Marabaa.
İyi okumalar.
Oy ve yorum yapmayı unutmayın.
🫶🏼🫶🏼🫶🏼
"Bu kim?"diye sorup elindeki fotoğrafı uzatan Ferda ablaya baktım. Fotoğrafı görmek için eğildim ve gördüğüm kişi ile yüzümde buruk bir gülümseme oluştu.
"O büyük abim. Afil"dedim burukça. Sanırım uzun zaman sonra fotoğraftan görmek içerlememe sebep olmuştu. Her ne olursa olsun Afil abimi seviyordum. Diğerlerine kıyasla bana daha çok abilik yapmıştı. En azından çocukluğuma dair hatırladığım iyi şeylerde o vardı. Her ne kadar bu evlilik meselesine sesi çıkmasada -ki onay da vermemişti-yine de seviyordum onu.
Fotoğrafı görmek için önümden uzanan el fotoğrafı alıp baktı. Az sonra tek kaşı havalanmış merakla bana dönmüştü.
"Abin mi cidden? Diğerleri daha çok abin gibi"diye sordu Duru. Sanırım görünüş olarak biraz şaşırmıştı. Afil abim sarışın ve buğday tenliydi. Benim zıttımdı resmen. Yeşil yoğunluklu ela gözleri vardı. Yakışıklı adamdı vesselam. Ancak bahtı kendi gibi güzel olmamıştı onun da.
Diğer abilerime de çok benzemiyordu. Onlara diğer abilerimi de göstermiştim. Onları da görmüşlerdi.
O da istemediği ancak mecbur kaldığı bir evliliğe adım adım ilerliyordu.
"Evet. Pek benzemiyoruz ama abim. O daha çok babamların tarafına benziyor"dedim gülümseyerek. Anladım dercesine ses çıkarıp fotoğrafı incelemeye döndü. Ben de elimde duran annemle olduğum fotoğrafa bakıyordum. Ferda abla ise yere savrulmuş olanları inceliyordu.
Eh, anladığınız üzere ailemle çekindiğim fotoğrafları onlara gösteriyordum şu an. Bu fotoğrafları kaçmadan evvel çantama atıp öyle çıkmıştım evden. En azından yanımda bulunsun istemiştim. Sonuçta ailemdi onlar. Düşman olarak belleyemezdim ki. Yine gelip sırtımı saçımı okşasalar içimeki tam kırgınlıkları silip süpürecek kişilerdi onlar. Aile kavramı benim için böyleydi. Sırtımı dönüp gitsem de bir ihtimal onlara geri dönmemi beklediklerini biliyordum. Ve bu kavga için değil tamamen iyi olduğumdan emin olmak adına bir bekleyişti. Öfke kenara çekilince ortada iyi niyetli duygular kalırdı. Aile böyleydi işte.
"Evli mi?"
Duyduğum soru ile irkilip bakışlarımı elimdeki fotoğraftan çekip yanıma döndüm. Duru derin olmayan bir merakla sormuştu soruyu. Soruyu gayet normal karşıladım çünkü alışıktım abilerimi görüp de evli mi diye soran insanlara. Yadırgamadım. Ancak Ferda abla için öyle olmasa gerek ki şaşkın bir ifadeyle Duru'ya baktı.
"Ne? Merak ettim. Bekar olmaz zaten belli"deyip fotoğrafı ortaya attı.
"Evli değil. Henüz"dedim fotoğrafa bakarken. Dediklerimden sonra iki çift meraklı göz bana döndü ve bu sefer Ferda abla konuştu.
"Henüz derken?"
"Yanii"deyip duraksadım. Gerçeği söylesem mi yoksa direkt nişanlı mı desem diye saniyelik düşüncenin ardından gerçeği söylemeye karar verdim. Bilmeleri pek bir şeyi değiştirmeyeceği için zararı dokunmaz dedim kendime.
"Neredeyse benimki gibi bir evlilik olacak onunki de. Güç birliği için yapılan bir evlilik olacak"dedim kısaca. Kendimi ortaya katmamdan olsa gerek Duru alayla gülmüş ve
"Desene evleneceği kadın da şimdi senin gibi kaçmak için dualar ediyordur"dedi. Biraz sinirli gibi konuşması ilgimi çekti. Sanırım bu evlilik kültürü canını epey sıkmıştı. Doğrusu bana ait bir kültürdü ancak benim bile canımı sıkıyordu. Onunkini nasıl sıkmasındı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kız Kaçıran |Askeri Texting|
Teen Fiction0536***: ulan bak ben dayanamıyorum çabuk gel beni kaçır 0536***: çabuk gel camın altına atlıycam çabuk lan çabuuuk 0533***: sanırım yanlış numaraya yazdınız 0536***: inan hiç farketmez yeter ki beni kaçırın! ^*^ 24.09.22-Macera-2.numara ^*^ 17.05.2...