Uyandığımda öğlen olmuştu bile. Yataktan kalkıp salona gittim, Tom daha uyuyordu. Mutfakta yiyecek birkaç şey çıkarttım. Lavaboya gidecekken Tom'un uyandığını fark ettim, yeni olduğundan gözlerini ovuşturup nerde olduğunu bilmezmiş gibi etrafa bakındı. Gözleri beni bulduğunda kilitlendi. Gülümsedim.
-Günaydın. ~Petra
-Günaydın. ~Tom
Koltuktan kalkıp esneyerek bana yaklaştı.
-Uyuya mı kalmışım, üzgünüm. ~Tom
-Problem yok. Aç mısın? ~Petra
Kafasını evet anlamında salladığında beraber mutfağa gittik. Masaya baktığında mutlu gözüküyordu.
-Ellerine sağlık, gerek yoktu. ~Tom
-Afiyet olsun, gerek vardı. ~Petra
Otururken Tom'da bir şey demeden karşıma geçti, sessizce kahvaltımızı ediyorduk. O sırada masadaki telefon çalmaya başladı. Tom açıp kulağına götürdü.
-Efendim Bill? ~Tom
-Bir arkadaşlayım. ~Tom
Arkadaş, arkadaş, arkadaş......
-Acil mi? Tamam, bir saate orada olurum. ~Tom
Doğru ya, tanışıp yakınlaştığımıza göre artık arkadaşız. Başka ne olabiliriz ki?
-Hey, Petra! ~Tom
Tom'un önümde salladığı eli kendime gelmemi sağlamıştı.
-Neden öyle bakıyorsun? ~Tom
-Nasıl? ~Petra
-Bilmiyorum, sanki... üzgünüm, güzel gözlerindeki her bakış isim veremeyecek kadar mükemmel ve bu da onlardan birisi. ~Tom
Öylece kaldım, garipti ama gözlerime ilk defa iltifat almıştım. İçimde bir şeyler hissediyordum.
-Bu 3 oldu, neden yapıyorsun? ~Petra
-Ne yapıyorum? ~Tom
-Hoş iltifatlar ediyorsun. ~Petra
-Sadece düşüncelerimi paylaşıyorum. ~Tom
-Çoğu kişiye karşı aynı olan düşüncelerini? ~Petra
-Hayır. Yani evet, etrafta bir sürü çekici kız var ama ben onlarla gece yarısı salıncakta sallanıp evde kahve eşliğinde sohbet yerine sevişmeyi tercih ediyorum. Bilmem anlatabiliyor muyum... ~Tom
-Yani yakın arkadaş olarak görüyorum diyorsun. ~Petra
Tom, gözlerini benden çekip masaya yöneltti.
-Aynen, öyle diyorum. ~Tom
Tabağındaki son lokmayı ağzına attıktan sonra ayağa kalktı.
-Bill aradı, acil bir iş varmış. Numaranı verirsen belki yarın akşam buluşabiliriz. ~Tom
-Tamam, ***********. ~Petra
Sayıları tuşladıktan sonra telefonu cebine atıp bana döndü.
-Ben gidiyim, her şey için teşekkürler. ~Tom
-Ne demek, her zaman. ~Petra
Kapıya ilerlerken peşinden gittim. Ayakkabılarını giydikten sonra son bir kez gözlerimin içine baktı.
-Görüşürüz. ~Tom
-Görüşürüz. ~Petra
Aşağı inerken yavaşça kapıyı kapadım. Ardından salona gidip etraftaki dağınıklığı toplamaya başlayacaktım, ta ki gözüme Tom'un düşürdüğü araba anahtarı takılana kadar. Elime alıp koşarak balkona çıktım, 4. kattan evden uzaklaşmaya yakın olan Tom'a sesleniyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑆𝑝𝑖𝑘𝑒𝑟 - 𝑇𝑜𝑚 𝐾𝑎𝑢𝑙𝑖𝑡𝑧
FanfictionBelki o gün buluşmasaydı gözlerimiz ikimizde yaşamazdık hiç birini. Ya da sırf bir kaç güzel an için değer miydi kötü geçen günlerimiz?