Anxiety | Minsung ✓

☆35☆

Felix'le konuşmak biraz da olsa iyi gelmişti ve şimdi önceki halimden kat kat daha iyiydim.

Hala kafamda neden Minho'nun öyle davrandığını düşünüyor, sebepler arıyordum fakat yoktu. Minho'nun bana böyle davranması içi hiçbir sebep bulamıyordum. Onu sinirlendirecek, bana kızmasını sağlayacak hiçbir şey yapmamıştım ki.

Felix bu gece yanımdan ayrılmayacağını ve benimle yatacağını söylemişti.

Şuanda o yanımda mışıl mışıl uyuyordu fakat beni bir türlü uyku tutmuyordu. Kafamda bir sürü senaryo kuruyor, kurduğum senaryolara üzülüyordum.

Belki de Minho şaka yapmıştır diye düşünüyordum fakat bunu için de bir neden yoktu.

Bütün düşüncelerimi kenara bıraktım ve Felix'e sarılıp onun bebeksi kokusuyla uyumaya çalıştım. Çok geçmeden uyumuştum bile.

...

Sabah Felix'in melek sesiyle uyandığımda gözlerimi açamıyordum bile. Ama bugün antrenmana gitmem lazımdı, dans pratiği benim için önemliydi, kendimi geliştirmeliydim.

Felix'i üzerimi değiştireceğim içinde zorla odadan kovduktan sonra banyoya girdim ve kısa bir duş aldıktan sonra kurulanıp günlük bir kombin yapıp odadan çıktım.

İlk defa diğerlerinden daha hızlı hazırlanmamın şokuyla koltukta oturmuş onları beklerken Minho'ya atmış olduğum en son mesaja bakıyordum. Hala görüldü olmamıştı. Büyük ihtimalle yazdığımı görmüştü ama bilerek cevap vermemişti.

Diğerleri geldiğinde kafamdaki düşünceleri bir kenara attım ve oturduğum koltuktan kalkıp, ayakkabı dolabına gittim ve rahat bir ayakkabı alıp giydikten sonra evden çıktım. Otoparka girer girmez Chan hyungun arabanın kilidini açmasıyla hangi arabayla gideceğimizi anladım ve arabaya yaklaşıp arka koltuğa bindim.

Diğerleri de arabaya bindiğinde Chan hyung arabayı çalıştırdı ve şirkete doğru sürmeye başladı.

...

Şirkete girdiğimizde içeride çok fazla kişinin olmadığını farkettim. Normalde sabah bile olsa genellikle yoğun olurdu buralar.

Chan hyungun beni aceleyle çekiştirmesiyle irkilerek pratik odasına doğru yürümeye başladım.

Odaya girdiğimizde içeride stajyerlerin pratik yaptığını gördüğümüz için onların pratikleri bittikten sonra biz yapmaya karar verdik. Bu benim kahve almam için yeterli bir süreydi.

Chan hyungdqn kqhve almaya gitmek için izin almaya karar verdim ve Seungmin'le uğraşan hyungumun yanına gittim.

"Chan hyuuung."

"Ne var Jisung ne istiyorsun?'

"Ben kahve almaya gidiyorum onu haber verecektim."

"Tamam git ama yanında Hyunjin ve Felix de olacak. En son tek başına kahve almaya gittiğinde ne olduğunu hepimiz biliyoruz. "

"Off tamam hyung."

"Oflama! Hyunglara oflanmaz.!"

Ayaklarımı yere vura vura odanın diğer köşesindeki çiftin yanına gittim.

"Ben kahve almaya gidiyorum, siz de gelecekmişsiniz." Dediğimde Felix olumlu anlamada başını salladı fakat Hyunjin pek memnun gibi değildi.

"Benim kahvemi de sen ödersen gelirim." Dediğinde hafifçe kıkırdadım.

"Tamam öderim gelin hadi." Dediğimde ikiside yerlerinden kalktı ve peşimden gelmeye başladılar.

Beraber pratik odasından çıkıp asansöre bindik. Zemin kat düğmesine bastığımda asansör hareket etmeye başlarken Hyunjin ve Felix'le aramızda garip bir gerilim vardı. Nedenini çözemediğim bir gerilim...