23.Bölüm

3.9K 171 15
                                    

Kendimi bu son dönemler hiç olmadığı kadar iyi hissediyordum. Başıma taş yağmasa bari. Ateş’le daha da samimi olmamız hoşuma gidiyordu. İlişkimiz çok garipti. Aslına bakarsak, biz tam olarak sevgililer gibiydik. Ama Ateş, bunu kabul etmek istemiyordu. Bu çocukla ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu.

“Ben asla belirsizliğe gelemezdim,” dedi Serpil hızla. “Ya sevgilisinizdir, ya değilsinizdir. Ortada belirsiz bir ilişki olmaması gerekiyor bence. Ya beyaz, ya siyah. Gri sevmeyiz.”

“Valla kızlar kafamı buna yoramam,” dedim hızla. Bakışlarım Ateş’teydi. Gülümseyerek onu izlerken artık kızları duymuyordum. Nasıl da güzel gülümsüyordu sevdiceğim. Arkadaşlarıyla sohbet ediyordu. Bir anda yanlarına gelen sarışın kızla doğruldum. Kız gülümseyerek Ateş’e yaklaştı ve ona bir şeyler söyledi. Ateş, arkadaşlarının yanından uzaklaşarak kızla konuşmaya başladı. “Bu kim be?” dedim ayağa kalkarak.

Evet, ben fazlasıyla kıskanç biriydim.

Kendimi tutamayıp hızlı adımlarla Ateş’in yanına gittim. “Sevgilim,” dedim bir anda. Ateş, şaşkınlıkla bana baktı. Kızın da bakışları beni buldu. “Sevgilim mi?” dedi kız kaşlarını çatarak. “Evet tatlım, beğenemedin mi?” dedim sinirle kıza bakarken. “Deniz’in bir sevgilisi olduğunu bilmiyordum.”

“Bilmiş oldun artık,” dedim ters bir şekilde. “Ben en iyisi gideyim,” dedi kız düşen suratıyla. “Bence de,” dedim meydan okuyan tavrımla. Ateş’e döndüğümde ciddi bir şekilde bana bakıyordu. “Sevgilim mi?” dedi kaşlarını çatarak. “Değil miyiz?” dedim. “Değiliz tabii ki Derin. Bunu konuştuk seninle.”

“Ne konuştuk ya?” dedim öfkeyle. “Söylesene bi. Ne konuştuk biz seninle? Beni sevdiğini söylüyorsun, öpüyorsun. Evime kadar geliyorsun. Özlüyorsun. Ama biz sevgili değiliz, öyle mi? Ne yapıyorsun? Benimle mi oynuyorsun sen o zaman? Ben senin sadece vaktin geçsin diye eğlendiğin biri miyim, söylesene.” Gittikçe bağırmaya başlıyordum. “Kes sesini. Herkes bize bakıyor,” dedi Ateş sinirli ama kısık ses tonuyla. “Baksın ya. Çok da sikimde zaten. Her otu boku benimle yapıyorsun, ama sevgili değiliz. Neyiz o zaman biz seninle lan?”

“Gelsene sen benimle,” dedi Ateş bir anda öfkeyle kolumdan tutup beni sürüklemeye koyulurken. “Nereye götürüyorsun beni?” dedim öfkeyle. Üniversiteden çıkmıştık. “Ne senin amacın? Neydi içeride yaptığın?” dedi Ateş öfkeyle bana bakarken. “Benim ne amacım olabilir ki? Sevdiğim çocuğa biri sarkıyor ama ben oturup izleyecektim, öyle mi?”

“Kızım ne sarkması? Soru sordu sadece. Orospuluk yapıyormuş gibi tepki vermene gerek yoktu,” dedi Ateş sabrı taşmışçasına. “Ya seni kıskanıyorum be adam!” dedim bağırarak. “Anlamıyor musun? Kıskanıyorum. Yanında başka birisini görünce deli oluyorum. Sen benim yanımda başka bir erkek gördüğünde hiç mi kıskanmıyorsun Deniz?”

“Kıskanıyorum,” dedi Ateş kısık çıkan ses tonuyla. “Ama bunu konuştuk Derin. Elli kez anlattım sana. Bizden sevgili olmaz. Olamaz.”

“Neden ama neden?” dedim sabrım taşarken. “Evet, 50 kez söyledin bunu. Ama nedenini bir türlü söyleyemiyorsun. Niye Ateş? Niye ben insanlara sevgilim diye tanıtamıyorum seni? Niye kıskanamıyorum seni?”

“Anlatamam,” dedi Ateş çaresiz bir şekilde. “O zaman bir daha yaklaşma bana,” dedim bir anda içimde biriken öfkeyle. “Uzak dur benden, anladın mı? Madem sevgilim değilsin, bundan sonra bakışların bile bana dokunmayacak Deniz Ateş Akın. Kusura bakma ama ben senin gibi sevdasını gizleyen bir korkağı hayatımda istemiyorum. Ya herkesin içinde elimden tutup bu kız benim sevgilim dersin, ya da bir daha asla benimle iletişime geçemezsin. Silerim seni. Anlıyor musun?”

“Bu kadar kolay yani?” dedi Ateş.

“Emin ol, bundan daha kolay.”

Ateş Böceği // Yarı texting (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin