@SySisi
29.09.2023"Ne yapıyorsun sen!"
Bu bir soru değildi. Kolunu sıkıca tutup bir köşeye sertçe çektiğim çocuğa nefret kusar nitelikteydi. Suratındaki o muzip gülümseme yüzümü buruşturmama ve elimi sertçe bedeninden uzaklaştırmama sebep oldu.
"Bana bir cevap borçlusun, Mark. Ne yapmaya çalışıyorsun?"
Kelimelerim gayet açık ve netti. Sabahtan beri onun abuk subuk hareketlerine tek kelime etmemiştim fakat daha fazla katlanamıyordum. Günlerdir benimle konuşmayı bırakın beni aramıyordu bile ve şimdi de başka kızlarla zamanını öldürüyordu.
"Beni aramıyorsun, mesajlarıma cevap vermiyorsun. Yaptığım ufak bir hata yüzünden beni böyle cezalandırabileceğini mi düşünüyorsun. Başka kızlarla birlikte olarak?"
Yüzü biraz da olsa ciddi bir hale bürünürken üzerini düzeltti. "Kimseyle birlikte olduğum yok."
"Öyle mi?" dedim sinirle gülerken. "O zaman Miyeon ile ne işin vardı? Sürekli sana sırnaşmaya çalışan bir kadınla?"
Sertçe bana baktı. Yeni kız arkadaşı hakkında iğneleyici konuşmam hoşuna gitmemiş gibiydi.
"Sadece konuştuk," dedi tek düze bir ses ile. Gittikçe gevşiyordu sinirlerim. Karşımdaki bu kişi Mark olamazdı. Evet o mükemmel bir karaktere sahip değildi fakat bana karşı hiç böyle gizemli olmamıştı.
"Ne konuştuğunuzu da söyle. Seni ne kadar çok sevdiğini ve beni bırakıp kendisi ile birlikte olmanı mı söyledi."
Mark bana tuhaf bir gözle baktı. Sinirli miydi yoksa sadece şaşkın mıydı kestiremiyordum. Ne zaman bu hale gelmiştik emin değildim. Birkaç hafta öncesine kadar gayet güzel bir ilişkimiz vardı ki bunu şirket dahil tüm herkes biliyordu. Kamera karşısında bunu belli etmiyorduk tabii ki. Bu seçeneği seçen bendim. Ben solo bir sanatçı olduğum için tüm nefret dolu o yorumlar şahsıma yapılacaktı fakat Mark'ın düşünmesi gereken grup arkadaşları vardı. Bu yüzden duyurmayı tercih etmemiştik.
Son iki haftadır ikimiz de oldukça yoğunduk. Ben yurtdışından daha yeni döndüğüm için adam akıllı neredeyse hiç görüşememiştik doğal olarak. Ama her fırsatta ona mesajlar atmış, defalarca aramıştım. Hiçbirine bir kere bile olsun geri dönmemişti. Bu da tabii ki beni sıkıntıya sokuyordu. Kötü kötü düşünmekten kendimi alamıyordum. Onun hakkındaki bilgileri ya Yuta'dan ya da Haechan'dan alıyordum. Ama artık bıkmıştım.
"Bak, Mark," diyerek başladım cümleme. Ondan öncesinde derin bir nefes alıp saçlarımı geriye doğru taradım. "Eğer bana karşı böyle karmakarışık olacaksan ve ilişkimizi umursamadığını belli eden şeyler yapacaksan burada bitirelim."
Sanki dünyanın en garip cümlesini kurmuşum gibi suratıma baktı. Bu sefer öfkeliydi. Çenesi kasılırken vücudunun da kasıldığını gördüm. Neden bu kadar sinirlenmişti? Zaten ilişkimizin artık bir önemi olmadığını düşünüyordum onun için.
"Sen ne saçmalıyorsun?"
Hem şaşkın hem de öfkeli çıkan sesiyle konuşarak bana doğru yaklaştı. Bu haline güldüm. Ama bu sinirli bir gülüştü. "Senin adına konuşursak bu ilişki çoktan bitmiş gibi görünüyor."
Bana doğru yakınlaşmaya devam etti. Sırtım duvara değince durmak zorunda kaldım. Kollarını iki yanıma yerleştirip beni oracıkta hapsetti.
"Benim adıma konuşamazsın," dedi sinirli bir ses tonuyla. Hiçbir şey söylemeyecektim. İçindeki tüm zehri kusmasını bekleyecektim. "Miyeon ya da başka bir kız. Hiç kimseyle aramda bir ilişki yok. Olmadı da. Olmayacak da."
Gayet sert ve netti. Gözlerinin tam içine bakıyordum ve bana aynı şekilde karşılık veriyordu. "Sana hala kızgınım, evet. Ama seni hala seviyorum. Sadece kafamı toparlamam gerekti. Bu yüzden uzaklaşmayı seçtim. Haechan bundan da bahsetmiştir."
"Haechan'dan sadece iyi olup olmadığına dair bilgiler alıyordum. Beni aldatıp aldatmadığını tabii ki sorma-"
"NE ALDATMASI! NE SAÇMALIYORSUN!"
Bir elini sertçe saçlarının arasına geçirip sabır dilercesine derin bir nefes aldı. "Aldatmadım seni. Kimseden de hoşlanmıyorum. Ama madem bana güvenmiyorsun, ayrılalım."
İlişkimiz hep inişli çıkışlı olmuştu ama bu kadar ileriye ilk defa gidiyorduk. Ben, onun bana olan sevgisinin bittiğini düşünerek ayrılmak istediğimi söylemiştim. O da bana, ona artık güvenmediğimi söyleyerek ayrılalım demişti. İkimiz de haklıydık ama bir o kadar da haksızdık.
Ama sanırım en sonunda, gerçekten de bitmişti ilişkimiz. Çünkü Mark arkasına bakmadan çekip gitti. Ben de tüm hüznüm ve öfkemle oracıkta bir başıma kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kısa Hikayeler : Mark Lee
Romance[MARK LEE] ❅ ❅ ❅ [SHORT STORIES] ⓢⓨⓢⓘⓢⓘツ 開始日 | 16.08.2023