Odadan çıktıktan sonra Kenan'ın yanına döndüm. "Artık gitsek mi Kenan? Başım ağrıyor da biraz."
"Neden, hasta mısın? İstersen hastaneye gidebiliriz," dedi telaşla. "Sabahtan beri böyleyim, üşüttüm sanırım ama hastaneye gerek yok. Beni evime bırakır mısın?"
"Tabii bırakırım, gel gidelim," dedi ve önden yürümeye başladı. Köşede kollarını birbirine bağlayıp bizi izleyen Yağız'ın bakışlarını umursamayarak Kenan'ın peşinden gittim.
Kenan arabasına bindi, ben de bindikten sonra arabayı çalıştırdı.
"Asel, bir şey soracağım ama bana dürüst ol." Dedi arabayı sürerken. "Tabii sor."
"Yağız'a aşık mısın?" diye sordu bakışlarını bana döndürerek.
Daha kendime itiraf edemediğim bu boktan duygunun adı aşk mıydı emin değildim, Yağız'a aşık değildim. Onu seviyordum evet ama bu aşk kadar güçlü bir şey değildi.
"Kenan neden soruyorsun bunu?"
"Çünkü merak ediyorum." Ne kadar açıklayıcı bir cevap.
"Daha bu sabaha kadar avukat müvekkil ilişkisinden ileri değilken şimdi arkadaşım oldun, ama ilişkim hakkında soru sormaya başladın ki Yağız'la benim belli bir ilişkim bile yok. Lütfen bir daha böyle sorular sorma, niyetinin başka şeyler olduğunu düşünmek istemiyorum."
"Tamam." Beni eve bırakana kadar konuşmadı, yol boyunca bana bakmadı. Bakmasın umrumda da değil açıkçası. Kenan beni eve bıraktı, içeri girip ışıkları açtım. Çantamı koltuğa fırlatıp kendimi koltuğa attım, 8'i geçiyordu.
Bir kaç dakika ölü gibi uzandıktan sonra duşa girdim, duşta işlerimi hallettikten sonra bornozumla yatağıma uzandım. Sıcak suyla duş aldığımda esmer tenim kızarıyordı ve bu görüntü çok hoşuma gidiyordu, ıslak kumral saçlarımın ise ayrı bir havası vardı.
Kayra fahişesi kadar olmasa da güzel bir kadındım.
İç sesimi anında susturup yerimden kalktım, rahat bir pijama takımı giydim ve saçlarımı havluya sardım. Isı uygulamıyordum uzun zamandır, kendi kuruyunca dalgaları çok hoş gözüküyordu.
Salona geçip koltuğa uzandım, kanallarda göz gezdirdim ama hiç bir şey bulamayınca teen wolf dizisini açtım, bayılıyordum bu diziye. Kaç kez bitirdim bilmiyorum. Tam 3. Sezondan yeni bölümü açıyordum ki telefonumdan bildirim sesi geldi.
Gönderen: Yağız
Napıyorsun?Gönderen: Ben
Uzanıyorum, sen?Gönderen: Yağız
Seni özlüyorum.Gönderen: Ben
Yalancı.Gönderen: Yağız
Ben de seni çok seviyorum.Ne diyordu bu asalak?
Sinirle telefonu elimden bıraktım, hiç bir şey olmamış gibi davranıp benim de aynı şeyi yapmamı bekliyordu. Eğer aldatmamış olsa bile kızın orasına burasına ellemesine gerek yoktu, soğutan bir davranıştı.
Yarın annemlerin geleceğini hatırladım ve bütün sinirim geçti, annemle babamı çok özlemiştim.
Mutfağa gidip kendime acı bitter çikolatayla sıcak su torbası getirdim, reglim yaklaşıyordu. Karın ve baş ağrım bunun yüzündendi.
Günlerin yorgunluğunu atmak istercesine koltukta uzanıp açtığım bir filmi izliyordum.
Kapıyı açmaya gittim, açtığımda karşımda Gaye vardı. "Gaye, senin ne işin var burada bu saatte?"
"Talyan beni aldatmış biliyor musun? Hem de kızıl mükemmel bir kızla." Yarım ağız gülümsedi. Ağlıyordu, gözleri kızarmıştı.
"Ağlama tamam geç içeri." Sendeleyerek salona geçti ve koltuğa oturdu, sarhoştu. "Asel." Dedi, yüzüme bakıp, bir şey söyleyecek gibi duruyordu.
"Efendim Gaye?" dedim kaşlarım havadayken. "Ben senden özür dilerim."
"Ne için?"
"Ben Yağız'a aşığım."
____
Gaye hakkında ne düşünüyorsunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASEL +18 (Tamamlandı)
Roman d'amour"Duygularımın esiri olmaktan kaçıp kaderimin bana çizdiği yollardan çıkmaya, zorluklardan sıyrılmaya çalıştım. Önüme çıkan engeller mutluluğumu benden alıp çok uzaklara götürse de bununla başa çıkmak adına elimden geleni yapmaya hazırdım." ... Başka...