☆33☆

2.4K 267 486
                                    


"Jisung doğruyu söyle bak şey oldu mu yoksa olmadı mı?" Hyunjin'in bininci kez sorduğu soruyu yeniden bininci kez cevapsız bıraktım ve Minho'ya bakıp dudaklarımı büzdüm.

"Sevgilimi rahat bırak Hyunjin."

"Aman ne değerli sevgilin varmış be. Al senin olsun." Dedi Hyunjin ve beni Minhoya itti. Kucağına düşmüştüm.

"Lan öküz dikkat etsene." Dedi ve Hyunjin'in ensesine vurdu Minho.

Uçakta değilmişiz gibi davranıyor olmaları sinirimi bozuyordu. Tamam özel uçaktaydık ama uçakta şirket çalışanları da vardı ve şuan onları rahatsız ediyor olabilirlerdi.

Minho'yu iyice yanıma çektim ve kulağımdaki kulaklıklardan birini çıkartıp onun kulağına taktım.

Kulaklıkta çalan şarkıyı duyunca gözlerini kapadı ve arkasına iyice yaslandı. Sanırım uyuyacaktı.

Ne zaman uyumuyor ki!

...

Eve gelmiştik.

Eve girer girmez kendimi salondaki koltuğa fırlatmıştım.

O kadar yorgundum ki odama çıkmaya bile halim yoktu.

Birden kaslı kolları belimde hissetmemle irkildim. Minho beni kucağına almıştı!

"Yatağına yatmalısın bebeğim." Dedi ve benimle beraber merdivenlerden çıkmaya başladı.

Kollarımı beline dolamıştım. Başım göğüslerinin arasındaydı. Sonsuza kadar orada kalabilirdim. Fakat birkaç dakika sonra odama geldiğimizde beni yatağıma yatırdı. Kendisi odadan çıkacaktı ki onu durdurdum.

"Nereye?"

"Seni yalnız bırakayım da rahat rahat uyu güzelim."

"Ama ben seninle uyumak istiyorum." Dememle yüzünde gülümseme belirdi.

"Benim biraz işim var iki dakika sonra geliyorum tamam mı bebeğim?" Dediğinde başımı olumlu anlamda salladım.

O odadan çıkınca ben de yattığım yerden kalktım ve dolabıma ilerledim. Dolabımdan Minho'nun aldığı sincaplı pijamayı çıkardım ve kıyafetlerimi çıkarıp üzerime o pijamayı giydim.

Daha sonra ise tekrar yatağa yattım ve Minho'yu beklemeye başladım. Yaklaşık 5 dakika sonra odanın kapısı açılmış ve içeriye Minho girmişti.

"Neden uyumadın bebeğim?"

"Seni bekledim." Dememle hafifçe kıkırdadı ve gözlerini üzerimde gezdirdi.

"Giydiğin her şey yakışıyor kıskanıyorum." Dedi ve yatağa atlayıp yanıma yattı. Kollarını belime doladığında kokumu içine çektiğini farketmiştim.

"Minho?"

"Hm?"

"Ne işin vardı?"

"O salak PD-nim bey aradı işte. Hemen gelin falan dedi."

"Eee?"

"Götüne tekmeyi bastım."

"Minho o senin büyüğün en azından saygılı olmalısın."

"Saygımı haketmiyor o. Off kapatalım konuyu gel koynuma." Demesiyle başımı göğüsüne koydum ve sıkıca Minho'ya sarıldım.

"Seni çooook çok seviyorum." Dedim mükemmel kokusunu içime çekerken.

"Ben seni daha çok seviyorum ama." Demesiyle dudaklarına uzandım ve küçük bir öpücük bırakıp yerime geri döndüm.

Damarlı elleri saçlarımı okşamaya başladığında gözlerim kapanmaya başlamıştı.

Anxiety | Minsung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin