-Tom kalksana! ~Bill
Omzumda uyuyakalan Tom'u uyandırmaya çalışıyorlardı.
-5 dakika. ~Tom
-Siktirme 5 dakikanı kaldır kafanı! ~Georg
Başını kaldırıp gözlerini ovuşturmaya başladı.
-Ne oluyor ya? ~Tom
-Eve gideceğiz. ~Gustav
-Bağırmadan uyandırsanıza. ~Tom
-Kaç kere denedik. ~Bill
-Petra "k" dese şimdiye ayaktaydın. ~Georg
-Onun sesi çok farklı ya, rüyada olduğumu düşünür sonsuza kadar uyanmazdım. Keşke burda olsa. ~Tom
Yapma Tom.. sözlerin canımı acıtıyor, seni sevmeme sebep oluyor. İstemiyorum, lütfen.
-Yanında ya mal. ~Gustav
Hızla başını bana çevirip şaşkın bakışlarını sundu.
-Ehehe, naber? ~Tom
-Kaldırın kıçınızı da gidelim. Uykum var. ~Bill
Hepimiz kalktığımızda dışarı çıktık, Tom benimle konuşmadan yanımda duruyordu.
-İyi geceler. ~Petra
-Nereye? ~Bill
-Eve. ~Petra
-Neyle işte? ~Bill
-Taksi çağıracağım. ~Petra
-Onu mu bekleyeceksin, bırakırız biz. ~Petra
-Gerek yo- ~Petra
Sözümü bitirmemi beklemeden kolumdan tutup çekerek peşlerinden arabaya götürdü.
-Ya, gece gece. ~Bill
Kapısı açık olan limuzinde Tom'un yanına oturtturdu.
-Ha şöyle. ~Bill
Ve kendisi de karşımıza geçti, yanında gustav, onun karşısında ise Georg. Yol boyu kimse konuşmuyordu, Tom da öyle, hatta bana bakmıyordu bile. Çaktırmadan etrafı inceliyordum, doğru söylemem gerekirse ilk defa limuzine biniyorum.
Evin önüne geldiğimizde araba durdu, açılan kapıyla aşağı indim. Hayır, böyle lükslere alışık değilim.-Çok teşekkür ederim. İyi geceler hepinize. ~Petra
-İyi geceler. ~Bill/Gustav/Georg
-Tom. ~Petra
Dalmıştı, bir an kafasını çevirdi.
-Efendim? ~Tom
-İyi geceler. ~Petra
-İyi geceler. ~Tom
Apartmana yürüdüm, daireme geldim, içeri girdim, üzerimi giyindim, makyajımı çıkardım. O kadar şeyi yaparken sadece tek bir şeyi düşünüyordum. Tom neden son an durulmuştu. Belki uykusunu açamamıştı, ama canı bir şeye de sıkkın olabilirdi. Ya da gecenin verdiği yorgunluk vardır üzerinde. Ne takıldın be Petra. Ama bir şey de olmuş olabilir.
-Off! ~Petra
Elimi alnıma götürdüm. Düşünmek istemiyordum, yatağıma yatıp tavanı izlemeye başladım. Yorulmuştum ve zaman geçmesine rağmen kafamda hala yüksek sesin bıraktığı etki vardı. Soluma dönüp gözlerimi kapadım, güzeldi çünkü uykuya dalmam zor olmadı.
Yine alarm sesine uyandım. Tüm sabahlar gibi iş için klasik kıyafetlerimi giyinip, makyajımı yaparak hazırlandım. Kapalı olan iştahımın sebebiyle kahvaltımı etmeden evden çıktım. Normal geçen bir gün, her zamanki hızıyla bitti. Eve geldiğimde yorgunlukla anahtarımı ve çantamı sehpaya bırakıp arkasındaki koltuğa oturdum. Garip ama aklım hâlâ Tom'daydı. Kafamı dağıtabilmek için üzerime şort, tişört geçirip makyajımı çıkardıktan sonra bir bira almak için buzdolabını açtım. Boş olan raflara göz attıktan sonra kapağından birayı çıkardım. Çok sevdiğim balkonuma ilerledim, oturduğum sandalye de içeceği yudumlarken temiz havayı derin nefesler alarak içime çekiyordum. Camın önünde üstündeki çakmakla beraber duran paketimi aldım. Yaktığım sigarayla şimdi daha iyi hissediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑆𝑝𝑖𝑘𝑒𝑟 - 𝑇𝑜𝑚 𝐾𝑎𝑢𝑙𝑖𝑡𝑧
FanfictionBelki o gün buluşmasaydı gözlerimiz ikimizde yaşamazdık hiç birini. Ya da sırf bir kaç güzel an için değer miydi kötü geçen günlerimiz?