1.7

7.4K 486 54
                                    

Profilmden diğer kitaplara bakmayı unutmayınnn..

İyi okumalar..

⚠️⚠️⚠️⚠️⚠️⚠️⚠️

Mavi gökyüzünü kapatan kara bulutlara bakarken aralardan çıkmaya çalışan mavileri izledim.  Gökyüzüyle benzediğimizi düşündüm. Çok renkli, hatta masmavi bir kişiliğim vardı ancak siyaha çalınmış renkleriyle ailem beni hep kapatmıştı. Ne kendimi görebiliyordum ne de etrafıma ışık saçabiliyordum. Kapanıp kalmıştım karanlığın altında. Arada sırada gelen kuzenlerim beni çekip çıkarıyordu o siyah bulutların altından. Benim için onlar hafif esen rüzgar gibiydi. Bulutları biraz da olsa dağıtıyorlardı. Benim için büyük bir nimetti onlarla bir araya gelmek. Ama onlar gidince tekrar gömülüyordum bulutların ardına.

Sonra bir gün fırtına çıktı gökyüzümde. Bulutlar dağıldı. Siyah düşünceler, hisler bir bir savruldu etrafa. En son ortada ben kaldım. Bir de o. Şahap..O benim en güzel fırtınam olmalıydı. İyi ki tanıştım onunla. Hâlâ bunun mutluluğunu yaşıyorum. Hâlâ...

"Şifa!"

"Efendim?"diye seslendim oturma odasından mutfağa. Çelebi abi takır tukur sesler eşliğinde girdi odaya. Elinde tuttuğu tencereyi gösterip

"Bu kadarlık yemek yapsam fazla mı olur?"diye sordu merakla. Hâlâ Çelebi abiyi böyle görmenin şaşkınlığını yayışordum ancak alışmaya da başlamıştım. Elindeki orta boy tencereye bakarken düşündüm bir süre. Akşam Çelebi abinin kız arkadaşı ile o Duru denen kadın gelecekti yemeğe. 4 kişi olacaktık. Bir kişi eksik... Şahap abi görevdeydi. Bugün yarın gelecekti ama bugün mü yarın mı belli değildi işte.

"Bilimedim ki Çelebi abi. Hiç anlamıyorum ki böyle işlerden. Yetmez mi ki"diye mırıldanıp omuz silktim ve

"Sence?"diye sordum.

Elindeki tencereyi dikkatle inceleyen Çelebi abi de omuz silkti.

"Bence de sence"

Bir şey üzerine karar vermek beni geriyordu. Ya yanlış olan kararı verirsem diye düşünüp sıkıntıya giriyordum. Böyle basit şeylerde bile !  Ve evet. Çelebi abinin de benden aşağı kalır yanı yoktu. Bu dört günlük süreçte Çelebi abiyi az da olsa tanımıştım ve ciddi manada eğer bi abim olacaksa o olsun isterdim. Çok ama çok iyi kalpli bir insandı.

"Unutmadan!"deyip dikkatimi dağıtan adama baktım.

"Şahap ile konuştuk tekrar kaçırılma meselesini biraz farklı anlatacağız. Yani şimdi Şahap seni kaçırdı dersek iş biraz zora düşebilir. Çünkü Ferda neyse de Duru bilmese iyi olur. Bununla ilgili sorun çıksın istemeyiz"diye sıkıntıyla konuşan adama gülümsedim içtenlikle. Benim yüzümden sıkıntıya girmelerini asla istemezdim. Bu sebeple nasıl bir bahane bulacaklarsa kabulümdü. Bu konuda rahat olmasını istedim. Benim bir bahanem de vardı zaten.

"Çelebi abi merak etme ben düşündüm bir şeyler."dedim ve biraz düşündüklerim hakkında konuşup mantıklı bir hale getirip kapattık konuyu.

Doğrusu bu bahaneyi Sencer'in bir an evvel yanıma gelmesi düşüncesiyle bulmuştum. Sonuçta Şahap abi geldiği zaman onunla bu konuyu konuşup daha fazla yük olmadan gitmeliydim buradan. Gerçi o henüz gitmemi istemiyordu. Arada bir mesajlaşıyorduk ve gitmek için acele etmememi bekleyip düzgün düşünmemiz gerektiğini söylüyordu. O daha olgun bakıyordu bu meseleye ama ben sanki bir yerde gidip hayat kurmak kolaymış gibi rahat ve çocuk gibi düşünüyordum. Sanırım bunun sebebi şu an elimde olan yüklü miktardaki altındı. Cidden az değildi ve bana hemen gidip bir yerde yaşama hevesi sunuyordu.

Kız Kaçıran |Askeri Texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin