☆23☆

3K 413 451
                                    


Nefeslerimizin sonuna geldiğimizde ikimiz de geri çekildik ve derin derin nefesler almaya başladık.

Yaslandığım kapı vurulmasıyla titrediğinde telaşla Minho hyunga baktım. Ne yapacaktık?

"Minho, Jisung benim Chan. İçeri girmeyeceğim. Sadece gideceğimizi haber vermek istedim."

"Tamam Chan hyung."

"Jisungie çabuk hazırlan ve gel ben bekliyorum otoparkta." Diye seslendiğinde sanki o görebilecekmiş gibi kafamı salladım ve Minho hyungun kollarının arasından çıkıp koltuğa doğru ilerledim.

Çıkardığım kıyafetlerimi çantama koydum ve çantamı aldım. Son olarak Minho hyunga gülümsedim ve soyunma odasından çıktım.

Pratik odasında kimsenin olmaması beni rahatlatmıştı.

Hızlı adımlarla odadan çıktım ve asansöre binip -1'i tuşladım. Asansörün kapısı otoparka açıldığında gözlerim arabamızı aramıştı. Arabaya yaslanan bir Chan hyung görmemle birlikte o tarafa doğru yürümeye başladım.

Yanına vardığımda göz kırptı ve kısık sesle konuşmaya başladı.

"Bana her şeyi anlatacaksın. Bu akşam abi-kardeş gecesi yapalım." Dedi ve arabaya bindi. Ben de arkasından bindikten sonra Changbin hyungun sorgulayan bakışlarıyla beraber eve doğru yol almaya başladık.

•••

2 gün sonra

Chan hyungun sürdüğü araba durduğunda, şirkete geldiğimizi anlamıştım. Hep beraber arabadan indik ve şirkete girdik.

Bugün yine dans pratiği vardı. Yine çok yorulacaktık.

Pratik odasına girdiğimizde bütün bakışlar bize dönmüştü. Bakışları umursamadan eşyalarımı koltuğa bıraktım ve odadan çıkıp, kantine gitmek için asansöre bindim.

O günden sonra Minho hyung ile hiç konuşmamıştık. Aslında bu benim açımdan iyi olmuştu çünkü düşünmek için bolca zamanım olmuştu.

Kendi hislerimi sorguladım. Ona âşık mıydım? Evet, onu seviyordum ama sırılsıklam âşık olduğum da söylenemezdi çünkü onu daha tam tanımıyordum bile.

Sadece o çok nazik biriydi ve bu hoşuma gidiyordu.

Asansör durduğunda, asansörden indim ve kantine gidip sıraya girdim. Beklerken etraftaki kişileri inceliyordum. Yeni gelen stajyerlere, daha önce hiç görmediğim kişilere bakıyordum onlara alışmak için.

Fakat ben etrafı incelerken gözlerime takılan gözlerle vücudumu korku sarmalamaya başlamıştı.

Bu geçen gün tekrar sırada beklerken beni rahatsız eden Y*ngho'ydu. Bana bakıp göz kırptığında korkuyla titremiştim. O da bunu görüp, bundan memnun olmuş olacak ki sırıtıp gitmişti.

Sıra bana geldiğinde hızlıca kahvemi aldım ve pratik odasına geri döndüm. Hızlı adımlarla Chan hyungun yanına ilerledim.

"Hyung bir şey demem lazım." Kaşları söylediğim şey ile çatılırken gözleri sorgular bir şekilde bana bakıyordu.

"Söyleyebilirsin?"

"Ben az önce kahve için sıra beklerken Yungho'yu gördüm."

"Olabilir. Belki dava için gelmiştir."

"Olabilir." Dediğimde yanımıza Minho hyung geldi.

"Ne konuşuyorsunuz bakayım?"

"Jisung, Yungho'yu görmüş de onu söylüyordu bana." Chan hyungun açıklamasıyla Minho hyungun kaşları çatıldı.

Anxiety | Minsung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin