var, dedim. Şehit oldu, onun ismi de Aleyna'ydı. Onu hatırlattı bana dedim."

"Kızın birden gözleri doldu biliyor musun?" dediğinde sanki cevap verecekmiş gibi sordu bunu. "Şehit Öğretmen Aleyna Öztürk, dedi. Evet dedim. Sonra durdu ve birden bana sarıldı. Ares abi dedi. Hatırlamadın mı bizi, diye sordu. Hatırlamadım sevgilim. Benim hafızam sen dışındaki herkese kapalı kutu olmuştu."

"Sema ve Alper'miş. Hani İzmir'e ilk geldiğimde restoranda gördüğümüz senin şu iki öğrencin vardı ya? Onlarmış." Gülümsedi içtenlikle. "Senin haberini gördüklerinde yıkılmışlar. Nişanlılarmış o sıralar. Sonra bir kız çocuğu dünyaya gelmiş ve senin ismini vermişler ona."

"Tamam, bu kadar yeter. Beni ağlarken görmeyi sevmiyorsun. Ağlama demiştin bana, özür dilerim ama kendiliğinden oluyor. Akıyor öylece göz pınarlarımdan."

Kaydı bitirdi ve sabaha kadar mezar taşının başında oturdu. Öğlenleri çok ziyaretçisi vardı Aleyna'nın. Şehitlikte olduğu için mezarı, diğer mezarlara gelen aileler onun için de dua okuyorlardı. Bazen öğrencileri, okuldan öğretmen arkadaşları ve Aleyna'nın arkadaşları geliyordu. Onurcanlar.

Onlara gelecek olursak... Hepsi paramparçaydı. Tahir ve Emine evlenmişti ama sadece nikah kıymışlardı. Onda bile istekli değillerdi. Aleyna yokken hayat siyah beyazdı onlar için. Hiçbiri ayrılmamıştı, aksine daha çok birbirlerine destek olmuşlardı. Hepsi her gün aksatmadan gelirdi mezara. O yüzden Ares öğlenleri hiç uğramazdı buraya. Bırakırdı ve Aleyna diğerleriyle sohbet etsin. Ama gece olunca... Sabaha kadar ayrılmazdı mezardan. Korkardı ki, Aleyna korkardı tek kalmaktan.

Sabahın ilk ışıkları göğe vurduğunda Ares getirdiklerini toparladı. Yağmur dinmişti. Eğildi ve mezar taşına dudaklarını bastırdı. "Seni çok seviyorum Aleyna." dedi başını taşa yaslamışken. "Seni çok seviyorum güzelliğim..."

👩🏻‍🏫👷🏼

Diyecek birçok şey var, belki de yok.

Tarihin en büyük aşkı Ares ve Aleyna değildi ama benim için hep siz olacaksınız, güzelliklerim.

Birkaç hafta sonra özel bölüm yayımlayacağım. Ve belki istenirse mutlu sonlu bir bölüm yazabilirim. Eğer Aleyna yaşasaydı, hayatları nasıl olurdu? Bunu şu anlık ben de bilmiyorum. Onlar kendi hayat hikayelerini yazdı ve... Yunan tarihine geçti. Özel bölümde göreceksiniz her şeyi detaylıca.

Sağlıcakla kalın! 💝

Yanlış Sarışın Texting  (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin