"Haklısın sanırım. Teşekkür ederim Zabini."
Harry teşekkür ettikten sonra çocuk sorun yok manasında hafifçe omuzlarını kaldırıp indirdi. Arkasını dönüp tekrar kalabalıkta kaybolduğunda çoktan tüm gözler ortadaki kızda toplanmıştı.Kız etrafa bakarak birilerinin üzerine yürürken kalabalığın içinden çarptığı kişilerden özür dileyerek gelen siyah küt saçlı Hufflepuff bir kız koşar adım onun yanına attı kendini.
"VEX! Her seferinde kalabalığı takip ederek seni bulmak zorunda mıyım?"
Bunu derken onu omuzlarından tutup kendine çevirdi ve hafif sarstı. Arkadaşı gibi görünüyordu. Ama diğer kız -anlaşılan kadarıyla Vex- onun omuzlarındaki ellerini aldı ve itti. Sarhoş gibi hareket ediyordu. Harry siyah saçlı kızın söylediklerini düşününce daha önce de böyle tuhaf davranışları düşünmeden sergilediğini anladı. Arkadaşı da muhtemelen onun arkasını topluyordu.
Ellerini omuzlarından ittikten sonra bir adım geri giderek konuştu.
"Kate sen benim annem değilsin! Senden yardım etmeni isteyen olmadı ama neden her seferinde köpeğini gezdirir gibi davranıyorsun?"
Kate bunlara alışmış gibi onun yüzüne eğildi ve kulağına bir şeyler fısıldadı. Vex'in bir anda yüzü durgunlaştı ve omuzları düştü. Galiba Kate onu zayıf noktasından vurmuştu. Sonra arkadaşının koluna girdi ve tıpış tıpış kenardaki masalardan birine oturdu. O giderken yakasına yapıştığı siyah saçlı çocuk onun arkasından bakıyordu.
Harry kalabalığın yavaş yavaş dağılmasını izlerken odağı kolunun çekilmesi ile dağıldı. Başını çevirdiğinde koluna giren ve kaş göz işareti yaparak ona arkadaşlarının masasını gösteren Ginny'yi gördü. Gözleri birleşince kız kısık sesle;
"Daha fazla olay çıkmadan otursak iyi olur." dedi. Harry başını salladı ve hızlı adımlarla oturdular.
Onlar masaya oturunca karşısındaki sandalye de çekildi. Harry kafasını kaldırınca Hermione'nin oturduğunu gördü. Oturan kız kullanmadığı asayı sert bir şekilde masaya bıraktı ve sinirli olduğu her halinden belli olan gözlerini Harry'ye çevirdi.
"Önüne gelene büyü yapma hakkını nereden buluyorlar bilmiyorum! Eminim o kızın bunu yaptığı tek kişi sen değilsin. Böyle düşüncesiz ve aceleci insanlara nasıl izin veriliyor ki?"
Harry'den daha sinirli oluşu sözlerine ve gözlerine yansırken o kıza daha fazlasını yapmak için kendisini zor tuttuğunu görebiliyorlardı. Zaten kızın dayanamadığı şeylerden biri de arkadan habersizce yapılan büyüydü. Zararsız bir büyü olsa kızın sorun etmeyeceğinden emindi Harry. Ama ortada kendilerine gelen alev ve ölme tehlikesi vardı. Kıza sonuna kadar katılıyordu. Ve kendisini kurtardığı için minnettardı. Masa karşısında oturan kızın aralarındaki mesafeye rağmen tutabildiği kadar elini tuttu.
"Sinirini anlıyorum Hermione ama sakinleş. Bak, sen yaptın ve bitirdin. Kendini böyle şeyler için hırpalanma."
Bunu söylerken gözlerine bakıyordu, kızın sakinleştiğine ve durulduğuna bakışlarının değişmesinden tanık oldu. Kahverengi gözleri şu an anne merhameti ile ışıldıyor ve çocuk şefkatiyle sevdiği kişiyi kurtardığı için gururla bakıyordu. Harry elini çekince Hermione de elini masadan çekip kucağına aldı ve başını yana yatırarak sevgilisinin omzuna yasladı. Bunu hisseden Ron da kolunu onun omzunda atıp omuzlarını kendisine çekti ve kızın omzunu eliyle okşadı. Kız gözlerini kapatmış kendini sakinleştiriyordu.
Harry başını Ron'a çevirdiğinde yanında ne zaman geldiğini anlamadığı neville ile sohbet etiğini gördü. Neville'in de solunda Amy vardı. Harry onların geldiğini görünce ikisine de hafifçe gülümsedi ve onlar da ona karşılık verdi. O ve Ginny de sohbete katılınca hepsinin neşesi belli oluyordu. Onlar bir yandan gülüp bir yandan konuşurken herkesin tüm gün beklediği ses sonunda yankılandı. Kafatasında kemiklerin içinden gelen ses ilk saniyeler rahatsız etse de birkaç saniye sonra tuhaf hissettirmeyi bıraktı.
Herkes gibi o da başını kürsü olan yere çevirdiğinde müdire orada olmasa da sesini net bir şekilde duyuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
By Mistake | Drarry (ASKIDA)
Fanfiction"Bana bak Potter. Bunu aramızda anlaşmazlık olmasını istediğim için veya art niyetle söylemiyorum. Sen beni bozdun ben de seni? Sadece iyileşene kadar..."