32.Bölüm

206 16 6
                                    

Sevgilimm kişisinden bir cevapsız çağrı.

Sevgilim kişisinden iki cevapsız çağrı.

Sevgilim kişisinden üç cevapsız çağrı.

Siz: Toplantıdayım, ne oldu

Sevgilimm: Özledim

Sevgilimm: Yeterli değil mi

Siz: Yeterli tabii aşkım

Siz: Ama birazdan arayayım olur mu

Sevgilimm: Olur canımm

Toplantının bitip dosyayı aldığım gibi arabama binince direkt Ares'i aradım. Kaç haftadır adam akıllı konuşamıyorduk. Babası ve abisi neredeyse tüm işleri ona kitlediği için müsait olamıyordu bir türlü. O müsait olduğunda da ben meşgul oluyordum.

Telefon tutacağına telefonu yerleştirdiğim an ekranda Ares'in görüntüsü belirdi. Her zamankinden daha yorgun gözüküyordu. Şirketteki odasında olmalıydı ki üstünde yine ona çok yakışan tanımlardan biri vardı. "Şu güzellikten mahrum kaldığım için evi, içindekilerle yakasım var." dedi direkt. İyice yapıştım koltuğa, her fırsatta beni utandırmak zorunda mıydı ki?

"Bir rahat bırakmadın ya," diye yalandan homurdandım. "Açtım işte, sanki beklesen öleceksin."

"Öleceğim tabii." dedi anında. "Kaç haftadır seninle konuşmuyoruz farkında mısın? Bak, sündüm kaldım resmen." diyerek kendisini gösterdi. "Oksijenim bitmiş gibiydi Aleyna, doğru düzgün nefes alamıyordum. Ama sen şimdi hiç gülmüyorsun."

"Çok yorgunum," dedim ama gülümsemeyi de ihmal etmedim. "Hem neden sen benim gülüşüme taktın şu sıralar?

"Gülüşünü görmem gerek ki nefes alabileyim, canımın içi."

"Görmeyince alamıyor musun?"

"İnsan, onu hayatta tutacak tek sebebi göremezse nasıl yaşayabilir ki?"

Bu düşüncesi beni huzursuz etti.
"Deme öyle." diye mırıldandım. "Her zaman ben olmayabilirim. O zaman ne yapacaksın?"

"Ol veya olma. O zaman da anılarımızla yaşayacağım." Bugün fazla mı romantikti? "Ama sen yine de olmamayı kafandan at, hep yanımda ol."

"Pekii..." Derin bir nefes verdim. "Yoruldun mu bugün?"

Geçmişte olan bir diyaloğumuzu hatırlatmak adına "Çocuklarımız özel okula gitsin diye çalışıyorum bir tanem." dedi. Ben ona ilk başlarda böyle bir cümle kurmuştum. Kahkaha attım istemsizce. Hafızası çok kuvvetliydi.

Gözleri gülüşümde oyalanırken "Aleyna," dedi. İsmimi çok sevdiğini söylemişti bir keresinde. Bu yüzden sık sık kullanıyordu. "İzmir'deyken çekildiğimiz fotoğrafları iznin olursa paylaşabilir miyim?"

Duraksadım. "Sosyal medyada mı?"

Başını salladı. "Ama merak etme, yüzünün gözükmediklerini seçeceğim. Aksi halde biraz kötü olur." Elini ensesine atıp kaşıdı. "Tanınırsan sana bir şey olma ihtimali çok yüksek. Bu yüzden etiketlemeyeceğim seni."

"O halde ben de yorum yapmayayım?" dediğimde "İyi olur." dedi. Biraz mahçup gibi gözüküyordu. "Kusura bakmazsın değil mi?"

"Olur mu hiç öyle şey ya? Anlıyorum ben neden yapmamı istediğini. Hatta ben profilimi de değiştireyim. Yüzümün gözükmediği bir fotoğrafımı koyayım. Zaten gizlide hesabım. Olur mu?"

"Çok iyi olur."

Yanlış Sarışın Texting  (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin