🌼9. BÖLÜM; İstek

6.9K 150 44
                                    

Keyifli okumalar ❤️

Gözlerimin önünde olan her şeyi üçerli beşerli gördüğüm an uzandığım yerden doğrulmaya çalışarak
“ Sanırım sarhoş oldum. İyi değilim?”
Kurduğum cümleye cevap vermelerini beklerken ses çıkartmadıklarını fark ettim. Oturduğum yerden yavaş bir şekilde kalkarak koltuğa tutunarak dengede kalmaya çalıştım.

“ Midem çok kötü kızlar ?”
“ Sanırım son şişeyi içmeyecektik ?” Süreyya’ nın verdiği cevapla açık olan saçlarımı yüzümden çekerek omuzlarımın arkasına atıp elimi karnımın üzerine indirmiştim.

Gün boyu temizlik yapıp, mantarlı kremalı makarna yaparak yanına kahvaltı malzemeleriyle saatlerce içmiştik. Ama şu an içtiklerim ve yediklerim midemi bulandırıyordu.

Boğazımda tuhaf bir tat hissederken midemde hissettiğim yanmayla hızlı adımlarla lavaboya ilerledim. Kızlar ani hareketimle beni izlerken ben lavaboya yetişmeden kapının önünde ağzıma gelen her şeyi boşaltmıştım.

Bacaklarımı aralayarak ellerimle saçlarımı tutmaya çalışıp rahatlamaya çalışıyordum. Dizlerimin üzerine çökmüştüm.

“ Sarya iyi misin ? “ Eyşan in sesini işitirken
“ Size dedim o kadar içmeyin diye. Hepiniz bok yoluna çevireceksiniz şimdi burayı !” diyerek Sitem etmişti Firuze. Bizim kadar içmemiş, hatta üç kadehten sonra bıraktığını hatırlıyorum. Ama ben Süreyya’ nın gazına gelmiştim.

Modemin rahatladığını hissederken çöktüğüm yerde geri adım atarak yere oturmuştum. Gözlerimin önünde olan o yığınla çıkarttığım şeyleri bulanık gördüğüm halde midem tekrar bulanmıştı. Elimle karnımı tutarak oturduğum yere uzanmıştım.

“ Bu ne hal kızlar ?”
Duyduğum sesin kime ait olduğunu kestiremezken ellerimle gözlerimi ovuşturmaya başladım.
“ Sarya... ?”
Biri gözlerimde olan ellerimi tutup kolumdan tutarak uzandığım yerden doğrultmuştu.
“ Ne kadar içtin lan ?”
Yüzünde gördüğüm ekşi ifadeyle gözlerimi yavaş bir şekilde kapatıp açarak
“ Yavuz... “
“ Ne bu hal ? Sen mi kustun ?” kollarımdan tutarak ayağa kaldırmıştı sert bir şekilde.
“ Canım acıdı yavaş ol !” kolumu ondan çekerek yüz ifademde hissettiğim acının tarifi vardı.
“ Neyine güvenip de bu kadar içiyorsun?” sert bir şekilde söylediği cümleyi tınlamazken onun koluna kollarımı dolayıp başımı omzuna yaslayarak
“ İyi değilim. Uyumak istiyorum!”
Ona sığınmıştım bu halde. O yüzümü omzunun üzerinden kaldırıp diz kapağımdan bacaklarımı bükerek kucağına almıştı, aniden.

“ Ben çıktım... ?”

Salona seslenerek kurduğu cümleyle kollarımı boynuna dolamıştı. Kapıya doğru yönelirken karşımda olan yüzüne yüzüm çok yakındı. O gözlerini dışarıda ki yoldan alıp bana bakarak

“ Ne içtin... ?”
“ Rakı, bira, içki, her şeyi. Az içtim ama ?” işaret parmağımla baş parmağımı birbirine yaklaştırarak oranını göstermeye çalışmıştım. Bahçeye çıktığımız an etrafa göz gezdirerek

“ Eve mi gidiyoruz ?” demiştim. Beni biraz daha kendisine bastırmıştı. Boynuna sımsıkı dolanıp başımı boyun girintisine koymuştum.

“ Sarhoşum ben... ?” yüzümü daha çok boynuna bastırmıştım. Sıcaktı, teni. Hissiyatı güzeldi.
“ Farkındayım!” diyerek duraksamıştı. Başımı koyduğum yerden kaldırarak yüzüne bakmıştım. O boynunda olan kollarımı indirerek kucağından yavaş bir şekilde indirmişti. Arabanın kapısını açarak

Kararmış Kalpler (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin