💙🎠~3

94 8 0
                                    


@SySisi
04.08.2023

Dünyanın sonu gelmişçesine ve birileri hayatımı kurtarmak istermişçesine çalan telefonuma küfrederek yaklaştım. Bir türlü ısınmayan evimde üzerimdeki kalın yorganla işlerimi halletmeye çalışırken ve hali hazırda saat sabahın sekiziyken oldukça sinirliydim zaten. Fakat çalan telefonum bu sinirimi daha da arttırıyordu çünkü arayanın kim olduğunu çok iyi biliyordum.

Mark gecenin üçünde, ben tam anlamıyla uykuya dalmak üzereyken mesaj atmış ve sabah dokuz buçuk gibi buluşacağımızı söylemişti. Yanlış olmasın, onunla özel olarak buluşmayacaktım. Proje adı altında bir grup aptal ile sabahın dokuzunda görüşecek olmam beni hiç mutlu etmiyordu. Ki buluştuğumuzda da proje dışında her saçmalığı görecektim.

Fakat zorundaydım işte. Okul saçmalığına bir sene daha katlanamazdım ben. Diğer derslerim az çok iyiyken tek bir ders yüzünden koca bir yılı tekrarlamak hayat planımın içinde yer edinmiyordu. Gerekirse bütün saçmalıklara göz yumacak, sessiz kalacak ama yine de o projede yer edinecektim.

"Ne var!"

Bu bir soru değildi. Bu hafif bir anlamı olan iki kelimelik küfürdü. Nefretimi kusarcasına bağırdığım için karşı taraf birkaç saniye sessiz kaldı. Fakat ben oldukça sabırsızdım. Zaten donuyordum!

"Alacaklı gibi ne arıyorsun peş peşe!"

Bu da asla soru anlamı içeren bir cümle değildi. Tüm nefretimi tam şu anda kusabilirdim.

"Karşında Haechan yok."

Tek kaşım otomatikman havaya kalkarken sanki o karşımdaymış gibi elimi belime yerleştirip alayla baktım tam karşıya.

"Yani?"

"Bu kadar nefret dolu olma."

Garip bir şekilde sesi sakindi. Ama sakin sesi beni daha da çileden çıkarıyordu. Bugün ters tarafımdan kalktığım kesindi fakat bu kadar gergin olmamın tek nedeni evin çok soğuk olmasıydı.

"Ne fark eder? Senin ondan ne farkın var ki!"

Kendi içimde konuşmaya ve homurdanmaya başladığım sırada karşı taraftan derin bir iç çekiş duyuldu. Mark durgun duruyordu. Yani ben öyle hissetmiştim nedense. Ama yine de bu ona karşı çıkmayacağım anlamına gelmiyordu.

"Dokuz buçukta kafeye gelmeyi unutma."

Tek kelime etmedim. Sessizliğimi cevap olarak alıp telefonu kapattı. Normalde okulun oradaki kafede buluşacaktık ama okul bana zaten fazlasıyla uzakken hafta sonumu da o yolu giderek geçirmek istemiyordum. Fakat kimseye bir şey söylememe rağmen bir anda kararlarını değiştirip merkezde bir kafeyi seçmişlerdi. Orası da bana sadece on dakika yakınlıktaydı. Bu yüzden acele etmeme gerek yoktu.

Kendime güzel bir kahvaltı hazırladım. Zaman geçtikçe üzerimdeki örtülerin kalınlığı artıyordu. Doğalgaz faturamı henüz ödeyemediğim için bir anda kesilmişti doğalgazım. Halamdan gelen para bu ay geciktiği için bir çok şeyi geciktirmek zorunda kalmıştım. Bir ara onunla da konuşmam gerekiyordu.

Güzelce karnım doyduktan sonra üzerimi giyindim. Haechan'ın saçma saçma konuşmaması için fazla abartılı olmayan bir makyaj yaptım suratıma. Belki de bir çocuk beni beğenirdi ve o anda bana bir teklif sunardı. Yemin ederim ki hemen kabul ederdim.

Kısa Hikayeler : Mark LeeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin