Sabah hyunglarım uyanmadan herkesten önce uyandım. Sessiz olmaya çalışarak hazırlandım ve arabamın anahtarını alarak evden çıktım.Arabama bindim ve Changbin hyungun saray dediği villama sürdüm. Herkesten önce gidip hazırlık yapacaktım.
Eve vardığımda anahtarlarımla kapıyı açtım ve içeriye girdim. Etraf biraz tozlanmıştı. Genelde bu evde durmadığım için evi temizleyemiyordum. Temizlikçilere de güvenmediğim için ev kirli duruyordu.
Yaptığım ilk iş, odama gidip rahat bir şeyler giymek oldu. Daha sonra ise temizlik malzemelerini hazırladım ve temizlik yapmaya başladım.
İki saat sonra temizlik bittiğinde yemek yapmayı düşünmüştüm ama bu düşünceden hemen kurtulup markete gitmeye karar verdim.
Yemek için uğraşacağıma, onlar gelince barbekü yapmak çok daha iyiydi.
Arabamın anahtarını alarak evden çıktım ve evin önündeki arabama binip çalıştırdım. En yakın markete geldiğimde arabadan indim ve arabayı kilitleyip markete girdim.
Markete girdiğimde birkaç kişinin dönüp bana baktığını farkettim ama aldırmadım. Çokça et aldıktan sonra market arabamı sürerek kasaya gitmeye başladım.
Sırada beklerken bacağıma dokunan el ile irkildim.
"Abi fotoğraf çekinebilir miyiz?" Küçük çocuk elinde tuttuğu telefon ile tatlı bir şekilde bana bakarken gülümsedim.
"Tabiki çekinebiliriz." Dedim ve elindeki telefonu alıp, birkaç tane selfie çektim.
Sıra bana geldiğinde çocuk bana el sallayarak yanımdan uzaklaşmıştı. Etlerin ve aldığım başka şeylerin parasını ödedikten sonra poşetleri aldım ve arabama binip eve geri döndüm.
Saat 12'ye geliyordu. Saat bir için anlaşmıştık yani bir saatim kalmıştı. Bu bir saatte ne yapabileceğimi düşünürken aklıma barbekü için lazım olanları bahçeye kurmak geldi.
Kurdum kurmasına ama çok vaktimi almamıştı. Ben de onlar gelene kadar Netflix izlemeye karar verdim.
•••
Kapı çalındığında filmi durdurdum ve koşarak kapıyı açtım. Hepsi beraber gelmişlerdi.
"Jisung bana haber vermeden neden çıktın? Yardım ederdik sana." Chan hyungun konuşmasıyla kaşlarımı çattım.
"Yardım etmeyin diye haber vermedim zaten. Neyse geçin içeri."
"Ooaa Jisungie burası gerçekten çok büyükmüş. Chan hyung abartmakta haklı."
"İstersen sen de aynısını alabilirsin Jeongin."
"Yok ben paramı böyle şeylere harcamıyorum."
"Aaa Netflix izliyor zengin çocuk."
"Hyunjin bir daha konuşursan bu sefer Minho hyung değil ben peçete sokacağım ama başka bir yerlerine." Dedim sinirli bir şekilde.
"Ağağa imdat sapık var!" Diye bağırdı evde koşuşturmaya başladı.
"Hadi gelin dışarıda oturalım." Dedi Changbin hyung.
Hep beraber dışarı çıktık ve koltuğa oturduk. Herkes koltuğa oturmuştu ama ben salıncağıma binmiştim. Binmiştim binmesine ama kimse beni sallamıyordu.
"Jisungie seni sallamamı ister misin?" Minho hyungun sorusuyla heyecanla başımı olumlu anlamda salladım.
Minho hyung oturduğu yerden kalktı ve yanıma gelip beni sallamaya başladı. O kadar eğleniyordum ki kahkalarla gülmeye başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anxiety | Minsung ✓
Fanfiction[TAMAMLANDI] 3RACHA grubu performans sergilemişti ve performanstan sonra konuşma yapmaları gerekiyordu. Konuşma yapacakları yerde çok fazla insan vardı ve bu Jisung'un anksiyetesini tetiklemişti. Eli, elinde tuttuğu mikrofon ile daha fazla titrerken...