Selamm. Şu an veda etmeye hiç hazır değilim. O yüzden veda bölümü gelecek, o zaman vedalaşırız.
İyi okumalar :)
Salona geçtiğimizde Ateş, yanıma gelip dizlerini kafama koydu. “Sarılsana bana,” dedi yorgun bir şekilde. “Kollarının arasında olmak istiyorum. Dediğini yapmıştım. Onu kollarımın arasına alırken bir elimle Ateş’in kitabını tutmuştum. “Hadi, oku bakalım, ne yazmışım,” dedi tebessüm ederek. Gözlerini kapatmıştı. “Gözlerini kapatmasan?” dedim bir anda. Kendimi olduğunca rahatsız hissediyordum. Tebessüm etti. “Korkma ateş böceği, öylesine kapatıyorum. Bak, yanındayım işte. Hadi oku.”
Dediğini yapmıştım. Kalbimdeki ağrıya rağmen o kitabı okumuştum. Okudukça daha fazla şaşırmıştım. “Tanıdık, değil mi?” dedi Ateş tebessüm ederek. Kendi hayatını yazmıştı. Küçüklüğünü. Küçükken ateş böceklerini saatlerce izlediğini. Onlarla konuştuğunu. Babasıyla olan kavgalarını. Annesinin ölümünü. Babasının felç olduğu anı. Onunla geçirdiği zamanı. Ve beni... Beni gördüğü anı...
Gülümseyerek kafamı çevirdim. Sizin için renkli görünen her şey, benim için hep karanlıktı. Siyahtı. İnsanlara bakıyordum, ama sanki onları görmüyordum. Onlar da bunun farkında değildiler. Onları gördüğümü sanıyordular. Ama benim gözlerim, annem öldüğü günden karanlık görüyordu her şeyi.
Ta ki o ışığı görene kadar...
Sanki gecenin bir vakti, ben karanlıktayken, aniden bir ateş böceği çıkmıştı ortaya. Yine aydınlatmıştı her tarafı. Küçücük bedeniyle, ışık saçıyordu her yana. Karanlıktan yorulmuş gözlerim, ateş böceğinden başka bir yere bakmak istemedi.
“Ateş,” dedim titreyen ses tonumla. “Okumaya devam et,” dedi gözlerini açmadan yorgun çıkan ses tonuyla. “Lütfen...” Titrek bir nefes verdim. Okumaya devam ettim. Çok güzeldi. Bizi yazmıştı. Benimle geçirdiği zamanı. Bana olan aşkını öyle güzel tarif etmişti ki. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Çaresizliğini anlatmıştı. Aslında benim için yaşamak istediğini ama bunun her iki taraf için çok zor olduğunu. Gözlerim dolmuştu. Ama kitap yüzünden değil. Kollarımın arasındaki Ateş’in nabzının zayıfladığını fark etmiştim.
“Ateş,” dedim korkuyla. “Derin,” dedi zorlukla dudaklarını aralayarak. “Lütfen...Devam et...” dedi zorlukla. Ağlıyordum. Ama devam edecektim. Çünkü sevdiğin için bazen böyle yanmak zorunda kalabiliyordun. Bu yüzden okumaya devam ettim. Sonuna yaklaşırken şaşkınlığım artmıştı. Konsere gitmemiz. Benim o şarkı yüzünden konserden çıkacağımı bile hesaba katmıştı. Biliyordu. Beni benden daha iyi tanıyordu.
Ben olsam, ben de bu vedayı duymak istemezdim.
Düğünü de. Şaşkınlığım geçmiyordu.
İnsan gerçekten öleceğini hissediyormuş. Annem, o gün hissetmiş miydi yani? Bilmiyorum. Ama ben hissediyorum. Bu düğünün bitişinde benim de yavaş yavaş biteceğimi biliyorum. Çünkü eskisi gibi değilim. Eskisi gibi iyi hissedemiyorum. Belli etmiyorum ama içten içe öldüğümün farkındayım. Son zamanlarımı karamsar geçirmek istemiyorum. Ateş böceğimle eğlenmek istiyorum. Her şeye rağmen mutlu ölmek istiyorum.
“Ateş,” dedim tekrardan ağlayarak. Okumak istemiyordum. “Az kaldı sevgilim,” dedi yorgun bir şekilde. “Çok az kaldı.” Sesi neredeyse duyulmuyordu. Okumaya devam ediyordum. Ateş’in teninin sıcaklığının yavaş yavaş düştüğünün, soğuk olduğunun farkındaydım. Ona daha sıkı sarılmıştım. Üşüsün istemiyordum. Kollarımın arasında sevdiğim adamın ölümüne şahit oluyordum ve elimden hiçbir şey gelmiyordu. Yapabileceğim tek şey, o ne derse onu yapmaktı. Çünkü ben de onun mutsuz ölmesini istemiyordum.
Finali okumuştum. Ateş’in eli hâlâ benim koluma dokunuyordu. Ölmek üzereydi, farkındaydım. Ağlayarak kitabın sonunu okuyordum. Kalbim deli gibi çarpıyordu. Ben de farkındaydım. Kitabın son cümlesini okumamla, kitabın bitmesiyle Ateş’in de hayatı son bulacaktı. Bu yüzden hiç o son cümleyi okumak istemiyordum.
Ama Ateş için, ağlayarak son cümleyi okudum.
Ateş’in eli güçsüz bir şekilde yanına düştü.
Ve yazarınız bu hayatta en çok bir ateş böceğini sevdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş Böceği // Yarı texting (Tamamlandı)
Humor@atesh.akinn hikayenize yanıt verdi. @atesh.akinn: Abi o hiç Antropoloji hocasını görmemiş ki, nereden bilsin? @_derin_cvkh: Psikoloji bölümünde okumuyorum @atesh.akinn: Biliyorum @_derin_cvkh: Zaten senin için "Bilmediği bir şey yok" diyor herkes @...