43. Bölüm

5.9K 274 243
                                    

🍷
Yb hoşgeldiniz!

Bölümü okurken satır arası yorum ve oylarınızı eksik etmeyin.
🙏❤️

(Sınır: 200 Oy, 200 Yorum)

Keyifli okumalar...

_______

Geceye düşen karanlıkla adeta dans ederek tenimi okşayan rüzgarın uyumu sessizliği bozmaya yetecek kadar güçlü değildi. Ürperen cılız bedenim, olduğu yere mıhlanmışcasına yerinden bir adım ileri kımıldayamıyordu. Kalbim suskundu, kanıyordu. Üzüntü ve o acı kederi iliklerime kadar hissetmenin ağırlığını her bir yanımda hissediyordum.

Böyle olmak zorunda mıydı? Bir zamanlar her bir zerresini, kokusunu ezbere bildiğim adamla neden şimdi hiç tanışmamış gibiydi uzun soluklu, anlamsız bakışmamız? Sokakta yürürken yanından geçtiğim herhangi biri miydi artık? Biz, iki yabancı mı olmuştuk?

"Git," diye fısıldadım, azıcık aralanmış dudaklarımın arasından.

Ardından, "Gideceğim," dedi, "gelmemek üzere." Yutkunanadım, boğazım düğümlendi. O gittikten sonra yapacağım ilk şey haykırarak ağlamak olacaktı.

Cevap vermedim, bir şey söylemek istemedim. Söylenecek söz bırakmamıştı. Sessizce çekip gitmesini bekledim, bedenim gittikçe daha da üşüyordu ve ayakta durmakta güçlük çekiyordum. Denizden gelen rüzgar direkt olarak esneme vuruyordu.

Çatılı kaşları yerinden oynamıyordu, yüzü asabiydi. "Asel," dedi. "Hiç düşündün mü? Gitmeseydin ne olurdu diye düşündün mü?"

Gitsene be adam diye bağırmak istedim. İşi daha da zorlaştırıyordu, ama buna az da olsa hakkı olduğunu düşündüm. Derin bir nefes aldım, "Hayır," dedim, duygusuzca. "Düşünmedim."

"Hiç şaşırmadım, senden de ancak bu beklenirdi."

"Ben yanındayken aklında hâlâ o kadın vardı," dedim, kırgın bir sesle. "Haklı sebeplerim vardı, anlıyor musun?"

Eliyle alnını sertçe sıvazlayıp bir kaç saniye boyunca öfkesini bastırmaya çalışığı bir yüz ifadesiyle gözlerime bakmadı, "Nasıl bu kadar emin olabildin amına koyayım! Siktir olup gitmene gerek var mıydı lan? Bağırsaydın, çağırsaydın, vurup kırsaydın, kaçtın lan sen!" dedi, bağırarak. Titrek bir nefes verdim.

"Bana tek bir açıklama bile yapmadın! O kadını unuttuğunu söyleyen tek bir cümle ya, tek bir cümle çıkmadı ağzından!" dedim, artık ipler bende de kopmuştu. "Çünkü unutmamıştın Çelik."

Dalga geçer gibi gözlerime baktı, "Unutmuştum. Sen karşımda öyle ağlarken konuşamadım, dilim tutuldu. Gözün bir şey görmüyordu Asel. Açıklama yapsaydım da bana inanmayacaktın," dedi. "Sonrasında, açıklama yapmama izin vermedin."

Ağlamaklı bir sesle, "İnanırdım, yemin ederim inanırdım. Ben hep sana inandım, sana güvendim," dedim. "Geçmişini unutamamış olmandan korktum."

Cevap vermedi, onun susmasını fırsat bilip konuşmaya devam ettim. "Neden geçmişini unutamayan bir adamın yanında kalmayı değil de gitmeyi tercih ettiğim için ben suçlu oluyorum?"

Kaşlarını çatarak, "Kaç kez daha söylemem gerekiyor anlaman için bilmiyorum!" dedi, "siktiğimin saçma salak düşüncelerinle kafanı bulandırıp gittin lan!" Bağırdığında yüzü daha da korkunç bir hâl alıyordu.

ASEL +18 (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin