Keyifli okumalar...
Gözlerimi yarı karanlık bir odada açtım, kollarım ve bedenim sandalyeye bağlanmıştı. Ağzımı açıp bağıracaktım ki lanet olası bant yüzünden yapamadım.
Etrafıma baktığımda loş ışıktan dolayı bir şey göremiyordum, neredeydim ben?
Kırk yılın başı akşam sahile hava almaya giderken kaçırılmıştım, sadece filmlerde olur sanırdım. Kimin benimle ne derdi olabilirdi?
O esnada telefonum aklıma geldi, çantama koymuştum. Gözlerimle çantamı aradığımda sağ çaprazımda yere atıldığını gördüm.
Düşüncelerle boğuşurken odanın dışından yürüme sesleri duydum, sesler gittikçe yaklaşıyordu. Buraya geliyor olmalıydı her kimse.
Kapının kulpu yavaşça açıldı ve içeriye birisi girdi.
——
YAĞIZAsel'e saatlerdir ulaşamıyordum, yanından gittikten bir kaç saat sonra onu aradım ama ulaşamadım. Telefon çalıyor ama açan olmuyordu. Arabama bindim, evine gidiyordum. Uykusu derin olurdu, belki de yorulup uykuya dalmıştı.
Evinin önüne geldiğimde camdan ışıkların yanmadığını gördüm, giderek daha da gerilmeye başladım. Barlas'ın yanına mı gitmişti? Öyle olsa telefonlarımı açardı, hem bana söz vermişti diye düşündüm.
Kapıyı yumrukladım, zile bastım defalarca. Asel evde yoktu, telefonumu alıp Efe'yi aradım.
"Beni iyi dinle, sana atacağım sokağın kamera görüntülerini çıkarıyorsun. Uzun kumral saçlı, 170 boylarında bir kadın gördüğünde hemen bana atıyorsun görüntüleri. İsmi Asel Dinçer. Bu sokaktan çıkıp hangi sokağa çıkmış, nerden devam etmiş hepsini buluyorsun.
"Anlaşıldı efendim, en geç yarım saate telefonunuza göndereceğim."
——
İçeri giren adamı dikkatli bir şekilde incelemeye başladım, yüzüme bakıyordu. Karanlıktan dolayı yüzünü tam seçemesem de tanımadığım biri olduğu âşikardı.
Yavaş adımlarla bana yaklaştı, kirli sakalları, karışmış siyah saçları ve yemyeşil gözleri vardı.
"Demek Asel sensin, yakından daha güzelmişsin," dedi soğuk sesiyle. Ağzımda bant olduğu için cevap veremedim, öldürücü bakışlar atmaya çalışsam da şu durumda neye yarardı? Zihnimi okumuş gibi ağzımdaki bantı çıkarıp attı.
"Benimle derdin ne orospu çocuğ-
Yüzüme çarpan sert bir tokat.
"Bana bak kızım, ben senin atar yapabileceğin türden bir adam değilim. Ya şimdi kendine geliyorsun, ya da o güzel yüzünü dağıtıyorum ne dersin?," dedikten sonra elinin tersiyle vurduğu yanağımı okşadı.
"Benden ne istiyorsun?" dedim tekrar, kısılan sesimle.
"Seni istiyorum," dediğinde ağzım açık kalık kaldı! "Oyun mu oynuyorsunuz benimle bilmiyorum ama, inanın hiç komik değil."
"Sence seni bırakacak olsam, burada olur muydun? Söylesene. Beynin bunu anlamaya yetmeyecek kadar kıt mı senin?" Dedi yüzünü bana yaklaştırıp, nefeslerini boynumda hissetmemle başımı diğer yöne çevirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASEL +18 (Tamamlandı)
Romance"Duygularımın esiri olmaktan kaçıp kaderimin bana çizdiği yollardan çıkmaya, zorluklardan sıyrılmaya çalıştım. Önüme çıkan engeller mutluluğumu benden alıp çok uzaklara götürse de bununla başa çıkmak adına elimden geleni yapmaya hazırdım." ... Başka...