-Ya açmak istiyorum. ~Tom
-Bende sana açma diyorum. ~Petra
Aynı anda Tom'un gözlerini kapatırken yürümeye çalışıyordum, nereye gideceğini bilmediği için o da bana göre yürüyordu. Uzun boyu yüzünden önümü görmekte zorlandığımdan bazen birbirimize takılıyoruz.
-Düşeceğiz! ~Tom
Kıkırdıyordum.
-Düşmeyiz. ~Petra
-Off, hadi ama! ~Tom
-Sabret biraz. ~Petra
-Merak ediyorum. ~Tom
-Büyük bir şey değil ki. ~Petra
-Olsun. ~Tom
Biraz daha ilerledikten sonra durdum, gözlerini açtığımda öylece yüzüne bakıp tepki bekliyordum. O ise salıncağın etrafındaki bir kaç süslemeye ve pastaya bakıyordu. Bir anda kolumdan tutup kendine çekti, sıkı sıkı sarıldı.
-İyi ki doğdun! ~Petra
-Teşekkür ederim. ~Tom
-Rica ederim.. beğendin mi? ~Petra
-Tabii ki. ~Tom
Saçlarıma buseler bıraktı, kokladı. Geri çekildiğinde ilerleyip pasta olan tepsiyi aldı.
-Çok güzel duruyor, sen yaptın değil mi? ~Tom
-Evet. ~Petra
-Ellerine sağlık. ~Tom
-Afiyet olsun. ~Petra
Yudumlar almaya başladı, sırıtıyordu. Bana yaklaşıp bir yudumu uzattı, yedim.
-Uff, hepsini yersem komaya girerim. Yemezsem içimde kalır. ~Tom
-Hepsini mi? Sakın. ~Petra
Gülerek salıncağa oturdu, yanındakine geçtim. Pasta yiyor bana da veriyordu.
-Son günler sen vardın sadece aklımda. Aslında röportajdan önce de beğeniyordum da, ondan sonra iyice gitmeye başladı hoşuma. Sarı saçların, ela gözlerin, gülünce ortaya çıkan gamzelerin, sesin, hareketlerin, her şeyin. Çok garip geliyordu, en olmadık anda düşünmeye başlıyordum, bırakamıyordum. O gün burda otururken gördüm seni, tek başına böyle bir karanlık gece de aynı salıncaktaydın. Anlık bir şeyle yanına geldim, gayet anlaşılırdı moralinin bozuk olduğu. Sonra beni soğukta bırakmayıp çağırışın, sabaha kadar tatlı sesinle sohbet edişin. İyice bağlamaya başladın beni kendine. Ve şuan mutluyum, yanımda olduğun sürece de böyle kalacağım. ~Tom
Her kelimesinde içim daha garip oluyordu ve mutlu hissettiriyordu. Sadece gülümsüyordum, oluşan duyguları nasıl belli edeceğimi bilemiyorum.
-Sende benim aklıma girmiştin, ama sürekli gazetelerde veya magazinlerde kızlarla olan resimlerini görüyordum. Sinirimi bozuyordu. ~Petra
-Haa, şu bar da dediğin? ~Tom
-Hatırlatma ya. ~Petra
-Bende sorguluyordum kendi kendime ne olduğunu. ~Tom
Gülüyordu, ona bakarken hatırladım. Nasıl unutmuşum ya? Yanıma aldığım küçük çantanın fermuarını açtım, elimi atıp kutuyu çıkardım. Uzattığımda gülmesini durdurup gözlerini dikti.
-Benim için mi? ~Tom
-Başka kim için olacak? ~Petra
Oyuncak alınmış çocuklar gibi aldı elimden. Bir yandan meraklı görünüyordu, özenle açtı. Saati gördüğünde öylece duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑆𝑝𝑖𝑘𝑒𝑟 - 𝑇𝑜𝑚 𝐾𝑎𝑢𝑙𝑖𝑡𝑧
FanfictionBelki o gün buluşmasaydı gözlerimiz ikimizde yaşamazdık hiç birini. Ya da sırf bir kaç güzel an için değer miydi kötü geçen günlerimiz?