Ateş Böceği // Yarı texting (Tamamlandı)

7.Bölüm

Kızlarla oturup sohbet ediyorduk. Onlara Doğan’ın beni özlediğini, pişman olduğunu söylemiştin. “Ve sen de tabii ki kendi bokunda boğulsun dedin,” dedi Fatma bana bakarak. “Ki eğer demediysen, seni ben mermiye boğacağum, oğa göre.” Fatma’nın şiveyle konuşması hoşuma gidiyordu. “Tamam bu kız salak. Kabul ediyorum. Ama aldatmayı affedecek kadar da salak değildir canım,” dedi Serpil kendinden emin ifadesiyle.

“Ay tabii ki affetmeyeceğim. Deli misiniz? İster kendini dağdan atsın. Umurumda değil. Şerefsize bakar mısınız ya? Sen hem gel beni en yakın arkadaşımla aldat. Hem de zırla ben özledim diye. Siktir be oradan derler adama,” dedim öfkeyle sesimi yükseltirken. Fatma’nın gülümseyerek bana garip bir şekilde baktığını fark edince kaşlarımı çatmıştım. “Ne oldu kız?” dedim anlamayarak. Fatma, gülümseyerek dibime kadar girmişti. “Şşt fıstık,” dedi gülümsemesine devam ederken. “Sen böyle daha bir seksi oluyorsun he.”

“Yuh ama ya,” dedi Serpil gözlerini belerterek. “Aile var canım burada. İnsan var. Vatandaş var. Minnoş bir ben varım. Gözümün önünde ne yapıyorsunuz be?” dedi suratını buruşturarak. “Ne var kızım? Karımla istediğim gibi konuşamayacak mıyım?” dedi Fatma ters bir şekilde. “Ulan vallahi çapkın gördüm de, senin gibisini görmedim be Fatma,” dedi Serpil yuh dercesine. “Tamam. Seni de alırım. Kuma olursunuz,” dedi Fatma gülümseyerek. “İstemez canım,” dedi Serpil.

“Ne haber kızlar?” dedi Cazibe yanımıza gelerek. “İlk derse neden gelmedin?” dedim merakla Cazibe’ye dönerken. “Hiç sevmiyorum o dersi, biliyor musun? Aslında seviyorum da, hocasını sevmiyorum,” dedi Cazibe yanımızda oturarak. “O hocayı ben de sevmiyorum ya,” dedim suratımı buruşturarak. “Ne konuşuyordunuz?” dedi Cazibe. “Fatma, gözümün önünde Derin’e yürüyordu ve ben de gözlerimi devirmekle yetiniyordum.”

“Yoo baya car car konuşuyordun,” dedi Fatma ona dönerken. “Ne var birazcık konuştuysam? Ayıp yani. Gözümün önünde şaapıyorsunuz,” dedi Serpil hızla. “Ya Derin, dün fark ettim. Deniz, senin takip isteğini kabul etmiş.” Cazibe’nin söylediği şeyle Fatma da Serpil de aynı anda gözlerini belerterek doğrulmuştular. “Takip isteğini mi kabul etti?” dedi Fatma şaşkınlıkla. “Nasıl becerdin?” dedi Serpil de inanamaz ses tonuyla. “Ya vallahi bir şey yapmadım. Takip isteği attım, kabul etmez sandım. Etti,” dedim masum bir şekilde. “Profiline baktı da seni çok mu güzel buldu acaba?” dedi Serpil düşünür gibi. “Güzel tabii. Manken gibi kız. Onu güzel bulmayacak da ne yapacak?” dedi Fatma beni överek. “Ama üzmesin kalbini. Yoksa onun kendi kalbini söker kendi ellerine veririm he.”

“Yok canım, aramızda düşündüğünüz gibi bir şey yok ki. Sadece takip isteğimi kabul etti.” Daha fazla detaya girsem durmadan konuşacaktılar. “O çocuk hesabını neden gizlide kullanıyor ki?” dedi Serpil merakla gözlerini kısarken. “Oha arkadaşlar,” dedi Fatma şaşkınlıkla. “Serpil hanımın da bilmediği şeyler varmış.”

“Durma, anca bana laf yetiştir,” dedi Serpil ters bir şekilde. “Kanka,” dedi Cazibe başka bir istikamete bakarak. “Sen Deniz’le aranızda bir şey olmadığına emin misin?” Kendimden emin bir şekilde “Evet,” dedim. “Peki, neden şu an tam karşımızda erkek arkadaşları yanında dururken, öküzün trene baktığı gibi sana dikmiş gözlerini?”

Cazibe’nin söylediği şeyle hızla onun baktığı tarafa baktım. Deniz, yanında arkadaşları varken, sigarasını yakıp, ben tarafa bakıyordu. Ben tarafa değil. Direkt bana bakıyordu. Benim ona baktığımı görünce gülümsemişti. “Gülümsüyor mu o?” dedi Serpil afallamayla. Gülümsüyordu. Gözlerini benden ayırmıyordu. Bu çocuk, ne yapmaya çalışıyordu böyle?