[TAMAMLANDI] 3RACHA grubu performans sergilemişti ve performanstan sonra konuşma yapmaları gerekiyordu. Konuşma yapacakları yerde çok fazla insan vardı ve bu Jisung'un anksiyetesini tetiklemişti. Eli, elinde tuttuğu mikrofon ile daha fazla titrerken...
Otel çok büyüktü ve dışarıda havuzu da vardı. Kendimi direkt havuzun olduğu bahçeye attım. Şezlongların birine oturdum ve dinlenmeye başladım. Minho da elindeki çantaları koltukların üzerine fırlatıp yanımdaki şezlonga oturdu.
"Burası cidden bahsettikleri kadar varmış." Dememle başını olumlu anlamda salladı.
"Seni güzel bir yere getirmek istedim." Demesiyle gülerek omzuna vurdum.
O sırada bir ses duydum. Ayak sesiydi.
Gözüm bahçede dolandığında arka taraftan takım elbiseli, boynunda asılı bir kamera olan bir adamın geldiğini gördüm. Adam yanımıza yaklaştı ve konuşmaya başladı.
"Merhaba efendim, rahatsız ediyorsam özür dilerim. Beni buraya sizin fotoğrafınızı çekmemiz için gönderdiler. Sanırım reklam için." Demesiyle Minho'ya baktım. Başını olumlu anlamda sallamasıyla adam fotoğraf çekmeye başlamıştı.
"Efendim şöyle havuza doğru baksanız? Haberiniz yokmuş gibi çeksem." Demesiyle ikimiz de önümüze dönmüştük. Birkaç kamera sesinden sonra adamın sesini duymuştuk.
"Tamamdır. Sağ olun efendim."
"Bir şey değil. Mümkünse çektiğiniz fotoğrafları telefonuma aktarabilir miyim?" Minho'nun sözü üzerine adam başını olumlu anlamda salladı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Şöyle hayal edin)
Onlar fotoğrafları telefona aktarırken ben de manzarayı seyrediyordum.
Aslında otel ormanlık bir alanda olsaydı manzaramız daha iyi olabilirdi ama olsun, şehir manzarasını da çok seviyordum.
Adam işini bitirdikten sonra yanımızdan gitti ve tekrar Minho ile baş başa kaldık.
"Bak!" Heyecanla konuşmasıyla bakmamı istediği şeye döndüm. Fotoğrafımızı kilit ekranı yapmıştı. Ana ekranında ise Soonie, Doongie ve Dori ile beraber çekindiğimiz bir fotoğraf vardı.
Sevinçle ona yaklaştım ve yanağına bir öpücük kondurup yerime oturdum tekrardan.
"Fotoğrafları bana da atsana." Demem ile başını olumlu anlamda salladı ve telefonunu eline aldı. Birkaç saniye sonra telefonuma bildirim gelmesiyle telefonumu açtım. Fotoğrafları açıp dikkatlice incelediğimde Minho'nun nasıl bu kadar yakışıklı olduğunu düşünüyordum.
Daha sonra fotoğraflardan çıktım ve kilit ekranımı değiştirip, bu fotoğrafı koymuştum.
Kilit ekranımı yapar yapmaz hemen Minho'ya gösterdim.
"Ya ben seni yerim. Gel bakayım kucağıma." Dedi ve kollarını açtı. Heyecanla yerimden kalktım ve kucağına yerleştim.
Kucağına oturmamla beraber düşmemem için belimden sıkı sıkı tutmaya başlamıştı.
