Dudaklarımdaki yanan kor ateşini söndürmek istercesine soluksuz bir halde beni öperken ateşim asla dinmiyordu. Aksine içimde var olan kıvılcımı daha da tutuşturuyordu. Elim ensesindeki yerini bulduğunda öpüşlerindeki naziklik yerini vahşiliğe bırakmıştı.
Dudaklarımdan ayrıldığında ikimiz de nefes nefeseydik, "Sen sadece benimsin, bunu kafana sok," diyerek kulağıma fısıldadı eli belimi kavramışken.
Birbirine kenetlenmiş vücutlarımız birbirinden ayrıldıktan sonra saçlarımı okşadı, "Ne dersen de, ne yaparsan yap her zaman yanında olacağım. Bunu sakın unutma."
"Öyle mi?" diye sordum. "Öyle."
"Ben ne yaparsan yap yanında olmayacağım Yağız, hatalarını görmezden gelmeyeceğim. Senin aksine," dedim. "Yani Asel?"
"Yanisi, her hatamda Asel beni affeder, o benden vazgeçemez diye bir düşünce olmasın kafanda. Şimdiden uyarayım seni," dedim ve doğrularak üzerimi düzelttim.
"Hata yapacağımı sanmıyorum."
"Sen öyle diyorsan sorun yok," gülümsedim.
"Abime gelirsek, niyetinin seninle arkadaş olmak istediğini düşünecek kadar saf bir kız olmadığını düşünüyorum. Sen onu benden daha iyi tanıyamazsın Asel, onun yaptıklarını, karakterini benden daha iyi bilemezsin," dediğinde ona bir nebze hak verdim.
"Annemler onu nerede bulmuş olabilir? Nasıl denk gelebilir böyle bir şey anlayamıyorum Yağız," dedim alnını ovuşturarak.
"Konu abim olunca beynim duruyor, sen bunlara çok takılma. Yapman gereken onun numarasını engelleyerek bir daha muhatap olmaman," dedi. Başımı onaylar şekilde salladım, "Öyle yapacağım," diye cevap verdim.
"İşlerim var, seni görmek için gelmiştim. Gitmem gerekiyor, yarın tekrar gelirim yavrum," ayağa kalkıp ceketini giydi.
"Biraz daha kalsaydın," diye mırıldandım. "Sana doyamıyorum, burada daha fazla kalırsam şirketi aksatırım. Geleceğim güzelim, sen de evde dinlen," diyerek yanağımı okşadı. Ayağa kalkıp kollarımı omzuna sardım, "Görüşürüz öpücüğü yok mu?
Büyük elleri belimi kavrayıp kendine çekti, dudağıma uzun, tutkulu bir öpücük bıraktı. Nefessiz kalana kadar dudaklarını yumuşak dudaklarımdan ayırmadı.
——
Yağız gittikten sonra evdeki işlerimi halledip annemlerin evinin yolunu tuttum, sabah kahvaltıyı boğazıma dizmişlerdi. Ben bir senedir onları görmememin verdiği özlemle oraya giderken soframıza yabancı bir adamı oturtmaları akıl alır değildi. Aylar sonra birbirimizi ilk defa görüyorduk ve onda da annem gene yapacağını yapmıştı.Sabahki olanları düşünüp kafayı yemek üzereyken arabayı biraz hızlı sürdüğümü farkedip hızımı yavaşlattım, bu genç yaşımda ölemezdim. Ölseydim de kimin umrunda olurdu en fazla?
Barlas olayının annemin başının altından çıktığını düşündüm, babam asla böyle bir şeye onay vermezdi. Büyük ihtimalle annem babamı zar zor ikna etmişti ve gene kavga etmişlerdi. Ben çocukken olduğu gibi.
Arabayı annemlerin evinin önüne park edip güvenliğin açtığı kapıdan evin bahçesine giriş yaptım. Yıllar buradan da hiç bir şey eksiltmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASEL +18 (Tamamlandı)
Romance"Duygularımın esiri olmaktan kaçıp kaderimin bana çizdiği yollardan çıkmaya, zorluklardan sıyrılmaya çalıştım. Önüme çıkan engeller mutluluğumu benden alıp çok uzaklara götürse de bununla başa çıkmak adına elimden geleni yapmaya hazırdım." ... Başka...